İletişim Başkanı Altun’dan CHP’li Başarır’ın sözlerine tepki

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın TBMM’de düzenlediği basın toplantısındaki sözlerine ilişkin açıklamada bulundu.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı olarak vazifesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın temsil ettiği millet iradesine hizmet etmek, devletin iletişimini yürütmek ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini sağlamak olduğunu belirten Altun, bu görevin şahsi bir pozisyon değil, yasal çerçevede yürütülen resmi bir görev olduğunu hatırlattı.
Siyasi aktörlerin asli sorumluluğunun, milletin sorunlarına çözüm üretmek, kamu yararını gözetmek ve demokratik bir anlayışla fikir mücadelesi vermek olduğuna işaret eden Altun, devlet kurumlarına hakaret etmenin, yargı süreçlerini zehirlemeye ve iftira yoluyla kamu otoritesini itibarsızlaştırmaya çalışmanın siyasi sorumluluktan uzak bir tavrın tezahürü olduğunu vurguladı.
Altun, “CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın ‘atanmış/seçilmiş’ ayrımı üzerinden dile getirdiği ifadeler bir yandan sözün sahibinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine ilişkin bilgisizliğini ortaya koymakta, öte yandan kamu görevlilerini itibarsızlaştırma gayesi gütmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Başarır, ucuz polemikler peşindedir”
Devletin anayasal işleyişi içinde her bir kamu görevlisinin millet iradesine dayanan meşru bir zeminde çalıştığının altını çizen Altun, şunları kaydetti:
“Atanmış olmak, bu görevin ciddiyetini ve sorumluluğunu ortadan kaldırmaz, aksine, demokratik sistemin işleyişinde asli bir yer tutar. Ali Mahir Başarır, devlet ciddiyetini ve kamu kurumlarını hedef alan ucuz polemikler peşindedir. Yargıya tehditler savurmak, hakaretle ve iftirayla kurumlarımızı itibarsızlaştırmaya çalışmak, milletin takdirine bırakılacak bir acziyet göstergesidir. Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik hakaret içeren söylemler ve milletimizin iradesine dönük saldırılar karşısında sessiz kalmamız beklenemez. Devletin kurumlarını yıpratmaya ve yargıyı baskı altına almaya dönük açıklamalar karşısında kamuoyunu doğru bilgilendirmek bizim görevimizdir. Sağduyulu ve hukuk zemininde yürütülen bir siyaset anlayışı, hepimizin yerine getirmesi gereken ortak bir sorumluluk, vatandaşımızın öncelikli beklentisidir.”