Teknoloji

ÖZEL: Türk F-16’ları Kimliği Belirsiz İHA’yı AIM-9X Füzesiyle Vurdu

 

Hostinger

15 Aralık tarihinde Türk hava sahasını ihlal eden ve akabinde radarlar tarafından takip edilmesine müteakiben Türk F-16’ları tarafından düşürülen kimliği belirsiz İHA (İnsansız Hava Aracı), ülke gündeminin en ön sıralarına oturdu. Peki, kimliği belirsiz İHA hangi füze ile vuruldu? NATO’ya ait olabilir mi? Kara konuşlu hava savunma sistemleri neden kullanılmadı? Bu haberde, bu gibi soruların yanıtını arayacağız.

Olay günü Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Karadeniz üzerinden Türk hava sahasına yaklaşan bir hava hedefine dair iz bilgisinin tespit edildiği -Türk radarları tarafından- ve takibe alındıktan sonra F-16’larımız tarafından meskun mahal dışındaki emniyetli bir alanda düşürüldüğü aktarıldı.

Ne ile tespit edildi? Hangi füze ile vuruldu?

Kastamonu hattından Türk hava sahasına yaklaşan söz konusu hava aracı, ilk olarak bölgedeki Türk Hava Kuvvetleri’ne ait Radar Mevzi Komutanlığı’nda bulunan Uzun Menzilli Erken İhbar Radarı ile tespit edildi. Radarın elde ettiği hedefe ilişkin iz bilgileri, anlık olarak Eskişehir’deki Muharip Hava Kuvveti Komutanlığı Hava Harekat Merkezi’ne aktarıldı. Ancak bu iz bilgilerinde, ara sıra kesintiler meydana geldiği de aktarıldı. Buradan, bahsi geçen hava aracının radar kesit alanın oldukça küçük olduğu ve meteorolojik şartların da etkisi ile ara sıra izinin kaybolduğu değerlendirmesini yapmamız mümkün.

AIM-9X, Hava Hava Füzesi, Görüş İçi Hava Hava Füzesi, WVRAMM, BOZDOĞAN Füzesi,
AIM-9X

Kimliği belirsiz hava hedefinin Türk hava sahasına yaklaşmaya devam ettiği görülünce, Eskişehir’deki Hava Harekat Merkezi tarafından Alarm Reaksiyon (QRA) Nöbeti’ndeki Türk F-16’larına ‘kalk emri’ verildi. Kalkış yapan F-16 kolu, süratle hava hedefinin bulunduğu konuma intikal etti ve bir süre takip ettikten sonra bunun bir İHA olduğunu tespit etti. Takibin akabinde ise emniyetli olarak değerlendirilen Çankırı yakınlarında bir noktada, bir F-16 tarafından atılan AIM-9X Sidewinder Görüş İçi Hava Hava Füzesi (WVRAAM) ile söz konusu İHA vuruldu. İHA’nın enkazı için de Çankırı ile Elmadağ arasındaki bölgede arama çalışmaları devam ediyor.

Düşürülen İHA NATO’ya ait olabilir m?

Uzun Menzilli Erken İhbar Radarı’nın ana hedef seti; savaş uçakları, nakliye uçakları, seyir füzeleri, helikopterler ve insansız hava araçlarından oluşuyor. Burada kast edilen insansız hava aracı ise daha çok Global Hawk, Reaper, Bayraktar TB2, ANKA vb. ölçekte olanlar.

Ukrayna-Rusya Savaşı’ndan bu yana ortalıkta dolaşan Şahid-136 gibi Sabit Yönlü Kamikaze İHA’ların boyutları küçük ve hızları düşük olduğu için böylesine büyük radarlarla tespit etmek zor. Zaten eğer kolay olsaydı bugün belki de Rusya-Ukrayna Savaşı’nı çoktan arkamızda bırakmış olacaktık. Bu sebepten ötürü birçok ülke bu Kamikaze İHA’lara yönelik sensör ve önleyici mühimmat geliştiriyor ancak halen tam anlamıyla etkili bir çözümden bahsedemiyoruz. 20-30 bin dolarlık bu İHA’lar, halen çoğunlukla milyon dolarlık füzelerle vurulmak durumunda…

Global-Hawk

Dün yaşanan olayda tespit edilen hava hedefinin radar izinin ara sıra kayboluyor olması ve enkazının halen bulunamamış olması da küçük boyutlu olduğuna işaret ediyor. Karadeniz’de ABD’ye ait Global Hawk ve Reaper tipi İHA’lar aktif olarak görev yapıyor. Hatta bu olayın yaşandığı gün de Kırım yakınlarında bir Global Hawk İHA birkaç saat uçtuktan sonra geri İtalya’daki üssüne dönüş yaptı. Dolayısı ile İHA’nın ABD veyahut NATO’ya ait olduğu ihtimalinin, bizim düşürdüğümüz İHA’nın boyutu düşünüldüğünde pek mümkün olmadığını değerlendiriyorum. Geriye, Ukrayna ve Rusya seçenekleri kalıyor.

