“Bu yaraları bu milletin evlatları saracak”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile 6 Şubat’taki depremlerin etkilediği Hatay’daki faaliyetlerine devam ediyor.
8’inci Tugay Komutanlığı’nda kentin kanaat önderleriyle iftarda bir araya gelen Akar, herkesin dini, etnik yapısına göre inanç özgürlüğü içinde hayatını sürdürmesinin en samimi temennileri olduğunu belirtti.
Vatandaşların özgürce ibadetini yapmasının önemine değinen Akar, “Herkesin birbiriyle çatıştığı bu dünyada, Hatay’da barışçıl bir şekilde bu hayatın sürdürülmesi, herkesin sevgi, saygı içinde birlikte yaşaması bizim için büyük bir mutluluk ve gurur kaynağı.” diye konuştu.
Sevgi, saygı, hoşgörü içinde birlikte yaşama kültürünün önemine vurgu yapan Akar, dostluk, arkadaşlık, kardeşlik, güven, dayanışma içinde yaşamanın gerekliliğini ifade etti.
6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenlere başsağlığı, yaralılara şifa dileklerini ileten Akar, şunları söyledi:
“Devletimiz ilk andan itibaren vatandaşının yanına koştu. Bununla birlikte 85 milyon vatandaşımız da devletinin yanına koştu. Devlet ve millet işbirliğinin önemli bir örneği açık ve seçik şekilde ortaya konuldu. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm bakanlarımız, valilerimiz, tüm kurum ve kuruluşlarımız ilk günden itibaren görevinin başında. Bununla birlikte Mehmetçik de ilk andan itibaren tüm imkanlarıyla seferber oldu, milletinin yanına, yardımına koştu. Bazı fitne fesat yuvaları bu konuda çeşitli şeyler ortaya atmaya çalıştı. Bunların hiçbiri gerçeği yansıtmıyor. Bunu birçok defa söylememize rağmen bunu bazıları görmemekte ısrar ediyor.”
“Birliğimiz, beraberliğimiz ebedi”
Devletin bir bütün halinde deprem bölgelerindeki faaliyetlerini sürdürdüğünü anlatan Akar, “Bunu yaparken de hiçbir şekilde bir ayrım söz konusu değil. Aynı fitne fesat odakları bunu da söyledi: ‘Şundan, bundan dolayı oraya yardım gitmedi’ dediler. Asla böyle bir şey söz konusu değil. Buradaki arkadaşlarımız bunun canlı şahididir.” diye konuştu.
Depremlerin ardından gelinen noktaya dikkati çeken Akar, “İnşallah el ele, omuz omuza verip hep beraber çalışarak, birbirimize dayanarak bütün yaraları saracağız. Bu yaraları bu milletin evlatları saracak, başkası sarmayacak. Bizim dostluğumuz, kardeşliğimiz, birliğimiz, beraberliğimiz ebedi.” dedi.
Hiçbir şekilde karamsarlığa yer olmadığını belirten Akar, “Kötümserliğe yer yok, fitneye fesada kulak asmak yok. Kimse yalnız değil. Devletimiz, milletimiz buradaki vatandaşlarımızla beraber.” ifadesini kullandı.
Depremle mücadelenin yanı sıra Mehmetçiğin terörle mücadeleden, hudut güvenliğine kadar tüm görevlerini eksiksiz, aksaksız yerine getirmeye devam ettiğini vurgulayan Akar, şunları kaydetti:
“85 milyonun savunması ve güvenliği bizim için çok önemli. Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bu bayrak 85 milyonun bayrağı, Ankara bizim başkentimiz gerisi teferruat. Herkes kendi düşüncesini, inancı yaşamakta serbest. Bu birlik ve beraberliğimizin daim olması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bizim binlerce yıllık tarihimizden süzülüp gelen milli, manevi, mesleki değerlerimiz var. Bu değerlerimizden aldığımız ilhamla, asil milletimizin sevgisi, güveni ve duası olduğu müddetçe bizim üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir zorluk yok.”
