Based on this information, write a new short title in Turkish: Güllü cinayetinin itirafı ses kaydında mı saklı? Fulya Soybaş yazdı…

According to this information, write a new article in Turkish:
Şarkıcı Güllü’nün ölümü ile ilgili soruşturma sürüyor. Kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu ‘kasten öldürmeden’ gözaltında.
Tanık beyanlarına göre Güllü’nün kızının olay gecesi annesini, “Seni şimdi aşağı atacağım” dedikten sonra itip, sonra da “Hadi! Bay bay” dediği iddia ediliyor. Bir başka iddia ise Güllü’nün evindeki güvenlik kamera görüntülerinin ses analizinin TÜBİTAK tarafından tamamlandığı ve Gülter’in “Atacağım şimdi seni” sesinin netleştirildiği yönünde. Ancak ne savcılık ne de TÜBİTAK bu iddiaları doğrulamış değil. Fakat özellikle sosyal medyada o geceye ait görüntülerin, bazı kişilerce yapay zekâ kullanılarak sözde çözümlenmiş hali elden ele dolaşıyor. Bu videolar gerçek olabilir mi? Peki mahkeme sürecinin seyrini değiştirecek nitelikteki ‘ses’ ve ‘görüntü’ analizlerini kim, nasıl yapıyor? Bu analizler mahkemede delil sayılıyor mu? Sordum.
‘GERÇEĞİN SESİ’ İZ BIRAKIR ANCAK ANALİZİ KİMİN, NASIL YAPTIĞI ÇOK ÖNEMLİ
Bağcılar’da süngerle kaplayarak ses izolasyonu sağladığı dükkânındaki bir odada bir çocuğa cinsel istismarda bulunan 60 yaşındaki sucu Metin Şenay vakasını hatırlarsınız. Ve yine hatırlarsınız bu iğrenç sanığın kurbanının tek bir çocuk olmadığı, 3 çocuğa daha cinsel istismarda bulunduğu, bilirkişinin dijital ses, görüntü ve fotoğraflar üzerindeki analizleri sonucu verdiği raporla ispatlanmıştı. O bilirkişiye; İstanbul Ticaret Üniversitesi Siber Güvenlik Program Başkanı ve Adli Bilişim Yüksek Mühendisi İbrahim Gündüzgil’e ulaştım ve sordum.
KAYITTA OYNAMA TESPİT EDİLEBİLİR
– Ses analizi nedir?
Adli ses ve görüntü incelemesi bilimsel bir inceleme olup, bir olayın delili olarak sunulan kayıtların teknik açıdan doğruluğunu ve bütünlüğünü tespit etmeyi amaçlar. Bu süreçte ses kayıtlarının manipüle edilip edilmediği, montajlanıp montajlanmadığı veya kayıttaki kişinin kim olduğunun sesten tespit edilmesi gibi hususlar belirlenmeye çalışılır ve bu da ancak tek bir yöntem, tek bir makine ile değil, farklı yöntemlerle, laboratuvar ortamında mümkün olabilir. Böylece kayıt üzerinde herhangi bir oynama, kesme veya ekleme olup olmadığı da tespit edilir.
– Kimler ses ve görüntü analizi yapabilecek imkânlara sahip peki?
Kolluk ya da Cumhuriyet Savcılıkları ya da Ceza Mahkemeleri listelerinde uzman olarak kayıtlı; ses mühendisi, adli bilişim alanında çalışmış bilirkişiler ile Adli Tıp, TÜBİTAK gibi kurumlar ya da üniversiteler veya özel kurulmuş adli bilişim laboratuvarlarındaki uzmanlar, görüntü- ses analizi yapma yetkisine sahiptir.
BİR KAYIT ÜZERİNDE ‘SES iYİLEŞTİRMESİ’ YAPMAK MÜMKÜN
– Ortamdaki sesi, dış seslerden net şekilde temizlemek mümkün müdür? Ya da şöyle sorayım, neler yapabiliyorsunuz?
