Çinin stabilcoin uyarısı kripto piyasasında sert düşüşe yol açtı
PBoC, yaptığı açıklamada kripto varlık faaliyetlerinin ülkede yasa dışı olduğunu bir kez daha hatırlattı. Özellikle stablecoinlerin finansal risk oluşturabileceğine dikkat çekilirken, bu varlıkların “yasal ödeme aracı olmadığı” ve “para olarak kullanılamayacağı” vurgulandı. Banka, yasa dışı faaliyetlerle mücadele kapsamında sıkı denetimlerin süreceğini de açıkladı.
KRİPTO PARALARDA SERT KAYIPLAR
Açıklamanın ardından kripto para piyasası hızla geriledi. Toplam piyasa değeri 2,93 trilyon dolara düşerken, Bitcoin son 24 saatte yüzde 5’in üzerinde değer kaybetti. Karar öncesi 92 bin dolar seviyesinde olan Bitcoin, açıklama sonrası 85 bin 604 dolara kadar indi.
Ethereum’da da benzer bir düşüş yaşandı. Ethereum’un fiyatı 3 bin 53 dolardan 2 bin 806 dolara geriledi.
“ÇİN’İN İKİ YÖNLÜ TUTUMU PİYASAYI ETKİLİYOR”
CoinTR CEO’su Ali Eşelioğlu, Çin’in kripto varlıklara karşı sert tutumunu sürdürdüğünü belirtirken, son dönemde iki önemli unsurun öne çıktığını söyledi.
Eşelioğlu, PBoC’nin stablecoin risk uyarılarını artırdığını ve AML–KYC standartlarının karşılanmadığına dikkat çektiğini belirtti. Hong Kong’da daha açık bir düzenleyici yapı bulunsa da Pekin’in bazı tokenizasyon ve stablecoin projelerine müdahale ederek bölgedeki faaliyetleri sıkı şekilde kontrol ettiğini ifade etti.
Çin’in dijital yuan projesini hızla büyüttüğünü hatırlatan Eşelioğlu, para biriminin milyonlarca kullanıcıya ulaştığını söyledi.
“ÇİN’DEN GELEN AÇIKLAMALAR KISA VADEDE PİYASAYI SARSIYOR”
Eşelioğlu, Çin’in bir yandan kripto varlıkları sınırlarken bir yandan da merkezileştirilmiş dijital para altyapısını güçlendirdiğini vurguladı.
“Çin gibi bir süper güçten gelen her açıklama, piyasanın risk iştahını kısa vadede etkileyebiliyor. Bitcoin’deki geri çekilmede de Çin’in açıklamalarının etkili olduğunu görüyoruz.” dedi.
Ancak bu duruşun yeni olmadığını hatırlatan Eşelioğlu, Çin’in 2021’den bu yana benzer bir politika izlediğini söyledi.
Orta ve uzun vadede kripto paralarda yönün, daha çok küresel ekonomik koşullar ve ABD’deki düzenleyici gelişmeler tarafından belirleneceğini ifade etti.
