Döngüsel ekonomi yatırımı ithalatı azaltıyor

Döngüsel ekonomi, “üret, kullan, at” yerine, kaynakların mümkün olduğunca geri dönüşümden kazanıldığı, atıkların yeni kaynaklara dönüştüğü bir ekonomiyi ifade ediyor.
Türkiye’de de döngüsel ekonominin önemi ve yatırımlar giderek artıyor. O yatırımlardan biri de Bilecik’teki TAYRAŞ Baz Yağ Rafinerisi.
Endüstriden toplanan atık yağlar, bu rafineride katma değeri yüksek baz yağlara dönüştürülüyor. Bu kazanımın ekonomiye olduğu kadar Türkiye’nin sıfır atık politikasına da katkısı var.
Rafineride süreç nasıl işliyor?
Buradaki sürecin neredeyse tamamı fotoğrafta görülen yapıların içinde, “kapalı” diye tabir edilebilecek bir sistemle yürütülüyor. Bu yüzden rutin kontrolleri yapan görevliler dışında rafineride çok fazla insana rastlamak mümkün değil.
Proses ve Operasyon Müdürü Ertuğrul Kılıç’tan, rafinerinin neredeyse %100 otomasyon sistemiyle çalıştığını öğreniyoruz. Burası, tesisin beyni olan Kontrol ve Proses Odası’ndan yönetiliyor.
Kılıç, “Tesisimizde temel hedefimiz, atık madeni yağlardan, mevcut en ileri teknolojileri kullanarak yüksek katma değere sahip ve çevre dostu baz yağ elde edilmesini sağlamak.
Sürecimiz şu şekilde ilerliyor: Endüstriden veya motor yağı değişim servislerinden toplanan atık madeni yağların öncelikli olarak tesise kabulü yapılıyor. Laboratuvarımızda yönetmeliğin belirlediği limitlere göre analizi yapılıyor. Bu analiz sonuçlarına göre atık yağların tesise kabulüne karar veriyoruz” diyor.
Tesise kabul edilen atık yağlar depolanıyor ve çeşitli işlemlere tabi tutuluyor. Ardından distilasyon (damıtma) süreci başlıyor. Bu süreçte atık madeni yağların içindeki katkı maddelerinin bozulmasıyla oluşan atıklardan “asfalt bakiye” elde ediliyor. Bozulmuş katkı maddelerinden ayrıştırılan atık yağlar ise rafinerinin en kritik aşaması olan hidro-işleme sürecine giriyor.
Hidro-işlem uygulaması neden önemli?
Rafineri, Türkiye’de atık madeni yağlardan hidro-işlem teknolojisi kullanılarak yüksek kalitede baz yağ üretilebilen ilk ve tek tesis. Hidro-işlem için gereken hidrojen de tesisin içinde üretiliyor.
Hidro-işlemin önemini Kılıç’tan dinleyelim:
“Hidro-işlem çok kritik bir teknoloji. Özellikle yüksek kalitede baz yağ elde edilmesi için şart. Hidro-işlem için gereken hidrojen tesisimizde doğal gazdan elde ediliyor. Hidro-işlem neden önemli konusuna gelecek olursak, baz yağda yüksek kaliteye ulaşmak için, API’ın belirlediği Grup 2 kalitesine ulaşmak için hidro-işlem gerekli.”
Yüksek kaliteli baz yağ bir ithalat kalemi
T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tesisi stratejik yatırım kapsamında değerlendiriyor. Bunun bir nedeni de üretilen baz yağlar ile ithalatın azaltılması.
PETDER tarafından hazırlanan raporlara göre, Türkiye’de yaklaşık 275 bin ton/yıl atık madeni yağ oluşuyor. Tesisin işleme kapasitesi ise 60 bin ton/yıl.
Kılıç, “Bu gibi tesislerin artması ve atıkların uygun bir şekilde, lisanslı firmalar tarafından toplanması ve mevcut en iyi teknolojilerle işlenerek döngüsel ekonomiye dahil edilmesi ülkemiz için stratejik önem arz etmektedir. Çünkü bize göre atıklar milli bir servettir” diyor.
Tesisten çıkan baz yağlar, herhangi bir motor yağının hammaddesi olarak ya da tekstilde, sanayide ve benzeri birçok sektörde kullanılabiliyor.
