ÇELİK KUBBE’de vites artıyor | DefenceTurk

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol: “Geçtiğimiz yıl ortaya koyduğumuz 47 ürünü toplu teslim etme başarısının üzerine; yaptığımız yeni yatırımlar, yeni altyapı ve fiziki imkanlarla gelecek yıl 100’ün üzerinde sistemi teslim edeceğimizi öngörüyoruz.”
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, Bloomberg HT’de sunucu Gözde Kuyumcu’nun sorularını yanıtladı. ASELSAN’ın 2025’in ilk 9 ayında enflasyon muhasebesine rağmen reel bazda %12,3, dolar bazında ise %29 büyüyerek sektör ortalamalarının oldukça üzerinde bir performans sergilediğini belirten Akyol, finansal açıdan şirketin bakiye siparişlerinin %120 artışla 17,9 milyar dolarlık tarihi zirveye ulaştığı ve bu durumun gelecek 4-5 yılı garanti altına aldığını vurguladı.
Operasyonel ve stratejik vizyon tarafında ise şirketin “oyun değiştirici teknolojiler” ve “ihracat odaklı büyüme” stratejisiyle hareket ettiğini, faaliyet gösterilen ülke sayısının 25’e, ihracat yapılan pazarın ise 93 ülkeye çıkarıldığını ifade eden Akyol, yıllık 1 milyar dolar seviyesine yaklaşan Ar-Ge harcamalarıyla ÇELİK KUBBE, lazer sistemleri ve çip teknolojileri gibi stratejik alanlara odaklanıldığını; son iki yılda devreye alınan altyapılarla üretim kapasitesinin %40 artırıldığını aktardı.
Tüm Dünya’da savunma konseptlerinin ve harcamalarının değiştiğini belirten Akyol, ASELSAN’ın bu noktadaki konumunu da değerlendirdi. ASELSAN’ın Türkiye’nin savunma sektöründeki kalbi olduğunu belirten Akyol, şu ifadelere yer verdi:
“Evet, aslında ASELSAN Türkiye’de savunma sanayinin kalbi niteliğinde bir şirketimiz. Neredeyse bütün ürettiğimiz ürünlerde elektronik bileşen sağlayan; denizaltından SİHA’ya, tanktan gemiye aslında bütün Türkiye’nin gurur duyduğu platformlarda ürünleri olan, bununla birlikte büyük sistemler de sağlayan bir şirketimiz. Tabii dünyadaki gelişmeleri biz izliyoruz. Öncelikle sahaya sık gidiyoruz. Genel Müdüründen mühendisine, teknisyenine kadar olan biteni sahada yerinde takip ediyoruz ki zaten mühendislik sahada yapılır, biz ona çok dikkat ediyoruz.
Bununla birlikte uluslararası, NATO benzeri kuruluşların aktif katılımcısıyız. Bütün o uluslararası savunma güvenlik mimarisinin zaten parçasıyız. Ve yine Kahraman Silahlı Kuvvetlerimizin geri bildirimlerini sık alıyoruz. Bu kapsamda ASELSAN içinde bütün bu dünyada olup biteni takip eden bir harekat analiz kurulu da var. Bütün bu aldığımız bildirimler, bütün bu takiplerimiz sonucunda da aslında ürün ve teknoloji yol haritalarımızı çok dinamik tutuyoruz, güncelliyoruz. Ve dünyadaki son gelişmelere uygun ürün ve teknolojileri ortaya koyuyoruz. Temelde bu var.
Ama ne değişiyor diye, hani böyle büyük resmi özetleyecek olursak; bütün dünyada savunma tarafında artık daha uzaktan tespit yeteneği isteniyor temelde. Benzer şekilde daha uzağa etki etme yeteneği isteniyor. Benzer şekilde daha hassas vuruş isteniyor, etkisiz hale getirmek istediğiniz sistemler için. Daha hızlı reaksiyon isteniyor; bunlar aslında performansa yönelik şeyler. Ve tamamında daha maliyet etkin çözümler isteniyor. Bu beşini aslında bütün sistemler için genelleyebilirsiniz. Ve bütün bu çalışmaların da yeni dönemde entegre olarak sahada görev yapması, dünyadaki son gelişmelerin bize verdiği çıktı. Her şeyin entegre çalıştığı bir sistem. Dolayısıyla bu çerçevede biz teknolojilerimizi buna göre devamlı adapte ediyoruz.
