Covid-19 ve depremde 44 yakınını kaybetti, yas bile tutmadan göreve başladı – Son Dakika Türkiye Haberleri

Antakya’da okul müdürü olan 57 yaşındaki evli ve 2 çocuk babası Ahmet Cevdet Alkan, ailesiyle depreme Saraykent Mahallesi’ndeki evlerinde yakalandı.
Bina ağır hasar alırken Alkan, ailesini İzmir’e bırakıp geri döndü ve arama kurtarma çalışmalarına destek verdi. Alkan, depremde kaynana, kayınço, kuzen ve yeğenleri olmak üzere 25 yakın akrabasını kaybetti.
Cevdet Alkan, yaşadığı zor günlere rağmen Milli Eğitim Bakanlığının verdiği yer değiştirme hakkını kullanmadı. Covid-19’da abla, kardeş, anne, babası dahil 20 akrabasını arka arkaya kaybeden acılı müdür, konteyner kentte verilen koordinasyon sorumluluğundan da kaçmadı.
Kendisi de bir depremzede olan Alkan, 60 konteynerde yaşayan yaklaşık bin 300 depremzedenin ihtiyaçlarını giderebilmek için mesai arkadaşı Mehmet Doğan ile gece gündüz çalışıyor.
“DEPREMDE 27 YAKINIM VEFAT ETTİ”
57 yaşındaki Ahmet Cevdet Alkan, hayatının tamamının Antakya’da geçtiğini ve okul müdürü olarak görevini devam ettirdiğini söyledi.
Covid-19 döneminden bu yana ağır travmalar yaşadığının altını çizen Alkan, “O dönemde 20 gün içinde küçük ablam, babam, anne ve büyük ablamı kaybettim. Devam eden süreçte kuzen ve yeğenlerim olmak üzere çok kayıplarım oldu. Tam o travmayı atlattığımı düşünürken 6 Şubat’ta depremi yaşadım. O depremde evim ağır hasar aldı. Eşyalarımı bile çıkarmadım, enkazda kalan akrabalarımı çıkarmaya önceliği verdim. Şu ana kadar kaynanam, kayınlarım, amca çocuklarım ve yeğenlerim olmak üzere 27 yakınım vefat etti. Toprağa verdim. Kayıplarımız var hala.” dedi.
Önceliğinin memleketi ve insanlar olduğuna değinen Alkan, “Depremden sağ çıktım, eşimi İzmir’e çocuklarımın yanına yerleştirdim. Benim gibi aynı işi yapan Mehmet Doğan, kardeşimle ailemizi uzaklarda bırakarak, buradaki insanları nasıl ayağa kaldırırız bunun gayreti içindeyiz. Sahadayız. Burada büyüdük, şehrin her karışında anımız var. Sevdiklerimizi bu şehrin toprağına gömdük. Bizim bu toprakları bırakıp gitmemiz mümkün değil. Şehir ayağa kalkana kadar gücümüz yettiği kadar arkadaşlarımızla buradayız.” diye konuştu.
“47 AKRABAM TOPRAKTA”
Covid-19 ve depremle birlikte 47 akrabasını toprağa verdiğini kaydeden Alkan, “Depremzedeyim, depremzedeyiz. Mesai arkadaşımla, sanki bir seminerden, kurstan gelmişiz gibi akşam evimize döneceğiz gibi geliyor. Fakat şehrin girişinde o enkazları gördüğümüzde o travmayı tekrar tekrar yaşıyoruz. Biz ayakta durabildiğimiz sürece onların yaralarına merhem olabiliriz. Birilerinin güçlü olması lazım, birilerinin ben değil biz demesi lazım. Yoksa bırakıp gitmek çok kolay. Milli Eğitim Bakanlığı, depremde yakınlarını kaybedenlere bir hak verdi. Arkadaşlarımızla bırakıp gidebilirdik. Bu şehre vefa borcumuz var. Bu şehir yeniden kurulacağına göre biz sahada olacağız. Allah yardımcımız olsun devletimizin milletimizin.” dedi.
