Prusias ad Hypium Antik Kenti’nde kazı çalışmaları sürüyor
Düzce’nin Prusias ad Hypium Antik Kenti’nde, antik tiyatro, surlar, su kemerleri ve Roma Köprüsü gibi yapılar yer alıyor. Bu bölgede zamanla üzerine yeni yapılar inşa edilen fakat toprak altı zenginliği bozulmayan alan, ziyaretçilerine benzersiz bir tarihi deneyim sunuyor.
Antik tiyatronun aslan pençesi figürleriyle süslenmiş basamakları ve kemerli geçitleriyle büyüleyici bir yapısı bulunuyor. Ayrıca su kemerleri ve Roma Köprüsü gibi diğer yapılar da antik kentte yer alıyor. Bu antik kentte yapılan kazılarda, 2 bin yıllık medusa, mask heykelleri ile groteks figürü, tonoz Apollon, zafer tanrıçası ve avcı Akteon’un kabartma heykelleri ortaya çıkarıldı.
Düzce Belediyesi ve Düzce İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü kontrolünde ücretsiz olarak ziyaret edilebilen antik kent, drone ile görüntülendi. Bu sayede ziyaretçiler, antik kentin etkileyici manzarasının keyfini çıkarabilir.
Prusias ad Hypium Antik Kenti kazı ekibinden Düzce Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü Uzman Arkeoloğu Koray Erdoğan, antik kentin önemini vurgulayarak, Kladyopolis denilen dönemde Bolu’dan başlayıp günümüzde İstanbul Kadıköy’e (Kalkedon) kadar uzanan Bitinya Krallığı’nın antik dönemdeki önemli şehirlerinden biri olduğunu söyledi. Erdoğan, antik kentin en az 2500 yıllık bir geçmişi olduğunu belirtti ve buranın İstanbul ve Ankara arasında ciddi bir öneme sahip olduğunu ifade etti. Geçmişte tarım ve orman ekonomisi ile ayakta duran kent, Roma döneminde büyük bir yatırım aldığını göstermektedir.
Kazı çalışmalarının devam ettiği antik kentte yapılan kazılarla, o dönemdeki tarihsel, kültürel ve ekonomik zenginlikler ortaya çıkarılıyor. Tiyatro bölümünde yapılan kazılarla ortalama 12 bin kişilik tiyatronun geçmişi ve önemi ortaya çıkarılıyor. Prusias ad Hypium Antik Kenti, Karadeniz bölgesinde açığa çıkarılmış tek kamu yapısı olarak önemli bir yer tutuyor ve en az 60 bin kişinin yaşadığı bir kent olduğunu göstermektedir.
Prusias ad Hypium Antik Kenti, ciddi bir turizm destinasyonu haline gelecektir. Kazıların, öncelikli olarak Anadolu tarihine ve kültürüne, daha sonra da ülkemize ve dünya kültür tarihine katkıda bulunması hedeflenmektedir. Tüm bu çalışmalar, antik kentlerin değerini koruma ve tanıtma amacını taşımaktadır.
Kaynak