Tabii her iki taraf da her gün birbirine yüzlerde Sabit Yönlü Kamikaze İHA gönderiyor. Rusya’nın bazı günlerde kullandığı Şahid-136 Sabit Yönlü Kamikaze İHA sayısı, 500’ü geçiyor. Hatta 185 km/sa azami hıza, 2 bin 500 kilometre azami menzile ve 2.5 metre boyunda bir kanat açıklığına sahip bu İHA’lardan bir tanesinin,14 Aralık tarihinde kontrollü bir şekilde Karadeniz’e indiği görüntüler mevcut. Ukrayna, bunu elektronik harple kendisinin yaptığını iddia ediyor. İHA’nın suyla temas edene kadar motorunun çalışıyor olması, elektronik-harp ihtimalini güçlendiriyor.

Evet, normalde Şahid-136’lar elektronik harpten pek etkilenmiyor çünkü hedef koordinatları, kalkıştan önce belleklerine yüklenmiş oluyor. Otonom bir şekilde de hedeflerine gidip kendilerini infilak ettiriyorlar. Ancak kısa bir süre önce Rusya’nın Ukrayna limanlarındaki tanker/yük gemilerini vurmak için Şahid-136 kullandığını biliyoruz. Bu saldırılarda kullanılan İHA’ların, gerçek zamanlı iletişim yapan farklı bir Şahid-136 konfigürasyonu olduğu ve bu yüzden de elektronik-harpten etkilenebileceği yönünde değerlendirmelerimiz var. Yani özetle, düşürdüğümüz İHA eğer Şahid-136 çıkarsa hiç şaşırmayacağım… Tabii ki Milli Savunma Bakanlığı, enkaz bulunup üzerinde inceleme yapılmadan, bir ön kanısı olsa dahi İHA’nin milliyetini kamuoyuna açıklamayacaktır. Doğru olan da bence bu…

Çelik Kubbe: Benim suçum ne?

İHA’nın başkente bu kadar yakın bir noktada düşürülmüş olması, sosyal medyada da çok tartışıldı. Tespit konusundaki zorluklardan yukarıda bahsettim. Dolayısı ile Sabit Yönlü Kamikaze İHA tehdidinin şimdi ne anlama geldiğini anlayanlara, ‘Aramıza hoş geldiniz.’ diyoruz.

Ancak tabii bir anda “Çelik Kubbe ne işe yarıyor” diye yorumlar da düşmeye başladı. Öncelikle anlamamız gereken şu: Çelik Kubbe bittiği açıklanan bir proje değil, henüz lansmanı yeni yapılan ve asla bitmeyecek, yerli ve yabancı tüm hava savunma silah, sensör ve komuta-kontrol unsurlarını içine alan bir proje. Geçtiğimiz aylarda da proje kapsamında 47 araçlık ilk teslimatlar yapıldı. Bunlar; Alçak, Orta ve Yüksek İrtifa Hava Savunma Sistemleri ile sensör ve elektronik-harp sistemlerden oluşuyordu.

aselsan_resized_780x470

Bu olayda, Çelik Kubbe’nin sensör tarafı üzerine düşeni yapmış ve hedefi tespit ederek iz bilgilerini Eskişehir’e paslamış. İmha tarafında ise yine Çelik Kubbe’nin bir parçası olan F-16’lar tarafından gereken yapılmış. Bugün F-16 düşürdü, yarın Typhoon, KIZILELMA veya KAAN düşürür. Fark etmez, hepsi bir Çelik Kubbe bileşeni.

Peki, neden kara konuşlu bir hava savunma sistemi tarafından bu İHA vurulmadı?

Öncelikle şunu bir kabul edelim, Türkiye henüz istediği adette yerli hava savunma sistemi bataryasına sahip değil. HİSAR-A, HİSAR-O, SİPER, KORKUT, SUNGUR vs. birçok yerli sistem envanterde, sayıları da her geçen gün artıyor ve bunların da çoğu harekat bölgesine gönderildi. Ancak bunlar pahalı ve üretimleri zaman alan sistemler. Bu sebepten ötürü de altyapı yatırımlarıyla birlikte üretimler arttırılıyor. Muhtemelen, gelecek sene de ciddi bir teslimat olacak.