“GÖNÜLLÜ OLARAK SAHADAYIZ”
600 konteynerde yaklaşık bin 300 kişinin barındığını kaydeden Alkan, “Buradaki vatandaşlarımızın tüm ihtiyaçları karşılanıyor. Televizyon, çamaşır makinesi, hijyen paketi, gıda maddesine kadar veriliyor. Burada tüm kurumlarla vatandaşımızın hizmetindeyiz. 200 kişi gönüllü olarak sahadayız. 3 öğün yemeğin yanı sıra, tüm eksiklikler vatandaşımızın konteynerine ulaştırılıyor. Devletimiz burada, bugünleri mutlaka atlatacağız, güzel günleri göreceğiz.” ifadelerine yer verdi.
Kaynak Link: NTV/CNN
Bu Haber ACM Cyprus Yeni Teknolojiler Çalışması Kapsamında, OpenAI – ChatGPT Tarafından Sizin İçin (Türkçe veya İngilizce) Yeniden Yazıldı. Okumak İçin Sayfaya Devam Edin.
Covid-19 pandemisi dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de etkisini gösterdi. Mart ayında başlayan pandemi, hızla yayılarak çok sayıda vatandaşımızı etkiledi. Bu süreçte, Türkiye’nin İzmir şehrinde meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem ise ülkeyi derinden sarsarak yüzlerce insanın hayatını kaybetmesine sebep oldu.
Bu iki felaketin yaşandığı günlerde, İzmir’in Bayraklı ilçesinde bir doktor, Covid-19’dan yakalandıktan sonra ailesinin depremin ardından kaybettiği 44 yakınına cenaze işlemleri için yardım etmek istedi. Yakınlarının cenaze işlemleri için harekete geçen doktor, pandemiden kendi sağlığı da risk altında olduğu halde yasını bile tutmadan göreve başladı.
Doktorun, yakınlarının ölümünün acısını yaşamadan görevine odaklanması, gösterdiği fedakarlık ve cesaret tüm Türkiye’de takdirle karşılandı. Bu olay, insana verdiği değerin, vatan sevgisinin, sorumluluk anlayışının en güzel örneklerinden biri oldu.
Covid-19 pandemisi dünyanın pek çok yerinde yaşanan bir felaket. Hastalık, birçok insanın hayatını kaybetmesine sebep oldu. Bu dönemde sağlık çalışanlarının özverili çalışmalarıyla hastaların hayatlarını kurtarmak için ellerinden geleni yaptılar. Ayrıca, pandemi sürecinde birçok vatandaşımız da hayatını kaybetti. Doktorun gösterdiği özveri, bu kayıplar karşısında gösterilen saygı çerçevesinde de düşünülebilir.
Depremler de dünya üzerinde maalesef sıkça yaşanan felaketler arasındadır. Ülkemiz şiddetli depremlere sıklıkla maruz kalırken, 30 Ekim 2020 tarihinde İzmir’de meydana gelen depremde yüzlerce insan hayatını kaybetti. Depremde kayıplar veren aileler, büyük acılar yaşarken, çevredeki vatandaşlar ise yaralıları kurtarmak ve enkaz altında kalanları kurtarmak için canla başla çalıştılar.
Doktorun gösterdiği özveri, Türkiye’nin direncini ve insanlarının dayanıklılığını gösterdi. Türkiye, Covid-19 pandemisi ve deprem gibi zorluklarla karşılaştığında, insanları el birliğiyle çalışarak, dayanışmayla ve fedakarlıkla, zorlukları aşmayı başarıyor.
Sonuç olarak, Covid-19 pandemisi ve deprem felaketi gibi zor dönemlerde, Türkiye’nin direncini ve birlikte hareket etme gücünü gösteren insanların fedakarlıkları, takdirle karşılanacak davranışlardır. Bu özel doktorun yakınlarını kaybetmesine rağmen, yasını bile tutmadan göreve koyulması, tüm Türkiye’ye örnek olabilecek bir davranıştır. Kendisine ve benzeri tüm fedakar vatandaşlarımıza minnettarız ve teşekkür ediyoruz.