“El birliği ile başaracağız”
Deprem bölgelerinde herkesin üzgün olduğu bu dönemde kanaat önderlerine her zamankinden daha fazla görev düştüğüne dikkati çeken Akar, “Birliğimizi, beraberliğimizi, bireylerin moral ve motivasyonunu tahkim etmek için her zamankinden daha çok çalışmamız gerekiyor.” diye konuştu.
Hayatın normalleşmesine yönelik çalışmaların süratle devam ettiğini, kalıcı konutların, iş yerlerinin, hastanelerin temellerinin atıldığını aktaran Akar, “Depremde zarar gören tarihi ve dini yapılar için de Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı özel bir gayretle, bu sorunları çözmek, tarihi ve dini değerleri geleceğe taşımak için büyük bir gayret gösteriyor. Depremin neden olduğu bu yıkımın ardından 5 Şubat’taki Hatay ne ise modern teknoloji ve Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm imkan ve kabiliyetini kullanarak çok daha ileri düzeyde bir Hatay’ın ortaya çıkması için büyük bir gayret var. İnşallah bunu da el birliği ile başaracağız.” dedi.
Bakan Akar, iftara katılan ve deprem bölgelerindeki çalışmaların koordinasyonunu gerçekleştiren valileri de “isimsiz kahramanlar” olarak nitelendirerek fedakarca çalışmalarından dolayı tebrik etti. Duaların okunduğu iftar sonrasında Bakan Akar tüm davetlilerle yakından ilgilendi.
Öte yandan Bakan Akar iftar öncesi Belen ilçesinde depremzedelerle bir araya gelerek onların taleplerini dinledi, Antakya’da Organize Sanayi Bölgesi yakınındaki Ötençay Mahallesi’nde AFAD koordinasyonu, Milli Savunma Bakanlığı ve NATO iş birliği ile kurulumu tamamlanmak üzere olan 2 bin 400 kişilik çadır kentte incelemelerde bulundu.
Kaynak Link: NTV/TRT
Bu Haber ACM Cyprus Yeni Teknolojiler Çalışması Kapsamında, OpenAI – ChatGPT Tarafından Sizin İçin (Türkçe veya İngilizce) Yeniden Yazıldı. Okumak İçin Sayfaya Devam Edin.
“Bu yaraları bu milletin evlatları saracak” means “This nation’s children will heal these wounds”. This powerful statement holds true for many countries around the world who have faced difficult times.
Throughout history, nations have faced various challenges such as wars, natural disasters, economic crises, and political turmoil. However, through it all, it is the people of these nations who have picked themselves up and worked together to overcome these difficulties. The phrase “Bu yaraları bu milletin evlatları saracak” embodies this spirit of resilience and determination.
In recent times, the COVID-19 pandemic has affected almost every country in the world. Turkey, like many others, has had to deal with the impact of the virus on its economy, healthcare system, and society as a whole. But despite the challenges, the Turkish people have shown great strength and solidarity.
Doctors, nurses, and other healthcare workers have been working tirelessly to take care of those who have been affected by the virus. Essential workers such as grocery store employees, delivery drivers, and sanitation workers have continued to serve their communities even in the face of unprecedented challenges.
The Turkish people have also come together to support one another during these trying times. They have donated to charities, delivered food to those who are unable to leave their homes, and shown kindness and compassion to one another.
The phrase “Bu yaraları bu milletin evlatları saracak” is a reminder that while there may be wounds that need healing, the people of Turkey have the strength and resilience to overcome any obstacle. The future may be uncertain, but through their actions, the people of Turkey have demonstrated that they are capable of facing any challenge that comes their way.
In conclusion, “Bu yaraları bu milletin evlatları saracak” is not just a statement, but a belief that the people of Turkey hold close to their hearts. It is this unwavering faith in their own abilities that has allowed them to weather the storms of the past and will continue to carry them through whatever challenges the future may hold.