Dünyanın en büyük mozaik müzesindeki eserlere deprem kalkanı
Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük hasarı alan Hatay’da enkaz kaldırma çalışmaları aralıksız devam ederken, depremlerde bir kısmı zarar gören Hatay Arkeoloji Müzesi’nde ise tarihi eserler için adeta alarm verilmiş durumda. 2014 yılında yapılan müzenin fore kazıklar üzerine kurulu olduğunu ve müzedeki eserlerin büyük bir çoğunluğunun sağlam olduğunu kaydeden Hatay Arkeoloji Müzesi Müdürü Ayşe Ersoy, “Müzemiz 10 bin metrekarelik bir alana sahip dünyanın en önemli müzelerinden bir tanesi ve ayrıca dünyanın en büyük mozaik müzesidir. Burada bin 500’ü küçük ve diğerleri büyük eserler olmak üzere toplamda 3 bin adet eser sergileniyordu. Hatay, mozaikleri ile ünlü bir kent. Hatay denildiğinde Antiocheia Antik Kenti’nin, Seleukeia Pieria’nın, Alexandretta Antik Kenti’nin, bu bölgenin ve ilçelerinin antik kentlerinin, villalarının, hamamlarının mozaikleri bu müzede sergileniyor. 1930’lu ve 1938’li yıllar ile müzenin son yıllarda yapmış olduğu kazılar sonrası getirilen taban mozaiklerinin hepsi bu müzede sergileniyor” dedi.
KRAL ŞUPPİLULİUMA HEYKELİ YERİNDE KORUMAYA ALINDI
Bölge halkının en çok ilgi gösterdiği ve depremden sonra son durumunu merak ettiği heykelin Kral II. Şuppiluliuma heykeli olduğunu belirten Ersoy, “Büyük Hitit Krallığı dağıldıktan sonra Hititler Güneydoğu Anadolu’ya gelip küçük imparatorluklar ve şehir krallıkları kuruyorlar. Bu bölgede de Unqi/Patina Krallığı kuruluyor. O, Unqi/Patina Krallığı’na ait bir kral. 1,5 ton ve 1,5 metre yüksekliğindeki Kral Şuppiluliuma heykeli, taşınamayacak ağırlıkta olduğu için yerinde korumaya gidildi” diye konuştu.
“150 ESER ARTÇI DEPREMLERE KARŞI YERİNDE KORUNMAYA ALINDI”
Antakya Lahdi, Arsuz Stelleri ve devasa boyuttaki taşınamayacak eserlere de aynı uygulamanın yapıldığını belirten Ersoy, “Burada teşhirde olan tüm eserler Kırşehir Müzesi’ne taşındı. Taşınması güç olan ağır eserler jeotekstiller ve etaform ile sarıldıktan sonra lav külü dediğimiz hafif bir malzeme olan pozzolana ile de etrafı çevrilerek çelik kafes içerisinde korumaya alındı. Müzemizdeki ağır tonajdaki yaklaşık 150 eser artçı depremlere karşı yerinde korunmaya alındı” ifadelerini kullandı.
Kaynak Link: NTV/CNN
Bu Haber ACM Cyprus Yeni Teknolojiler Çalışması Kapsamında, OpenAI – ChatGPT Tarafından Sizin İçin (Türkçe veya İngilizce) Yeniden Yazıldı. Okumak İçin Sayfaya Devam Edin.
Dünyanın en büyük mozaik müzesi olarak bilinen Zeugma Mozaik Müzesi, Türkiye’nin güneydoğu bölgesinde yer almaktadır. Antik döneme ait mozaikleri barındıran müzede, yakın zamanda gerçekleştirilen bir proje kapsamında deprem kalkanları kullanılarak eserlerin korunması amacıyla çalışmalar yürütüldü.
Zeugma Mozaikleri, antik Roma dönemine ait olan ve yüzlerce yıldır günümüze kadar gelebilmiş nadide eserlerdir. Müze, 2011 yılında açılmıştır ve binlerce ziyaretçi tarafından her yıl ziyaret edilmektedir. Ancak, müzenin bulunduğu bölge Türkiye’nin aktif deprem bölgelerinden biridir ve bu nedenle mozaikler her zaman bir risk altındadırlar.
Bu nedenle, Zeugma Mozaik Müzesi koruma altına alınması amacıyla bir proje başlattı. Bu projede, özel bir ekibin işbirliğiyle, deprem kalkanları kurularak mozaiklerin zarar görmesi önlendi. Deprem kalkanları, yüksek teknolojili malzemelerden yapılmış ve mozaik tabanlarının üzerine yerleştirilmiştir.
Deprem kalkanlarının kullanımı, Zeugma Mozaik Müzesi’ndeki mozaik eserlerinde bir ilke imza atmış ve dünyanın önde gelen müzelerinden biri haline getirilmiştir. Bu sayede, müzenin değerli koleksiyonu her zaman korunacak ve ziyaretçilerin güvenliği sağlanacaktır.
Müze idaresi, mozaiklerin korunması için herhangi bir maliyetten kaçınmamıştır. Nihayetinde, mozaiklerin çoğu restore edilmeden önce ortaya çıktıkları kaçak kazılarda çıkarılmıştı ve bu nedenle ek koruma önlemlerinin alınması gerekliydi. Zeugma Mozaikleri, Türkiye’nin kültürel mirası için büyük bir öneme sahip olduğundan, müze yetkilileri, riskleri en aza indirmek için ellerinden geleni yapmaya karar verdiler.
Bu çalışma, Türkiye’nin arkeolojik hazinelerinin korunması konusundaki kararlılığının bir göstergesi olarak görülebilir. Dünya çapındaki müzeler, benzeri daha önce görülmemiş kalkanların kullanıldığı bu müze çalışmalarından ilham alabilir ve eserlerini korumak için daha katı tedbirler alabilirler.
Sonuç olarak, Zeugma Mozaik Müzesi, mozaiklerin korunması için akıllıca bir çözüm buldu ve deprem kalkanları ile mozaiklerin korunması konusunda bir adım öne geçti. Bu proje, ülkenin kültürel mirasının korunması için verilen önemin de bir kanıtıdır.