Kılıç, “Yüksek kalitede baz yağlar Türkiye için bir ithalat kalemidir. Kullandığımız teknoloji ve ürettiğimiz yüksek kalitede ürün sayesinde bir ithalat kaleminin önüne geçmiş oluyoruz” diye ekliyor.
Tüm organizasyonda sıfır atık prensibi uygulanıyor
Sıfır Atık prensibinin tüm organizasyonda uygulandığını öğreniyoruz. Mesela, tesisten çıkan zehirli gazlardan enerji elde ediliyor, bu enerjiyle atık sular bertaraf ediliyor.
Atık madeni yağların işlenmesiyle fosil yakıt tüketimi de azalıyor. 100 litre ham petrolden 1 ila 3 litre arası, aynı oranda atık madeni yağdansa 70 litre baz yağ elde edilebiliyor. Ve atık madeni yağlar defalarca kez işlenip kullanılabiliyor.
Kılıç, “Tesise giren atık madeni yağlardan elde edilen verim şu şekildedir: Yüzde 70-75 aralığında baz yağ verimine sahibiz. Yaklaşık yüzde 15 aralığında, dip ürün olarak asfalt bakiye elde ediyoruz. Bunun dışında kalan ürünlerse hafif uçucular oluyor ve bu hafif uçucuları tesisimizde yakıt olarak kullanıyoruz” diye anlatıyor.
Kurgu: Cihan Karaahmetoğlu
Kaynak Link: UZAY35/CNN/NTV/TRT
Bu Haber ACM Cyprus Yeni Teknolojiler Çalışması Kapsamında, OpenAI – ChatGPT Tarafından Sizin İçin (Türkçe veya İngilizce) Yeniden Yazıldı. Okumak İçin Sayfaya Devam Edin.
Döngüsel ekonomi, yenilenemez kaynakların tüketimi ve atıkların oluşturulmasını azaltmayı amaçlayan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, ürünlerin tasarımında, üretiminde, kullanımında, yeniden kullanım ve geri dönüşümünde döngüsel ve sürdürülebilir çözümler üretmeyi hedefler. Döngüsel ekonomi, sadece çevre dostu değil, aynı zamanda ekonomik olarak da faydalıdır. Bu yaklaşım, yatırım yaparak ithalatı azaltmanın yanı sıra işletme maliyetlerini ve atık yönetimi maliyetlerini de düşürür.
Döngüsel ekonomi, ithalatın azaltılmasına yardımcı olan önemli bir faktördür. İthalatın azaltılması, hem ekonomik olarak faydalı hem de çevre açısından yararlıdır. Döngüsel ekonomi ile üretim sürecinde malzemelerin tekrar kullanılması, atık miktarının azaltılması ve nihai ürünlerin tasarlanmasında çevresel etkinliklerin gözetilmesi, ürünlerin maliyetini azaltır ve böylece ithalatı azaltır.
Döngüsel ekonomi, tasarım, üretim ve satış süreçlerinde malzemelerin dönüşümünü gerçekleştiren bir yaklaşım olduğundan, işletmelerin daha az hammadde tüketmesine izin verir. Bu durum, doğal kaynakların tükenmesine karşı bir kalkan olarak hareket ederken, firmaların yüksek maliyetli hammadde ithalatına gerek kalmaması sayesinde ihracat seferberliği başlar.
Döngüsel ekonomi, doğal kaynakları korurken, ürünlerin yaşamsal sürekliliği ve işletmelerin belirli bir artma düzeninde ekonomik olarak büyüme potansiyeli ile daha sonra doğru işleyişi sağlar. Bu yaklaşım, ithalatın azaltılmasına yardımcı olurken, işletmelerin maliyetlerini düşürür. Ayrıca, atık yönetimi maliyetlerinin azaltılması gibi birçok avantaj sunar.
Sonuç olarak, döngüsel ekonomi, sürdürülebilir bir gelecek için doğal kaynakların korunmasına yardımcı olan ve aynı zamanda işletme maliyetlerini azaltan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, atık miktarının azaltılması, ürünlerin tahribi ve kaynakların yenilenmesinde etkinlik içereceği için ithalatı azaltarak ekonomik faydalar sağlar. Bu nedenle, döngüsel ekonomi yatırımı, işletmelerin hem çevresel hem de ekonomik olarak fayda sağlamasına yardımcı olurken, ihracat potansiyelini de artırır.