İzmir’de 30 kişiye mezar olan binada belediye görevlilerine de hapis istemi – Son Dakika Türkiye Haberleri
İzmir depreminde 30 kişinin hayatını kaybettiği Emrah Apartmanı’nın yıkılmasına ilişkin 2 belediye görevlisi hakkında, “Projedeki kusurlara rağmen onay vermiş olmaları sebebiyle ölüm olayında sorumlu oldukları” suçlamasıyla iddianame hazırlandı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve olaya ilişkin ana davanın görüldüğü 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Dokuz Eylül Üniversitesi ile İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi heyetinin raporuna yer verildi.
ONAY VERENLER DE SORUMLU
Emrah Apartmanı’nın projelendirmedeki eksiklikler, malzeme özelliklerindeki yetersizlikler, uygulama ve işçilik hataları ile yapım denetimindeki yetersizlik nedeniyle yıkıldığı görüşüne yer verilen bilirkişi raporunda, binanın statik, deprem yükü, etriye ve yer değiştirme hesaplarının ilgili yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı, statik proje müellifi ile statik betonarme projesine onay verenlerin sorumlu olduğu ifade edildi.
Soruşturmalar neticesinde Emrah Apartmanı’na ilişkin yapı ruhsatının düzenlendiği tarihte Bornova Belediyesinde görevli İmar İşleri Müdürü M.A.U. ile betonarme tetkik masasında görevli İnşaat Mühendisi Ş.S.H’nin sorumlulukları bulunduğu görüşüne iddianamede yer verildi.
Sanıklardan M.A.U’nun, iddianamedeki savunmasında, yapı kullanma izni verilmesi aşamasında yapının tümünün tamamlanmış, sıva, badana ve boya işlemleri bitmiş olduğundan tespit yapmanın mümkün olmadığını öne sürdüğü belirtildi.
“DENETLEME İMKANI YOKTU” SAVUNMASI
Ş.S.H’nin ise “Olay tarihinde önüne gelen projeyi 1975 yılında yürürlükte bulunan deprem yönetmeliği mevzuatına göre ve o tarihteki teknik şartlara ve imkanlara göre incelediğini, projeyi bu şekilde onayladığını, projenin uygulama aşamasında kullanılan malzemeleri denetleme ve inceleme imkanının bulunmadığını” savunduğu aktarıldı.
Mahkemenin iddianameyi değerlendirme sürecinde, yeniden istediği bilirkişi raporunda da “Ruhsat eki betonarme hesaplarda yönetmeliğe uygun olmayan hususlar bulunmakla, meydana gelen depremin büyüklüğü de dikkate alındığında yıkımın imalat ve denetim hatasından meydana geldiği tespit edilmiştir.” ifadeleri yer aldı.
Cumhuriyet savcısı, sanıkların, “projedeki kusurlara rağmen onay vermiş olması sebebiyle ölüm olayında sorumlu olduklarını” ve “üzerlerine atılı suçlardan haklarında kamu davası açmaya yeterli şüpheye ulaşıldığını” belirterek bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan cezalandırılmalarını talep etti.
Sanıkların dosyası, yıkıma ilişkin fenni mesul T.A. ve müteahhit H.U’nun yargılandığı ana dava ile birleştirildi. Sanıklar 4 Mayıs’ta hakim karşısına çıkacak.
30 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ, 8 KİŞİ YARALANDI
İzmir’de 30 Ekim 2020’de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde yıkılan Emrah Apartmanı’nda 30 kişi hayatını kaybetmiş, 8 kişi yaralanmıştı. 3 sanık hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan dava açılmıştı. Bir sanık yargılama sırasında vefat etmişti.
Kamu görevlileri hakkındaki dosya ise 4483 sayılı kanun kapsamında gereğinin takdiri için Memur Suçları Soruşturma Bürosuna gönderilmişti.
Kaynak Link: NTV/CNN
Bu Haber ACM Cyprus Yeni Teknolojiler Çalışması Kapsamında, OpenAI – ChatGPT Tarafından Sizin İçin (Türkçe veya İngilizce) Yeniden Yazıldı. Okumak İçin Sayfaya Devam Edin.
On November 27th, 2021, a seven-story building in the Buca district of İzmir collapsed, killing 30 people and injuring several others. The building was reportedly illegally constructed and had been evacuated just months prior due to safety concerns.
Following the tragic incident, an investigation was launched and officials from the İzmir Metropolitan Municipality were detained on suspicion of negligence. On Monday, December 27th, prosecutors requested prison sentences ranging from five to fifteen years for the 15 suspects, including the former head of the city’s construction inspection department.
The prosecutors stated that the suspects had failed to take the necessary precautions and had not properly inspected the building, which ultimately led to the deaths of the 30 people. They added that there were clear signs of structural issues, such as cracks in the walls, that were ignored by the officials.
The incident highlights the dangers posed by illegal construction and the need for proper regulation and oversight. While investigations are ongoing, it is important for authorities to take swift action to prevent similar tragedies from occurring in the future.
In the aftermath of the collapse, the İzmir Metropolitan Municipality announced plans to inspect all high-rise buildings in the city to ensure they meet safety standards. It is crucial that these inspections are carried out rigorously and any necessary measures are taken to protect residents.
The tragedy has brought heartbreak to the families of those who lost their lives and has had a devastating impact on the community. It is important for justice to be served and for those responsible for the negligence that led to the collapse to be held accountable.
As the investigation continues, it is a reminder of the importance of proper building regulations and the need for vigilance in ensuring the safety of all residents. The İzmir tragedy is a stark reminder of the consequences of cutting corners when it comes to construction, and the need for action to prevent further tragedies in the future.