Bipolar bozukluğu yaşayan kişilerin yaşam alanları ve sosyal çevreleri kısıtlanıyor
Prof. Dr. Çınar Yenilmez, 30 Mart Dünya Bipolar Günü dolayısıyla bilgilendirici bir açıklama yaptı. Dünya Bipolar Günü’nun bu sene tüm dünyada ve Türkiye’de kendisinin de bipolar bozukluğu olduğu kabul edilen ünlü ressam Vincent Van Gogh’un doğum günü olan 30 Mart’ta kutlanacağını belirten Yenilmez, “Dünya Bipolar Günü’nün amacı hastalık konusunda toplumsal duyarlılığı, bilgiyi ve eğitimi artıracak faaliyetler aracılığı ile tüm dünyada farkındalık oluşturmak ve toplumsal damgalamayı ortadan kaldırmaya yardımcı olmaktır.
Bir duygudurum bozukluğu olan bipolar bozukluk (eski ismiyle manik depresif bozukluk) ya da iki uçlu bozukluk; taşkınlık (mani) ya da çökkünlük (depresyon) dönemlerinin yaşandığı, duygusal ve davranışsal iniş çıkışlarla giden, ara dönemlerde hastaların tam bir iyiliğe kavuştuğu bir psikiyatrik bozukluktur.
Günümüz şartlarında bipolar bozukluk başarılı bir şekilde tanınmakta ve etkili biçimde tedavi edilebilmektedir. Ancak hastalığın ilk yıllarındaki karışık belirtiler, bozukluğun yineleyici doğası ve değişik zamanlarda farklı hastalık dönemleri ile ortaya çıkması tanı koyma sürecini zorlaştırmakta, uygun tedaviye başlanmasını geciktirebilmektedir. Bu tür zor dönemler hasta, hasta yakını ve ruh sağlığı çalışanları arasında sürekli bir iş birliği sayesinde aşılabilmektedir. Bipolar bozukluğun biyolojik kökenli bir tıbbi sorun olduğu açıkça bilinmesine rağmen tıptaki diğer sağlık sorunlarından farklı olarak hastalığa yönelik damgalama; bu bozukluğu yaşayan kişilerin çeşitli toplumsal haklarını kullanmasını engellemekte, yaşam alanlarını ve sosyal çevrelerini kısıtlamaktadır. Dahası sorunu kabullenmelerini ve sağlık hizmetlerine, erken tanı ve etkili tedavilere erişimlerini geciktirmekte, bipolar bozukluğu olan kişi ve ailelerinde tükenmişliğe neden olmaktadır” diye belirtti.
Yenilmez, bipolar bozukluğu olan hastaların ve yakınlarının yaşam kalitelerine olumlu katkı sağlamak ve damgalamayı engellemenin Dünya Bipolar Günü etkinliklerinin temel hedefi olduğunu anlatarak, “Biz de Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim elemanları olarak 30 Mart 2023 Perşembe günü saat 12.30’da Taşbaşı Kültür Merkezi’nde “Uçlardan Dengeye” temasıyla bir toplantı planladık. Faydalı olacağına inandığımız toplantıya tüm halkımızın davetli olduğunu belirterek, sağlıkla yaşamanın mümkün olduğu daha iyi bir gelecek diliyorum.” diye anlattı.
Kaynak Link: BRTK/NTV/CNN
Bu Haber ACM Cyprus Yeni Teknolojiler Çalışması Kapsamında, OpenAI – ChatGPT Tarafından Sizin İçin (Türkçe veya İngilizce) Yeniden Yazıldı. Okumak İçin Sayfaya Devam Edin.
Bipolar bozukluğu, kişinin manik ve depresif eğilimleri arasında gidip gelmesi ile karakterize olan bir ruh hastalığıdır. Bu durum, kişinin yaşam alanlarını ve sosyal çevrelerini önemli ölçüde kısıtlayabilir.
İlk olarak, bipolar bozukluğu olan kişiler sıklıkla işyerinde ve okulda zorluklar yaşayabilirler. Manik ataklar sırasında, kişi çok enerjiktir ve hızlı düşünceleri vardır, ancak bu babalık hali konsantrasyonu bozabilir ve iş performansını etkileyebilir. Depresif ataklar sırasında ise, kişi motivasyon eksikliği ve yorgunluk hissi yaşayabilir, bu nedenle işe gitmek ya da okula gitmek de zorlaşabilir.
Bipolar bozukluğu olan kişiler, sosyal çevrelerinde de zorluklarla karşılaşabilirler. Manik ataklar sırasında, kişi düşünmeden hareket edebilir ve bu hareketler diğer insanların yanlış anlamalarına ve kişiyle ilişkilerinin bozulmasına neden olabilir. Depresif ataklar sırasında, sosyal etkileşimlerden kaçınmak daha yaygın olabilir ve bu kişiyle ilişkileri etkileyebilir.
Bipolar bozukluğu olan kişilerde ev yaşamı da birçok zorlukla karşılaşabilir. Örneğin, manik atak sırasında, evde para harcama gibi sorunlar ortaya çıkabilir ve bu kişinin zorluklarla karşı karşıya kalmasına neden olabilir. Ayrıca, depresif ataklar sırasında, kişi işlerini yapmakta zorlanabilir ve ev işlerindeki sorumluluklarını yerine getiremez.
Bipolar bozukluğu olan kişiler için, yaşam alanları ve sosyal çevrelerinin kısıtlılığı birçok soruna neden olabilir. Ancak bu durum, tedavi edici yaklaşımların yardımı ile kontrol altına alınabilir. İlaç tedavisi, kişinin semptomlarını hafifletebilir ve tedavisini kolaylaştırabilir. Psikoterapi, kişinin daha iyi başa çıkma stratejileri öğrenmesine yardımcı olabilir ve yaşam kalitesini artırabilir.
Bu nedenle, bipolar bozukluğu olan kişilerin kendilerine yardım etmek ve başkalarıyla daha iyi ilişkiler kurmak için destek alması önemlidir. Aile, arkadaşlar ve sağlık uzmanları, kişinin hayatında önemli bir rol oynayabilir ve kişinin daha iyi bir yaşam tarzı sürdürmesine yardımcı olabilirler.