Based on this information, write a new short title in Turkish: SON DAKİKA… KKTCnin seçimine 3 gün kaldı: Ersin Tatar CNN TÜRKte

According to this information, write a new article in Turkish:
Seçime 3 gün kala Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 5. Cumhurbaşkanı ve önümüzdeki seçimde de bağımsız aday olarak yarışacak olan Ersin Tatar, CNN TÜRK’ten Büşra Arslantaş’ın sorularını cevapladı.
“Biz hep iki devletli çözüm diyoruz”
Tatar, uzun yıllardır “iki devletli çözüm” anlayışını savunduğunu vurgulayarak, geçmişte yürütülen federal çözüm arayışlarının sonuçsuz kaldığını hatırlattı:
“Ben evvelden beri iki devlet anlayışını savunuyorum. Yani bir anlaşma olursa güneydeki devlet Rum devleti, kuzeydeki devlet ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk devleti olur. Halbuki benden önce, kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’tan bu yana, federal çözüm için müzakereler yürütüldü. Annan Planı da, 2017 Crans-Montana görüşmeleri de dahil, hiçbirinde netice alınamadı.”
Tatar, tüm iyi niyetli adımlara rağmen Rum tarafının masadan kalktığını söyledi.
“RUM TARAFININ HEDEFİ TÜM ADAYI KONTROL ALTINA ALMAK”
Cumhurbaşkanı Tatar, Rum yönetiminin amacının, birleşik bir Kıbrıs çatısı altında Kuzey’i ekonomik ve siyasi olarak etkisi altına almak olduğunu belirtti:
“Rum tarafı, birleşik bir Kıbrıs’ın Avrupa Birliği içinde olacağı, Türkiye’nin buradan çekileceği bir hayal kuruyor. Türkiye çekildikten sonra, serbest dolaşım, serbest yerleşim ve sermaye hareketleriyle Kuzey’i de kontrol altına almayı; tüm adayı Rum adası haline getirmeyi hedefliyorlar.”
“TÜRKİYE’NİN DESTEĞİYLE İKİ DEVLETLİ SİYASET GÜÇ KAZANDI”
Tatar, 2020 seçimlerinden sonra iki devletli siyaset anlayışını kararlılıkla sürdürdüklerini ifade etti:
“Ben ve arkadaşlarım bu tabloyu görerek iki devletli siyaseti gündeme getirdik. 2020 seçimlerini kazandık. O günden bugüne, Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın tam desteğiyle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ayrı bir devlet olduğunu tüm dünyaya vurguladık.”
“BU SAATTEN SONRA GERİ DÖNÜŞ YOK”
Tatar, Kıbrıs’ta artık iki ayrı devlet ve iki ayrı halk olduğuna dikkat çekti:
“Kıbrıs’ta 60 yıldır, hatta 62 yıldır iki ayrı devlet ve iki ayrı halk vardır. Bu saatten sonra artık bunun geri dönüşü yoktur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ortadan kaldırılması ve bir federal yapı içinde Kıbrıs Türk halkının yer alması bizim için çok tehlikelidir.”
“TÜRK ASKERİNİN ADADAN ÇEKİLMESİ KABUL EDİLEMEZ”
Türkiye’nin Avrupa Birliği üyesi olmaması nedeniyle, Türk askerinin adadan çekilmesini öngören hiçbir planı kabul etmeyeceklerini belirten Tatar, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin adadan çekilmesi, Türk askerinin adadan çekilmesini öngören bir anlayış mutlak surette reddedilmelidir. Ben beş yıldır bu görüşü savunuyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birleştirici konuşmaları ve Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisi’nin 18 Temmuz 2024’te aldığı kararla, iki devletli siyasetin artık Türkiye’nin de resmi politikası haline geldiğini gördük. Dolayısıyla, tüm bunlarla birlikte Türk diplomasisi de bir paradigma ve eksen değişikliğiyle yeni bir yola girmiştir.
