Dışişleri Bakanlığı’ndan ABD İnsan Hakları Raporu’na tepki

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Ülkemizin ve bölgemizin güvenliği için, PKK/PYD/YPG, FETÖ, DEAŞ ve DHKP-C başta olmak üzere terör örgütlerine karşı mücadelemiz uluslararası hukuk ve insan haklarına saygı çerçevesinde kararlılıkla devam etmektedir. Hal böyleyken, bu haklı mücadelemizin çarpıtılarak rapora yansıtılmasını kabul etmiyoruz.
Raporda, PKK’nın 2022 yılında ülkemizde gerçekleştirdiği terör saldırılarının ve örgütün işlediği gizlenemez boyutlardaki insan hakları ihlallerinin sadece bir bölümüne yer verilmesini esefle karşılıyoruz. Sözde “Suriye Demokratik Güçleri”nin Suriye’de işlediği insan hakları ihlallerine raporun Suriye bölümünde yer verilirken, bu yapının PKK/PYD/YPG terör örgütünün kontrolünde olduğundan bahsedilmemesi bir garabettir.
Bu raporun PKK/PYD/YPG ve FETÖ terör örgütlerinin faaliyetlerine göz yuman ve hatta “ortaklık” kuran bir ülke tarafından hazırlanmış olduğunu kamuoyunun dikkatine getiriyor, raporun meşruluğu ile inandırıcılığını sorguluyoruz. Siyasi saiklerle şekillendirildiği açık olan ve objektiflikten tamamen uzak bu raporun ciddiye alınacak bir yanı bulunmadığını bir kez daha vurguluyor, ABD’yi insan hakları konusunda kendi siciline odaklanmaya davet ediyoruz.
Türkiye, bu asılsız ve yanlı ithamlara itibar etmeden, kendi vatandaşları ile evsahipliği yaptığı milyonlarca kişinin haklarının korunması ve geliştirilmesine yönelik çalışmalarını kararlılıkla sürdürecektir.
Kaynak Link: NTV/TRT
Bu Haber ACM Cyprus Yeni Teknolojiler Çalışması Kapsamında, OpenAI – ChatGPT Tarafından Sizin İçin (Türkçe veya İngilizce) Yeniden Yazıldı. Okumak İçin Sayfaya Devam Edin.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2020 İnsan Hakları Raporu’na tepki gösterdi.
Bakanlık, raporun “gerçeklere dayanmadığını” ve “objektif bir perspektif olmadığını” iddia etti. Ayrıca, raporun Türkiye’deki insan hakları durumunu yanlış ve çarpık bir şekilde tasvir ettiğini de sözlerine ekledi.
Rapor, Türkiye’deki insan hakları durumunu ele alıyor ve Türk hükümetinin insan hakları ihlalleri yapmakla suçlandığını belirtiyor. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın raporda yer alan iddialardan bazıları arasında, basın özgürlüğünün kısıtlanması, hükümet yanlısı medya propaganda yayıncılığı, özgürce ifade hakkının kısıtlanması, yargının siyasallaşması ve hükümet muhaliflerine karşı baskı uygulanması yer alıyor.
Ancak, Türkiye Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin bu iddialarının gerçekleri yansıtmadığını ve “açıkça siyasi bir motivasyon ve ideolojik bir karakter taşıdığını” iddia etti.
İnsan hakları ihlalleri konusunda Türkiye ile ABD arasında uzun süredir bir gerilim vardı ve bu rapor, iki ülke arasındaki gerilimi daha da alevlendirdi.
Türkiye ise kendisini ABD’nin iddialarının karşısında savunmakla meşgulken, bu raporun insan haklarının korunması ve savunulması için önemli bir adım olduğunu hatırlamak önemlidir. İnsan hakları ihlallerinin kaçınılmaz sonuçlarına sahip olmak, tüm ülkelerin kendilerini sorumlu tutması gereken bir konudur.
Bu nedenle, Türkiye hükümeti, insan haklarını savunmak için çaba göstermekle yükümlüdür ve ABD’nin raporu, Türkiye’deki insan hakları sorunlarına dikkat çekmek ve hükümeti bu konuda daha şeffaf ve hesap verebilir olmaya teşvik etmek amacını taşımaktadır.
Son olarak, herhangi bir ülkenin insan hakları sorunlarına dikkat çekmek, tüm insanların onurlarının korunması için önemlidir. Türkiye, insan haklarına saygı göstermek ve devletin vatandaşların haklarını korumasının öncelikli bir sorumluluğu olduğunu hatırlamalıdır.