Based on this information, write a new short title in Turkish: Cumhurbaşkanı Erdoğan: Netanyahu, Hitler’i de geride bıraktı

According to this information, write a new article in Turkish:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Fuar Merkezi’ndeki 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF 2025) önemli açıklamalarda bulundu.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Değerli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. IDEF 2025 açılışında sizlerle olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Dünyanın farklı ülkelerinden teşrif eden misafirlerimize İstanbul’umuza hoş geldiniz diyorum.
Etkinliğe bu yıl 33 ülkeden bakan ve 120’nin üzerinde bakan yardımcısı, genelkurmay başkanı, kuvvet komutanı gibi heyet başkanları katılacak. 44 ülkeden gelen katılımcıların stant açtığı IDEF 2025’te 400’ün üzerinde uluslararası firma da ürünlerini sergileyecek.
Fuar kapsamında kara araçları kısmında ana muharebe tankları, zırhlı muharebe araçları, elektronik harp sistemleri, roket ve güdümlü füzeler, taktik balistik füzeler, hava savunma füzeleri ve insansız kara araçları (İKA) yer alıyor.
Başta Milli Savunma Bakanlığı’mız olmak üzere Kurumlarımızı tebrik ediyorum. İleri teknolojiye sahip savunma ürünleri ile boy gösteren firmalarımıza teşekkür ediyorum. Burada bir milletin bağımsızlık yürüyüşüne şahitlik ediyoruz. Fuarımıza olan ilgilinin her geçen yıl artmasından kıvanç ve onur duyuyoruz. 99 ülke ve 219 heyeti temsilen 937 heyet üyesini misafir ediyoruz. 1000’e yakın yerli ve 400’ün üzerinde yabancı firma güvenlik alanlarında geliştirdikleri ürünleri 6 gün boyunca sergileyecek.
Fuarın Buradaki ürünlerin tanıtım ve satış yapılan pazar olarak görmediğimizi bilmenizi istiyorum. Mesele uzun vadeli ortaklıklar tesis edebilmektir. Türkiye olarak biz buna hazırız ve çok yönlü işbirliklerine açığız. IDEF’te yer alan firmalarımızın tamamına başarılar diliyorum. IDEF 2025’in sektör ve firmalar arasındaki ilişkilere katkı yapmasını, dostluk ve kardeşliğimizi pekiştirmesini temenni ediyorum.
BEBEKLER ÖLÜRKEN BUNA SESSİZ KALAMAYIZ
Güç dengelerinin yeniden belirlendiği, küresel ağırlık merkezlerinin yer değiştirdiği süreçten geçiyoruz. Her gün yeni bir krize uyanıyoruz. Yarın ne olacağını kimse bilmiyor, kimse tahmin edemiyor. Kural temelli uluslararası sistemin yerini kimin gücüü kime yeterse siyeceğimiz yeni düzen alıyor. Haklının hakını arayacağı mekanizmalar görevini icra edemiyor. Türkiye konumu, tarihi itibariyle bu yeni statükonun etkilerini en çok hisseden ülkelerden biri. Gazze’deki soykırımın, ;İsrail’in coğrafyamızı istikrarsızlaştırmaya dönük saldırıların, geniş bir bölgede nükseden gerilimlerin tamamı bizi ilgilendirmekte, tedbir almamızı müdahil olmamızı gerektirmektedir. Etrafımız ateş çemberi ile kuşatılmış derken bunu hamasatle ifade etmiyor gerçeği sile getiriyoruz. Açlıktan bir deri bir kemik kalmış çocukların derdi bizim derdimizdir. 8 Aralık devrimi ile umutların yeşerdiği Suriye’ye saldırılar bizim sorunumuz. Karadeniz’deki çatışmalar bizim için endişe kaynağıdır. Nerede bir sıkıntı istikrarsızlık varsa ülkemiz için dikkatle takip edilmesi gereken hassas konulardır. Nüfus peşinde, tahakküm peşinde değiliz, kimsenin iç işlerine karışmak niyetinde değiliz. Bölgemizde huzur, barış, dayanışma istiyoruz. Bunu isterken gerekliklerini de yerine yetirmekten çekinmiyoruz. Nerede bir zulüm görsek sesimizi de belli uslupla ortaya koyuyoruz. İsrail’in Gazze’ye yönelik soykırımını insanlığın gündeminde tutmaya devam ediyoruz. Diplomatik temaslarımızı da artırmış durumdayız. Gayemiz ateşkesin tesis edilmesidir. İnsani yardımların girişi önceliğimizdir. Kızılhaç’ın bile girişine izin verilmemesi korkunç bir durumdur. Netanyahu Hitler’i bile geride bıraktı. Avrupa’daki Holokost sürecinde bile Gazze’deki korkunç görüntüler ortaya çıkmadı. Gazze’de bebekler ölürken buna sessiz kalamayız.