Aslında bizim ortaya koyduğumuz ÇELİK KUBBE’de bunların benzerlerinin örnekleri var. Bir taraftan işte daha uzağı görmeye çalışan radarlar yapmaya çalışırken, daha uzun menzilli hava savunma sistemleri yapmaya çalışırken; aynı anda drone gibi şeyleri etkisiz hale getiren daha maliyet etkin çözümler yapmaya çalışıyoruz. Burada da geçmişten farklı olarak, bunun endüstriye yansıması; sivil teknolojileri kullanarak askeri ürün yapmak kasımızı da geliştirmeye çalışıyoruz. Ki geçmişte biraz daha tersiydi. Şu anda son dönemde görüyorsunuz, çok maliyet etkin sistemlerle savaş sahası dolmuş durumda. Bunları engellemek, bunları yönetmek için de benzer şekilde ticari alanda kendini ispat etmiş bileşen ve komponentlerle ürün yapma kasımızı da geliştirmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla genel harekat alanı, genel savaş ve savunma alanındaki gelişmeler böyle. Buna ASELSAN olarak da Türk savunma sanayi olarak da adapte oluyoruz. Ki zaten bizim savunma sanayi olarak tüm ASELSAN dahil bütün takım; çevik, dinamik ve hızlı bu işlere adapte olan bir yapımız var. Ben bu konuda Türkiye’yi oldukça avantajlı görüyorum.”
ÇELİK KUBBE’nin hangi aşamada olduğunu belirten Akyol, önümüzdeki yıl 100’den fazla alt sistemin tesliminin planlandığını belirtti. Akyol, ÇELİK KUBBE’nin yapay zeka ile güçlendirildiğini aktardı ve şu ifadelere yer verdi:
“50 yıllık birikimimizin ortaya çıkardığı komple entegre bir çözüm ÇELİK KUBBE. Devletimizin liderliğinde yürüyor. Geçtiğimiz ağustos ayında Cumhurbaşkanımızın katıldığı bir törenle 47 unsurunu daha teslim ettik envantere. Ama buraya nasıl geldik? Son dönemdeki harp sahasındaki gelişmeleri, dünyadaki trendleri inceledikten sonra; bütün bu hava savunma ve hava sahası yönetiminin entegre bir şekilde yapılmasının artık bir teknolojik gereklilik olduğu çalışmasının sonucunda ÇELİK KUBBE ortaya çıktı. Gerek Savunma Sanayi Başkanlığımız, Savunma Bakanlığımız, TSK, beraber ASELSAN ve paydaş şirketlerimizle böyle bir konsepti ortaya koyduk.
Biz temelde bunu şöyle yönetiyoruz: Ortasında bir yapay zeka destekli bir yazılımımız var, komuta kontrol yazılımı. Şu anda ASELSAN mühendislerince ortaya kondu, yavaş yavaş yeni yetenekleriyle yaygınlaşıyor. Bir tarafta bütün bu sistemleri entegre haberleştirecek, askeri 5G tabanlı bir haberleşme mimarimiz var. Yine bizim zaten 50 yıldır en uzman olduğumuz konulardan biri. Radar ve sensörleri füzyon eden bir network’ümüz var. Onu da ekiplerimiz başarıyla ortaya koydular. Ve bununla birlikte sensör tarafında işte büyük radarların, optiklerin olduğu ve bir tarafında katmanlı hava savunma sistemlerinin olduğu; işte GÜRZ gibi, KORKUT gibi, HİSAR gibi, SİPER gibi sistemlerden bahsediyoruz.
ÇELİK KUBBE’yi özgün yapan şeylerden biri, elektronik harbin de buna entegre olmasıdır. Elektronik harp sensörleri de bu sistemimize entegre tasarlandı. Ve biz geçtiğimiz yıl ortaya koyduğumuz o 47 ürünü toplu teslim etme başarısının üzerine; yaptığımız bu yeni yatırımlar, yeni altyapı ve fiziki imkanlarla gelecek yıl 100’ün üzerinde sistemi teslim edeceğimizi öngörüyoruz. Ve ondan sonraki yıllar daha fazla ürünle aslında bir taraftan ülkemize bu değeri kazandırmak, bir taraftan da dost ve müttefik ülkelerle de uluslararası işbirliklerini geliştirmeye çalışıyoruz. Bizim temelde Çelik Kubbe’de bir taraftan var olan, geliştirdiğimiz stratejik sistemleri daha çoklu üretmeye çalıştığımız bir dönemdeyiz. Bunun içinde radarlar var, optikler var, hava savunma sistemleri var. Bir taraftan da yeni yetenekleri de buna katmanın evresindeyiz.
İşte bugün yeni nesil drone tehditleri dendiğinde; lazer teknolojisi gibi, Yüksek Güçlü Mikrodalga teknolojisi gibi veya akıllı mühimmata dayalı, maliyet etkin çözümler gibi yeni yetenekleri katmaya çalışıyoruz. Ama aynı anda çok daha stratejik hedeflere yönelik işte Siper’in yeni versiyonlarını çalışıyoruz gibi. Dolayısıyla hem yeni yeteneklere çalıştığımız, hem yaygınlaştırma aşamasında olduğumuz bir evredeyiz. Bu anlamda çalışmalarımıza devam ediyoruz.”

İlgili Olarak
ASELSAN ve Nurol Makina’dan yeni Macaristan hamlesi
Gaziantep Makine Mühendisliği Mezunu. Savunma Sanayii ve Uluslararası İlişkiler Meraklısı



