İlk açılışını Berlinde yaptı, 5 yılda Avrupada 200 şubeyi hedefledi

Anıl Demir’in GazeteVatan’daki haberi şöyle:

“Berlin son yıllarda Avrupa’nın yükselen değeri” dersek yanlış bir ifade kullanmamış oluruz. Dünyanın teknoloji ve start-up merkezlerinden biri haline gelen Berlin kültürel çeşitlilik ve sosyal yaşamı ile de dikkat çekiyor.

“Dünyada hikayesi olan ve marka değeri taşıyan 10 şehir sayarsanız bunlardan biri de Berlin’dir” diyen ve Türkiye’de yıllardır Gloria Jeans ile Magnolia Bakery markalarıyla faaliyet gösteren Mehmet Dinçerler’in kendi markası SuperCoff’un ilk şubesini Berlin’in kültür sanat ve sosyal yaşam merkezi Mitte semtinde açmasında da şehrin bu özellikleri etkili olmuş.

Markanın Berlin’deki ilk şubesinin açılışı büyük ilgi gördü.

5 YILDA 200 ŞUBE HEDEFİ

İlk aşamada Berlin’de 10 şubeye ulaşmayı planladıklarını söyleyen Dinçerler 5 yıl içinde ise Avrupa genelinde 200 şubeyi hedeflediklerini ifade ediyor.

Kahve sektörü gibi rekabetin zor, rakiplerin hayli fazla olduğu bir alanda işlerinin kolay olmadığının hatırlatılması üzerine ise Mehmet Dinçerler, “Vizyonumuz kahve ve matcha sunmanın çok ötesinde. Mekânın tasarımından müzik kürasyonuna, şehir temposunu hissettiren dinamik atmosferine kadar her detayı, Berlin’in alternatif ve genç ruhuna hitap edecek şekilde kurguladık. Kulüp kültürünün ritminden ilham alan SuperCoff ile, Z kuşağını hedefleyerek gençliğin kendi kültürüne alan açan bir yaşam biçimi markası olmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Berlin’de koşu, bisiklet gibi spor ve sosyal aktivite gibi toplulukların çok yaygın ve güçlü olduğunu belirten Mehmet Dinçerler bu toplulukların da hedef kitleleri olduğunu ve özel iş birlikleri planladıklarını söyledi.

Z KUŞAĞININ TÜKETİM ALIŞKANLIKLARI İNCELENDİ

Şimdiye kadarki deneyimlerinde, yeni nesil markaların ürünün ötesine geçerek yaşam tarzı sundukları ölçüde başarılı olduğunu gördüklerini söyleyen Dinçerler, “Biz de markamızın temelini sosyal davranış kalıplarını analiz ederek attık. SuperCoff’u Berlin’de özellikle Z kuşağının tüketim alışkanlıklarını, değer dünyasını ve estetik beklentilerini dikkate alarak konumlandırdık. Marka dilini, mimarisini, menü tasarımı ve deneyim akışını Almanya pazarına özgü kullanıcı içgörüleriyle şekillendirdik. Bunun yanında, kahvede adil ticaret, tedarikte şeffaf izlenebilirlik ve etkin atık yönetimi gibi farklı katmanlarda sürdürülebilirlik operasyonumuzun tüm aşamalarında odakta. İleriki dönemde, her yeni pazar için o ülkenin kültürel bağlamını dikkate alan yeni segmentasyon modelleri uygulayarak devam edeceğiz” dedi.

Anıl Demir – Mehmet Dinçerler

YILDA 2 BİN TON KAVRULMUŞ KAHVE TEDARİKİ

Türkiye’nin en büyük ve teknolojik kahve kavurma tesislerinden birisine sahip olduklarını belirten Dinçerler son bir yılda yaptıkları yatırımla kapasitelerini artırdıklarını söyleyerek şöyle konuştu: “Yılda 2 bin ton kavrulmuş kahve tedarik ediyoruz. Önümüzdeki dönemde, başta Almanya’daki SuperCoff mağazaları olmak üzere, Polonya, Azerbaycan gibi pazarlar da dahil 20 ülkeye kavrulmuş kahve ihracatı yapmayı hedefliyoruz.”

TEDARİKİN YÜZDE 90’I TÜRKİYE’DEN

SuperCoff’un tedarikinin yüzde 90’ını Türkiye’den karşılayacaklarının altını çizen Mehmet Dinçerler, “Türkiye’de yıllardır güvenle çalıştığımız iş ortaklarımızı da dahil ettiğimiz bir süreçle ekosistemimizin gelişimine de katkıda bulunacağımız bir model kurguladık. Yani sadece edindiğimiz bilgi birikimimizi değil, network’ümüzü de taşıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.