Bu durum küçümsenemez bir başarıdır. Çünkü bugün, bütün uluslararası toplantılarda iki devlet esası temelinde, kendi bayrağımla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni temsil etmekteyim. Verdiğim mesajlarda da artık bu saatten sonra federasyon görüşmelerine ortak zemin olmadığı için oturamayacağımızı açıkça ifade ediyorum.”
“BU SEÇİM BİR REFERANDUM NİTELİĞİNDE”
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının egemenlik hakkının tartışmasız olduğunu vurgulayarak, ancak eşit statü tanındığı takdirde müzakere masasına oturabileceklerini belirtti:
“Kıbrıs Türk halkının egemenlik hakkı vardır. Biz ancak egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz teyit edilirse bir görüşme masasına oturabiliriz. Devletimize ve egemenliğimize sahip çıkarak, eğer bir anlaşma olacaksa, bu anlaşmada devletimizin de taraf olması gerektiğini uluslararası topluma anlatıyoruz ve anlatmaya devam ediyoruz.”
“TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI ÜYELİĞİ BÜYÜK BİR KAZANIMDIR”
Tatar, 2022 yılında Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üyeliğin, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın girişimleriyle oy birliğiyle kabul edildiğini hatırlattı.
“Benim girişimlerim ve Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üstün gayretleriyle, oy birliğiyle Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olduk. Bu kapsamda çok sayıda toplantıya katıldım ve her birinde kendi bayrağımla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni temsil ettim.”
Tatar, son olarak Azerbaycan’ın Gebele şehrinde gerçekleştirilen zirveye katıldığını, daha önce de Hankendi ve Şuşa’daki toplantılarda KKTC’yi temsil ettiğini söyledi.
“Bu toplantılarda Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve diğer Türk devletlerinin liderleriyle birlikte yer aldım. Ekim ayında Şuşa’daki toplantıya İran, Tacikistan ve Pakistan da katıldı. Kendi bayrağımızla aile fotoğrafında yer alarak ve konuşmalar yaparak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası statüsünü daha da yükselttik.”
“RUM TARAFI EŞİTLİK TEMELİNDE FEDERASYONU KABUL ETMİYOR”
Tatar, Rum yönetiminin eşitlik temelinde bir federasyon fikrine hiçbir zaman yanaşmadığını, asıl hedefinin Kıbrıs Türk halkını uzun vadede etkisiz hale getirmek olduğunu söyledi. Bu seçimin bir referandum niteliğinde olduğunu belirterek şu açıklamaları yaptı:
“Rum tarafı kendi hâkimiyetinde olacağı, güçlü olacağı bir yapıyı hedefliyor. Uzun vadede Kıbrıs Türk halkını asimile etmeyi ve Türkiye’nin adadan çekilmesini öngören bir anlayışla hareket ediyorlar. Bunu hem Türkiye hem de Türk diplomasisi çok iyi biliyor.”
“TÜRKİYE ANAVATANDIR, GARANTÖR ÜLKEDİR”
Tatar, Türkiye’nin garantör ülke olarak bölgedeki en güçlü aktör olduğunu belirterek Cumhurbaşkanı Erdoğan’a övgüde bulundu:
“Türkiye anavatandır, garantör ülkedir ve bu bölgenin tartışmasız en güçlü devletidir. Nitekim dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ın, Sayın Erdoğan’a duyduğu saygıyı hem Washington’daki görüşmede hem de Mısır’daki toplantıda tüm dünyaya ilan etmesi bunun göstergesidir.”
“YENİ SİYASET HALKIN ONAYIYLA GÜÇLENECEK”
Tatar, Erdoğan’ın kendisine duyduğu güvenin ve Türkiye’nin iki devletli siyaseti benimsemesinin, KKTC’nin elini uluslararası alanda güçlendirdiğini ifade etti.
“Sayın Erdoğan’ın bana duyduğu güven, bu mücadelede bize verdiği destek ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bu paradigma değişikliğini benimsemesi elimizi güçlendirdi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bu süreçte uluslararası arenada zemin kazandı.”