Açlıktan kitlesel ölümlerin başladığı bu kara günlerde uluslararası toplumu insanlık adına birleşmeye davet ediyorum. Gelin bu zulme vahşete artık yeter diyelim. Diğer türlü bu kan lekesi sadece Netanyahu’nun eline değil Gazze’ye susan herkesin eline alnına şayet kaldıysa vicdanına bulaşacaktır. Türkiye olarak en başından beri adil ve sürdürülebilir dünya nizamı için her platformda gayret sarf ediyoruz. Her türlü adımı atarken daha fazla trajedinin yaşanmaması için her türlü adımı arıyoruz.
Bir başka prensibimiz de şudur; “Hazır ol cenge eğer istersen sulhu salah”. Eğer onurunla alnın ak yaşamak istiyorsan savunma sanayini güçlendirmek zorundasın. Bunun yolu da yerli ve milli savunma sanayiden geçiyor. Dışa bağımlı olmanın sonuçlarını pek çok kez tecrübe ettik. Kıbrıs hadiselerinde, 90’lardaki terörle mücadelede dost ve müttefiklerden yeterli desteği alamadık. Kıbrıs’ta 74 barı harekatı sonrası ambargolar zirveye çıktı, bakım için gönderilen uçaklar alıkonuldu. Telsiz gibi en temel iletişim araçları dahi bir süre ülkemize verilmedi. Esad ile gerilimde yine ahde vefasızlığı gördük. Hava savunma sistemleri ülkemizden sökülüp götürüldü. Libya’dan Karabağ’daki işgalin sonlandırılmasına kadar benzer uygulamalar devam etti. Kötü komşu adamı mal sahibi yaparmış. Bizi de dost ve müttefiklerimiz mal sahibi yaptı. Her ambargo bize yeni kapı araladı ve biz de bu kapılardan içeri girmeyi başardık. Öz kaynaklarımız ile bu alanda ciddi mesafe kat ettik. Bu arka plan temelinde bir yandan insani ve proaktif siyaset islerken savunma güvenlik yatırımlarımıza hız verdik. Bir dönem temel sıkıntımız olan dışa bağımlılığımızı ciddi ölçüde atlattık. Savunma sanayimizin yerlilik oranı yüzde 80’lerin üzerine çıktı. 20 milyar doları aşan ciro ile savunma sanayimiz adeta destan yazıyor. Tüm ihtiyaçlarımızı kendi kaynaklarımız ile karşılıyoruz. SİHA’larımızın konsepti büyük yankı uyandırıyor. Aynı şekilde dünyada kendi savaş gemisini tasarlayan, geliştiren 10 ülkeden biri Türkiye’dir.
TÜRK SAVUNMA SEKTÖRÜ İLE GURUR DUYUYORUZ
Türkiye bugün en büyük 11. savunma ihracatçısı haline gelmiştir. Araçlarımız gıpta ile takip ve talep ediliyor. 2024’te savunma ve havacılık ihracatımız % 29’luk artışla 7 milyar 154 milyon dolara ulaştı. 2025 Haziran ayı ihracatımız bir önceki yıla oranla yüzde 10,4 artarak 623 milyon dolara ulaştı. Yakın gelecekte rekabet gücümüzü daha da artıracağız. Ülke olarak en büyük avantajlarımızdan biri de nitelikli ve dinamik insan gücümüzdür. Her alanda teknoloji atılımımızı ileri taşıyacak yetişmiş insan gücüne sahibiz. Bütün bu başarılarda pay sahibi olan kurumlarımızı, firmalarımızı, kardeşlerimizi tebrik ediyorum. Türk savunma sektörü ile gurur duyuyoruz. Gelecekte çok daha iyi seviyede olacağımıza yürekten inanıyoruz. Tam bağımsız Türkiye yolunda kararlı adımlarla ilerliyoruz. Savunma ve güvenlik yatırımlarımız ile dosta güven düşmana korku veren Türkiye’yi inşa etmek için mücadele edeceğiz.
