Atilla Özdemiroğlu: Unutulmaz Film Müzikleri Bestecisi
Türk müziğinin önemli bestecileri arasında yer alan Atilla Özdemiroğlu’nun vefatının ardından tam 7 yıl geçti. Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği’nin (MESAM) 8 yıl boyunca başkanlığını üstlenen usta müzisyen, 5 Ocak 1943’te Ankara’da dünyaya geldi. Özdemiroğlu, küçük yaşlardayken müziğe ilgi duymaya başladı ve henüz çocukken iyi derecede mandolin, keman, flüt, trombon ve viola çalmayı öğrendi.
Özdemiroğlu, öğrencilik yıllarında birçok müzik etkinliğine katılan sanatçı, Ankara Atatürk Lisesi’nde okurken keman çalarak, para kazanmaya başladı. Besteci ve aranjör Özdemiroğlu, 1957’de Berkant’ın solistliğinde bir araya gelen “Jüpiter Kenteti” adlı grupla 1962’ye kadar Ankara’da sahne aldı. Özdemiroğlu’nun kontrbas çaldığı toplulukta, piyanoda Kaynak Gültekin, elektro gitarda ise Yurdaer Doğulu yer alıyordu.
Dönemin en önemli gruplarından Durul Gence orkestrasına 1966’da giren sanatçı, 1972’de Dün, Bugün ve Yarın Orkestrası’nda birlikte çalıştığı, besteci Şanar Yurdatapan ile Türkiye’nin ilk müzik yapım şirketi ŞAT Yapım’ı kurdu. Şirket, 1972-1979 arasında Sezen Aksu, Rüçhan Çamay, Yasemin Kumral, Nilüfer, Esmeray ve Melike Demirağ ile birçok ünlü ismin albümlerini müzikseverlerle buluşturdu.
Müzisyen Fuat Güner, Atilla Özdemiroğlu ile ilgili olarak yaptığı bir açıklamada, kendisini çok sevdiğini, onunla kardeş gibi olduklarını belirterek, “Kendi albümünde ve başkalarının albümlerinde beraber çalıştık. Şanar Yurdatepen’la birlikte açtıkları stüdyoda eğitim alırdık. Attila, o stüdyoda bize kapılarını açan ilk kişidir. Türk müziğine o kadar emeği olmuştur ki, hiç dokunmadığı bir sanatçı olduğunu düşünmüyorum. Bence Türkiye’de herkes Attila’nın temasından geçmiştir ve geçenlere çok büyük katkıları olmuştur” ifadelerini kullanmıştı.
Atilla Özdemiroğlu, yaşamı boyunca 200’i aşkın şarkı, 60 film müziği ve 14 müzikalin yanı sıra birçok reklam müziğine imza attı. Film müzikleri de yapan sanatçı, aldığı birçok ödülün yanında, “En İyi Film Müziği” dalında yedi defa Altın Portakal ödülünün sahibi oldu.
Sanatçının müziklerini hazırladığı film ve dizilerden bazıları ise şu şekilde oldu: “Arkadaş” 1974, “Delisin” 1975, “Seninle Son Defa” 1978, “Fahriye Abla” 1984, “Kurbağalar” 1985, “Anayurt Oteli”, “Asılacak Kadın” ve “Kupa Kızı” 1986, “Muhsin Bey” 1987, “Gece Yolculuğu” 1988, “Ağır Roman” 1997, “Steplerin Üzerinde, Gök Mavinin Altında” belgeseli 1998, “Beşik Kertmesi” dizisi 2002, “Gönderilmemiş Mektuplar” 2003, “Eğreti Gelin” 2004, “O Şimdi Mahkum” 2005, “Aşk Yakar” dizisi 2008, “Vavien” 2009, “Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi” 2011.
Usta müzisyenin, eşi Hepgül Özdemiroğlu, Milliyet Pazar’a verdiği bir röportajda eşinin saygı albümü, jübile gibi fikirleri seven biri olmadığına işaret ederek, “Çünkü hep ‘Sonsuza kadar çalışacağım ve bunun bir jübilesi olmayacak.’ gözüyle bakardı. Fakat tedavi döneminde bir şekilde ‘Olabilir’ dedi. O sırada listede çok daha az eser vardı. Zaman geçtikçe ve icracı arkadaşlarla konuştukça sayı arttı. Sonra Attila’yı kaybedince bir süre ara verdik tabii. Ama sonuçta onun isteklerinin yüzde 80’ini tutturduğumuz bir albüm oldu.” şeklinde konuştu.
Usta sanatçı Sezen Aksu da NTV’de katıldığı bir programda şunları anlatmıştı: “Atilla Özdemiroğlu, bu dünyaya bir daha gelemeyecek insanlardan biri. Dahi bir adam. Rengarenk ve yetinmeyen biriydi. Yeniden üretime çok inanırdı. Üstüne kattıkça katan, çoğalttıkça çoğaltan, kendi de çoğalan, çok şükran duyduğum insanların başında geliyor. Okuma yazmamın dışında, asıl birikimimi, kişiliğimi, hayata bakışımı oluşturan Atilla Bey ve onun gibi insanlar oldu. Büyük bir minnetle doluyum onlara karşı. Onun yerini dolduramıyoruz.”
Bu haber
bu kaynaktan alınarak ACM Cyprus yeni teknolojiler çalışması kapsamında, OpenAI – ChatGPT tarafından yeniden yazılmıştır. Geleceği yeniden şekillendirebilmek için yorumlarınızı bekliyoruz.
