Borsa İstanbulda yükseliş rüzgarı: Gözler ekim enflasyonunda

Piyasalar son haftalarda CHP Kurultay davasına odaklanmıştı. Siyasi gündem diğer gelişmeleri perdeleyen bir hal almış; enflasyon, TCMB faiz indirim süreci ve dış piyasalardaki gelişmelerin önüne perdeleme yapar hale gelmişti. Cuma günü Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP’nin 38. Olağan Kurultay’ının iptal edilmemesine karar verince siyasetin piyasalar üzerindeki olumsuz etkisi yerini iyimser bir görünüme bıraktı. Borsa İstanbul’da sert yükseliş görülürken para piyasalarına da kısmen yansıdı denilebilir. Döviz kurlarında pek bir gevşeme görülmedi ama gösterge tahvil faiz oranında gerileme yaşandı. Perşembe günkü TCMB faiz indiriminin de bu noktada etkisini dikkate almak gerekir. Cuma günkü dava nedeniyle tahvil faizi TCMB faiz indirim kararına tepki vermemişti. Karara bağlı olarak gecikmeli bir düşüş geldi. ‘Şimdi ne olacak’ sorusu bu noktada daha çok önem kazanacak. Siyasetin etkisi azaldığına göre borsa için daha olumlu bir bakış açısı geldi.
BIST 100 26 AĞUSTOS’UN GERİSİNDE
Siyaset nedeniyle bir yılı aşkın süredir baskı altında kalan borsada bir rahatlama oldu. Ancak siyasetteki konu başlıklarının sadece CHP Kurultay davasıyla sınırlı olmadığını da vurgulamak yararlı olacak. BIST100 Endeksi 26 Ağustos’ta gördüğü 11.600 seviyesinin yaklaşık yüzde 5 altında işlem görüyor. Dolar bazında ise aynı tarihteki zirvenin yüzde 8 gerisinde bulunuyor. Siyasi gelişmelerin etkisiyle TL bazında 10 binli, dolar bazında 240’lı seviyelere kadar çekilmişti. Şimdi tekrar zirve hesapları yapılmaya başlandı. Zirve yakalanacak mı, yoksa geçilip yeni zirveler mi olacak? Diğer anlatımla, borsa siyasete verdiğini geri alabilecek mi? Bunu piyasa koşulları belirleyecek. İlk tepki olarak zirvenin tekrar test edilmesi olasılığını dikkate almakta yarar var. Yeni zirve denemelerinin oluşması için başka desteklere ihtiyaç olabilir. Bu noktada olumlu fiyatlamaya konu olabilecek diğer gündemlere göz atmak gerekecek.
Bunlar;
Enflasyondaki düşüşün durması ve buna bağlı olarak TCMB’nin faiz indiriminde vites küçültmesi Borsa İstanbul’daki çıkışı sınırlayacak bir gelişme olarak görülebilir. Ancak ekim enflasyonu daha düşük gelirse faiz indirim sürecinin devamı tekrar piyasanın önüne havuç olarak konulabilir ve beklenti ihtiyacına cevap verebilir.
Borsanın en ciddi alternatifi ve rakibi faiz olduğuna göre çıkışı destekleyecek önemli katkı bu noktadan gelebilir. Bu açıdan enflasyonun seyri oldukça önemli.
Devam eden 09/2025 dönem bilanço sonuçları da ayrıca önemli olabilir. Bankalar başta olmak üzere lokomotif hisselerin bilançolarında görülecek iyileşmeler destekleyici olacaktır.
Ayrıca yine bankalardaki “en kötü geride kaldı” anlayışı ne ölçüde gerçeklik kazanacak bunu gözlemlemek gerekecek. Tavsiye olmamak kaydıyla, perşembe günü yayınlanan borsanın lokomotiflerinden Akbank bilançosunun beklentilerin bir parça üzerinde geldiği söylenebilir. Sanayi şirketlerinde enflasyon muhasebesi, kârları sınırlayıcı etkisi nedeniyle önemini koruyor. Kârlardaki törpüleme nedeniyle BIST100 fiyat kazanç oranlarının yüksek seviyelerde olduğu söylenebilir.
Cuma günü gelen mahkeme kararı Borsa İstanbul’da olumlu karşılanmakla birlikte ara düzeltme ve kâr satışlarına rağmen etkilerinin bir süre daha devam etmesi olasıdır.