Bu olay özelinde konuşalım: Hedefin bir küçük boyutlu İHA olduğunu biliyoruz. Hava savunma, katmanlı bir yapı. Dolayısı ile bu hedefi düşürebilecek kara konuşlu hava savunma sistemlerimiz şunlar: HİSAR-O Orta İrtifa Hava Savunma Füzesi ve HİSAR-A Alçak İrtifa Hava Savunma Füzesi.

Şimdi, HİSAR-O ve HİSAR-A sırasıyla 295 ve 252 kilogram ağırlığa sahip iki füze. Bu ağırlık; 2 adet roket motoru, roket yakıtı ve harp başlığını da kapsıyor. Çankırı ile Elmadağ arasındaki bir noktada tespit edilen hava hedefini, böyle bir füze ile imha etmenin bir mantığı ekonomik açıdan da emniyet açısında da bulunmuyor. Bir kere HİSAR-A ve HİSAR-O, bir AIM-9X’e göre çok daha pahalı.

HİSAR-A+-2

İkinci olarak ise bu füzeler, bir AIM-9X’e göre çok daha fazla patlayıcıya ve roket yakıtına sahip. Dolayısı ile meskun mahale bu kadar yakın noktalarda kullanamazsınız. Kaldı ki siz hedefi teşhis etmek için zaten F-16 göndermek zorundasınız. Göndermek istediğiniz F-16’da da zaten hava hava füzesi var. Niçin hem hasar riski hem de ekonomik külfeti arttırılıp, HİSAR-A veya HİSAR-O füzesi ile vurulsun? Polonya, Danimarka, ABD, İngiltere ve Romanya gibi ülkeler de gerek hava sahalarını ihlal eden gerekse karşılaştıkları Şahid-136 vb. İHA’ları hava hava füzeleriyle vurdular. Bu işte şu an için mantıklı olan angajman biçimi bu. Yoksa F-16, füze atmadan 20mm top ile de düşürebilirdi…

Dolayısı ile kendimizi dev aynasında görmemeli ancak olayların arka planını düşünmeden de Türk savunma sanayiine ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne direkt okları yöneltmemeliyiz.

Peki, ne yapılacak?

Günün sonunda gerçek şu: Karadeniz’den Türk hava sahasına bir İHA geldi, Ankara’ya yaklaştı, yaklaşabildi vuruldu.

Birkaç gün önce de anakaramızın çok yakınında yine Karadeniz’de hedef alınan tanker gemilerini düşündüğümüzde, Karadeniz güvenliğinde gelinen nokta az çok malum.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve Türk savunma sanayiinin, Irak ve Suriye noktalarında tahsis ettiği çok ciddi bir Çelik Kubbe hattı var. Bu hat, tespitleri zor olmasına rağmen özel sensörler sayesinde FPV Dronları dahi tespit edebiliyor. KORKUT başta olmak üzere birçok sistem tarafından da bu dronlar imha ediliyor.,

MURAD radarlı AKINCI TİHA ilk uçuşunu yaptı

Muhtemelen benzer bir sensör ağının; savaş uçağı, İHA, seyir füzesi, helikopter vs. tespit eden ana sensör ağımıza ek olarak daha küçük hedefleri tespit etmeye yönelik olarak Karadeniz’deki stratejik noktalara da konuşlandırılması gündeme gelecektir.

Ancak şu da bir gerçek: Tüm bir ülkeye, her mahalleye bu sistemler konuşlandırılmaz. Bu, hava savunmanın doğasına ters, imkansız bir şey. Ama kritik tesis ve altyapılar için bu bir zorunluluk. Esasında birçok kritik tesiste de bu tip İHA’lara karşı önleyici sistemler artık bulunuyor. İsim vermeyeyim ancak çoğu kritik enerji tesislerimizde de sivil olanlar dahil bu sistemler var. Gelinen durum, tıpkı Çelik Kubbe’nin üst katmanları gibi alt katmanlarında da yaygınlaşmanın önemini gösteriyor.

Bu İHA’ların tespiti yönündeki en büyük gücümüz ise sessiz bir şekilde devam eden İHASOJ Projesi olacaktır. Her mahalleye 1 radar koyamayız ancak her bölgeye gerektiğinde 3-4 tane İHASOJ gönderebiliriz. Günün sonunda önemli olan: hızlı tespit, ucuz angajman… Tüm bunlar için ise hızlı üretim, hızlı teslimat.


Kaynak: SavunmaSanayiST.com

savunmasanayist-banner
&nbsp
arca savunma



Kaynak

Pools Plus Cyprus

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Stallion Gayrimenkul Yatırım Danışmanlığı
Başa dön tuşu