Hamas: Kudüs’teki “bayrak yürüyüşü” Filistin halkına ve kutsal değerlerinde saldırıdır
Hamas, İsrail’in 1967’de Doğu Kudüs’ü işgali dolayısıyla aşırı sağcı fanatik Yahudilerin her yıl İbrani takvimine göre düzenlediği “bayrak yürüyüşü”ne ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Hamas, İsrail hükümetinin fanatik Yahudilere polis koruması altında işgal altındaki Doğu Kudüs sokaklarında “bayrak yürüyüşü” düzenlemesine ve Filistin halkına ve kutsal değerlerine saldırılmasına izin vermesini kınadı.
“Bayrak yürüyüşü”nün İsrail’in kutsal değerleri Yahudileştirmeye çalışan yaklaşımını ve dünyadaki Müslümanların hassasiyetlerine yönelik saldırılarını teyit ettiği kaydedildi.
Hamas, Mescid-i Aksa’nın merkezinde olduğu kutsal değerlere karşı İsrail tarafından yürütülen suç politikasının sonuçları konusunda uyardı.
Provokatif bayrak yürüyüşü
Aşırı sağcı fanatik Yahudiler, 1967’de İsrail’in Doğu Kudüs’ü işgal etmesi dolayısıyla İbrani takvimine göre her yıl provokatif “bayrak yürüyüşü” düzenliyor.
İsrail, bu seneki yürüyüşte 3 binden fazla personel görevlendirdiğini duyurmuştu.
“Bayrak yürüyüşü”ne on binlerce fanatik Yahudi’nin katılması bekleniyor.
İsrail polisi, yürüyüş süresince Filistinlilerin yaşadığı bölgeleri yaya ve araç trafiğine kapatıyor. İsrail bayraklarıyla ırkçı marşlar söyleyerek yürüyen fanatik Yahudilerin Filistinlilere, dükkanlarına, evlerine, araçlarına saldırdığı olaylar yaşanıyor.
İşgal altındaki Doğu Kudüs
İsrail, 1967’deki Altı Gün Savaşı’nda Kudüs’ün doğusunu işgal etti. Uluslararası hukuka göre, Doğu Kudüs işgal altında kabul ediliyor.
Ancak İsrail, 1980’de tek taraflı şekilde Kudüs’ü “bütün ve birleşik başkenti” olarak ilan etti. İsrail’in bu kararı uluslararası toplum tarafından kabul görmedi.
Uluslararası hukuka göre İsrail’in Doğu Kudüs’teki hakimiyeti yasa dışı kabul ediliyor. İsrail’in Doğu Kudüs’te demografik dengeyi Yahudi nüfusa göre dengelemek için inşa ettiği yerleşim yerleri de hukuka aykırı sayılıyor.
Doğu Kudüs’ü gelecekteki başkenti olarak kabul eden Filistin, İsrail’i şehirdeki Filistinli nüfusa ayrımcılık uygulamak ve “kenti Yahudileştirmeye çalışmakla” suçluyor.
