Güneş enerjisi küresel dönüşümün lokomotifi oluyor
IEA verilerine göre 2025-2030 döneminde dünya genelinde toplam 4 bin 600 gigavatlık yeni yenilenebilir kapasite devreye alınacak. Bu miktar, 2019-2024 dönemindeki artışın iki katından fazla ve Çin, Avrupa Birliği ile Japonya’nın toplam üretim kapasitesine yakın bir seviyeye denk geliyor. Güneş enerjisi bu büyümenin itici gücü olurken, izin süreçlerinin hızlanması ve maliyetlerin düşmesi, kurulumların rekor seviyelere ulaşmasını sağlayacak.
🌬️ RÜZGAR, HİDROELEKTRİK VE JEOTERMAL DE YÜKSELİŞTE
Kapasite artışında güneşi rüzgar ve hidroelektrik kaynaklar izleyecek. Jeotermal enerjide ise Türkiye, ABD, Japonya, Endonezya ve Filipinler başta olmak üzere birçok ülkede rekor seviyede yeni kurulum yapılması bekleniyor. Bu gelişmeler, yenilenebilir enerjinin küresel elektrik üretimindeki payını daha da artıracak.
HİNDİSTAN İKİNCİ BÜYÜK YENİLENEBİLİR PAZARA HAZIRLANIYOR
ABD ve Çin’deki politika değişiklikleri nedeniyle 2030’a yönelik kapasite artışı beklentisi bir miktar düşürülse de, Hindistan ve Avrupa başta olmak üzere gelişmekte olan ekonomiler bu açığı kapatacak. Hindistan, 2025-2030 döneminde göstereceği güçlü büyüme sayesinde Çin’den sonra dünyanın en büyük ikinci yenilenebilir enerji pazarı olma yolunda ilerliyor. Ülkenin 2030 hedeflerine rahatlıkla ulaşacağı tahmin ediliyor.
TÜRKİYE AVRUPA’DAKİ BÜYÜMEDE ÖNCÜLER ARASINDA
Avrupa’da uygulanan politikalar ve piyasa düzenlemeleri sayesinde 2025-2030 arasında kıtanın yenilenebilir enerji kapasitesi yüzde 67 artarak 1.612 gigavata ulaşacak. Bu artışın yüzde 75’i Almanya, İngiltere, İspanya, Türkiye, İtalya, Fransa, Polonya ve Hollanda’dan gelecek. Türkiye bu dönemde güneş enerjisi odaklı büyümesiyle Avrupa’nın önde gelen ülkeleri arasında yer alacak.
⚡ TEDARİK ZİNCİRİ VE ŞEBEKE UYARISI
IEA Başkanı Fatih Birol, güneşin öncülüğünde yaşanacak büyümeye dikkat çekerken, rüzgar, hidroelektrik, biyoenerji ve jeotermalin de önemli katkı sağlayacağını vurguladı. Birol, birçok ülkenin elektrik sistemlerinde yenilenebilir enerjinin payı arttıkça, tedarik zincirlerinin güvenliği ve şebeke entegrasyonu gibi konuların kritik hale geleceğini belirtti.