FUARDA İLKLERE İMZA ATILACAK
HAVELSAN, 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF 2025) çok alanlı komuta ve kontrol mimarilerinden yapay zeka destekli karar destek sistemlerine ve insanlı-insansız takımlarına kadar çok sayıda ürününü tanıtacak.
Anadolu Ajansının (AA) “Global İletişim Ortağı” olduğu IDEF 2025, Milli Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı destekleriyle, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı yönetim ve sorumluluğunda ve KFA Fuarcılık AŞ organizatörlüğünde İstanbul Fuar Merkezi’nde (İFM) gerçekleştiriliyor.
Şirketten yapılan açıklamaya göre HAVELSAN, fuarda “Savunma için yapay zeka” teması altında yer alacak.
HAVELSAN, İstanbul Fuar Merkezi 6. Salon’daki ana standında, çok alanlı komuta ve kontrol mimarileri, yapay zeka destekli karar destek sistemleri, insanlı-insansız takımlar ve hibrit operasyonel çerçeveler gibi çok sayıda ürün ve hizmetini tanıtacak.
Burada, HAVELSAN’ın bakım destek asistanı MAIN ile entegre çalışan ADVENT Savaş Yönetim Sistemi ürün ailesinin de tanıtımı yapılacak. Ziyaretçiler, bu sistemin gerçek zamanlı sesli komut tanıma özelliğini deneyimleyebilecek.
Ayrıca tamamlayıcı donanımlara sahip su altı komuta ve kontrol sistemleri, müşterek/kara c4I çözümleri, entegre sınır güvenlik teknolojileri ve yeni nesil e-denizcilik yazılımları sergilenecek.
Kara simülatörleri, ALTAY tankı VR eğitim sistemi, kara/deniz/hava alanlarına yönelik gelişmiş simülatörler, Elektronik Harp Test ve Eğitim Sahası (EHTES), atış sahaları, masaüstü ve VR tabanlı simülatör ile eğitim platformları da IDEF 2025’te öne çıkacak. BARKAN, BAHA ve SANCAR gibi kara, hava ve deniz sistemlerinin ortak operasyonel kullanımına ilişkin sunum da yapılacak.
IDEF 2025 kapsamında Ataköy Marina’da su üstü araçları SANCAR ve ZIPKIN’ın canlı gösterimi gerçekleştirilecek.
DENİZCİLİK İÇİN GELİŞTİRİLEN NAVİGASYON İLK KEZ TANITILACAK
Fuarda ayrıca, sivil denizcilik için geliştirilen ve gerçek zamanlı veri işleyerek gemilere gelişmiş durumsal farkındalık sağlamayı hedefleyen yapay zeka destekli navigasyon asistanı Bluevision da ilk kez tanıtılacak.
HAVELSAN, MAIN yapay zeka ürününün interaktif gösterimini, KOVAN yeni nesil iş yönetim sisteminin canlı gösterimini ve yapay zeka destekli Eyeminer ürününün kritik tesis güvenliği senaryosunu da icra edecek.
Açıklamada görüşlerine yer verilen HAVELSAN Genel Müdürü Mehmet Akif Nacar, yapay zeka teknolojilerinin hakim olduğu yeni bir savunma paradigması sunduklarını bildirerek, şunları kaydetti:
“Dünyanın en geniş katılımlı savunma sanayi fuarları arasında yer alan IDEF, bu yıl HAVELSAN için ayrı bir anlam ifade ediyor. Askeri ve sivil yazılımlar alanında öncü bir yere sahip olan HAVELSAN olarak IDEF’te, bugüne kadar geliştirdiğimiz yüksek teknolojileri yapay zeka entegrasyonu ile nasıl daha güçlü hale getirdiğimizi anlatacağız. ‘AI for Defence’ yani ‘Savunmada Yapay Zeka Vizyonu’, ‘futureAIready’ yani ‘Gelecek Hazır’ mottosuyla IDEF 2025’e hazırız.”