Mesela ortamdaki sesin kime ait olduğunun saptanması… Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) gereğince kolluğun bir ortam dinlemesi ya da mesela bu yaptığımız telefon görüşmesini dinlediğini varsayalım. Bu görüşmeyi yapanın gerçekten Fulya olduğunun tespiti isteniyor bizden. Ve elimizde de bir ses kaydı var. Tamam ama yetmez! Karşılaştırabilmek için elimizde Fulya’nın başka ses kayıtları -mümkünse yine telefonda kaydedilen- olmak zorunda. Alınan bu kayıtlar; sesin akustiği, baskınlığı, frekans değeri, hatta bazı harfler ya da kelimelerde yapılan baskınlıklara kadar değerlendiriliyor, ölçülüp, karşılaştırılıyor ve ancak sonrasında sonuca varılıyor. Uluslararası standartlar da böyledir.
ORTAMDAKİ TÜM SESLER AYIRT EDİLEBİLİR
Sanatçı Güllü’nün o geceki ses kaydı üzerinden gidersek… Ortada video var ve analize giden ses de videodan alıntı. Yani seslerin kimlere ait olduğu belli. Geriye ne kalıyor? Müzik gibi, o an geçen otomobilin sesi gibi, bizim ‘dış ses’ dediğimiz ortam sesinin yüksekliğinden kaynaklı konuşulanların duyulamaması, anlaşılamaması… İşte duyulamayan, anlaşılmayan bu seslerin anlaşılır, duyulabilir hale getirilmesi ses analizinin bir parçasıdır; ‘gürültü azaltma’ ya da ‘ses iyileştirme’ deniyor. Sesin, arkadaki sesin ortam sesinden tamamen ayrılması, gürültünün azaltılması, tek sese odaklanma ve o sesin anlamlı hale getirilmesi ve hatta 4-5 blok ötedeki başka bir sesin dinlenmesi, öne çıkarılması, netleştirilmesi… Hepsi mümkün.
SAĞLAM BİR DELİL SAYILABİLMESİ İÇİN BİRDEN ÇOK ANALİZ YAPILMALI
– E, sosyal medyada çoğu kişi yapay zekâ ile bunu yaptı zaten…
Hayır, benim bahsettiğim öyle bir şey değil. Sesin; hangi profesyonel makine ile hangi teknik ve taktikler kullanılarak, kim tarafından işlendiği yani çözümlendiği, bunu yaparken uluslararası standartlara uyulup uyulmadığı, bu işlemi yapanın uzmanlığı ile toplumsal algılardan ne kadar uzak ve dosyaya ne kadar hâkim olduğu gibi parametreler, doğru ya da doğruya en yakın sonuca varmak için çok önemlidir. Zaten sunulan bilirkişi raporunun -ki bu TÜBİTAK’ın hazırladığı da olabilir- geçerli olabilmesi için tüm bu saydığım parametrelerin denetlenebilir ve doğrulanabilir olması şarttır.
Yani bu rapor, bağımsız bir laboratuvara, benzer araç, teknik ve taktikler kullanılarak inceletildiğinde aynı sonuca ulaşabiliyorsak o zaman sorun yok, bu sağlam bir delildir. Fakat aynı sonuca ulaşamıyorsak o zaman bu, büyük bir sorundur.
Hukuki süreçlerde ses kayıtlarının güvenilirliği genellikle işte bu noktada tartışma ve itiraz konusudur. Mahkemede delil olarak sayılabileceği ve de adaletin doğru tecelli edebilmesi için ses analizlerinin tarafsız ve bilimsel yöntemlerle yapılması, manipülasyon içermemesi, yetkin kişiler ve son teknolojik cihazlarla, laboratuvar ortamında yapılması şarttır. ‘Gerçeğin sesi’ne ancak bütüncül analizlerle ulaşılır.

.jpg?format=webp&width=1200&height=630&w=390&resize=390,220&ssl=1)