MERKEZ ‘DEVAM’ DEDİ
Perşembe günkü TCMB toplantısından 100 baz puanlık indirim kararı çıktı. Beklentiler 100 veya ağırlıklı olarak 150 baz puanlık indirim yönündeydi. Böylelikle beklentilere cevap verilmiş oldu. Eylül enflasyonu yüksek çıkınca faiz indirimine ilişkin beklentiler de kısalmıştı. Ancak TCMB’nin toplantı metni, faiz kararından daha fazla tartışıldı. Metinde; eylül enflasyonunun yüksek çıktığı, dezenflasyon sürecinin zayıfladığı ve dezenflasyon ile ilgili risklerin belirginleştiği, sıkı para politikasının devam edeceği vurguları mevcut. Metindeki bu ifadelere karşılık faiz indiriminin devam etmesi biraz tartışmalara ve kafa karışıklığına neden oldu. Metinde faiz indiriminin gerekçesini bulmak zor. Enflasyonun faiz kararları için en önemli referanslardan biri olduğu bilinen bir durum. Bu açıdan faiz düşüşünün devam etmesi, daha çok reel ekonomideki yavaşlama ve son günlerde sanayicilerin haklı talepleriyle izah edilecek bir durum olsa gerek. Eylül ayında gıda fiyatlarının yükselmesi ve okulların açılmasıyla bir sapmanın olması, ekim enflasyonunda düşüş eğiliminin devam etme beklentisi de neden olabilir. Ancak ‘Ekim ayında ne olacak da enflasyon zayıflayacak’ sorusunun net bir cevabı henüz yok. Faiz kararının piyasalara etkileri “sınırlı pozitif” şeklinde oldu. Devam edip etmeyeceği noktasında ekim enflasyonunu görüp görüş vermek yerinde olacak.
YABANCI SATIŞLARI SÜRÜYOR
Yabancı yatırımcıların işlemleri ve parasal istatistiklerin yakın takibi sürüyor. TCMB verilerine göre 17 Ekim ile biten haftada; yabancı yatırımcılar hisse senetlerinde 178 milyon dolarlık satış, tahvil bonoda 151 milyon dolarlık alım yaptılar. Hisse senetlerinde üç haftadır satıştalar. Tahvil bonda ise iki haftadır alım yapıyorlar. Cuma günkü CHP ile ilgili karar sonrası yabancıların tavrını görmek yararlı olacak. Son dönemde yabancıların Türkiye pozisyonlarının daha çok siyasi gelişmelere göre şekillendiği izlenimi mevcut.
TCMB brüt rezervleri ise 8.7 milyar dolarlık artışla 198.4 milyar dolara yükseldi. Brüt rezervlerin 111 milyar doları altın, 87 milyar doları döviz varlığından oluşuyor. Bu noktada altın fiyatlarındaki yükselişin etkisini dikkate almak gerekecek. Ancak altın fiyatlarında geçen hafta görülen düşüşün etkisini önümüzdeki hafta veriler açıklandığında göreceğiz. Aynı hafta yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatında da belirgin bir artış gözlendi. 9.6 milyar dolarlık artışla 218 milyar dolara yükseldi.
DİKKATLER ‘MERKEZLERDE’ OLACAK
Dış piyasalarda dalgalı seyirle birlikte iyimserlik korunuyor. Bu hafta dikkatler ABD (Fed) ve Avrupa (ECB) merkez bankalarının kararlarında olacak. 29 Ekim’deki Fed toplantısında 25 baz puanlık faiz indirimine kesin gözle bakılırken Avrupa’dan faiz değişimi beklenmiyor.
Diğer yandan Trump belirsizliği ve açıklamalarındaki tutarsızlık sürüyor. ABD Başkanı Trump’ın gerek Çin, gerekse Rusya ile ilgili açıklamaları piyasalarda dalgalanmaya neden oldu. Çin ve Rusya devlet başkanlarıyla önce görüşme olmayabileceği yönündeki açıklamalar daha sonra yerini Çin ile görüşme kesin, Rusya ile belki olabilir noktasına taşınınca piyasalar biraz rahatladı.
Bu durum altın fiyatlarında gevşemeye neden olurken bakır gibi bazı emtia fiyatlarında yükseliş görüldü.
ABD’nin iki Rus petrol şirketini yaptırım listesine alması petrol fiyatlarını da yukarı çekti.
ABD’de hükümetin kapanması nedeniyle bir süredir ertelenen ve cuma günü beklentilerin altında gelen ABD enflasyonu (TÜFE) olumlu algılandı. Buna bağlı olarak Fed faiz indirim beklentileri daha da güçlenince altın toparlandı, dolar zayıfladı. Piyasa parametrelerine bakıldığında; borsalarda çıkış hareketlerinin devamı, ABD tahvil faizlerinde düşüş eğilimi, dolarda zayıflama, Euro’da güçlenme gözleniyor.
ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 3.99, Euro/dolar paritesi 1.1628, dolar endeksi 98.94, altının ons fiyatı 4.113 dolar, gümüş 48.57 dolar, brent petrol 65.30 seviyelerinde seyrediyor. Önümüzdeki hafta; ABD ve Avrupa merkez bankaları faiz kararlarının yanında ABD ve Almanya için büyüme (GSYH), Almanya ile Euro Bölgesi için ise enflasyon verileri (TÜFE) yakından takip edilecek veriler arasında olacak.
BORSADA ÇIKIŞ GÜÇ KAZANDI
Borsada tepki çıkışı ivme kazandı. İlk dirençler 11.150 ve 11.350 seviyelerinde bulunurken bu noktalarda kâr satışları görülebilir. Sonraki ve daha güçlü direnç 11.600 zirvesinde. Geri çekilmelerde ise 10.750 ve 10.500 ilk destek seviyeleri olarak izlenebilir. Endekste direnç seviyelerinde satış denemeleri görülse de çıkış hareketi gücünü koruyor.




