Sağlık

“Kadın hastalıklarında yatışsız kapalı cerrahi kullanımı artıyor”

Günümüzde özellikle kadın hastalıkları ameliyatlarında giderek artan oranda kullanılan minimal invazif cerrahi, endoskopik cerrahi, laparoskopi, histeroskopi, robotik cerrahi gibi kapalı ameliyatların ülke genelinde hasta yatış sürelerini azaltıp iyileşme hızını arttırdığına dikkat çeken Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Dr. Öğr. Ü. Mert Yeşiladalı, bu sonuçların hastalar açısından önemli kazanımları olduğuna işaret etti. Özellikle hızlı iyileşme ve yatış süresinin kısalmasının ameliyat korkusu nedeniyle cerrahiden kaçan hastaların bu korkusunu yenmelerine de yardımcı olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Ü. Yeşiladalı, “Büyük kesi olmamasının getirdiği hızlı iyileşme süreci ile hasta ertesi gün günlük fonksiyonlarını yerine getirecek noktaya geliyor. Daha az kanama ve daha az enfeksiyon oranının yanında çok daha az enfeksiyon süresi de hasta için önemli kazanımlar oluyor” diye konuştu.

“ARAŞTIRMA KOMPLİKASYON ORANINI DA AZALTTIĞINI GÖSTERİYOR”

Konuyla ilgili olarak ABD’de 5554 hasta üzerinde yapılan bir çalışmaya işaret eden Dr. Öğr. Ü. Mert Yeşiladalı şunları anlattı:

“İlgili araştırmada; kapalı ameliyat yöntemi kullanılarak rahimi alınan kadınların gece hastane yatışı olmadan aynı gün taburcu edilmelerinin herhangi bir sorun yaratmadığı, hatta bazı komplikasyon oranlarında azalma görüldüğü bildirildi. Biz de kendi pratiğimizde kapalı yöntemle yaptığımız laparoskopik ameliyatlarda bazen aynı gün bazen ertesi gün taburcu ediyoruz. Hatta kesisiz yapılan ve miyom, polip çıkarılması amacıyla uygulanan histeroskopi operasyonlarında hastamızı işlemden 2 saat sonra taburcu ediyoruz.”

“FARKLI KAPALI AMELİYAT YÖNTEMLERİ VAR”

Kapalı ameliyat çeşitleri ile ilgili bilgi veren Dr. Öğr. Ü. Mert Yeşiladalı, “Halk arasında açık ameliyat olarak bilinen geleneksel yöntemde karın bölgesinden açılan kesiden miyom, kist veya kanser ameliyatlarını gerçekleştiriyoruz. Kapalı ameliyatlar ise açık bir kesi oluşturmadan birkaç delikten girip batın içini gaz ile şişirerek yaptığımız ameliyatlardır. Birçok değişik kapalı ameliyat yöntemi bulunuyor. Laparoskopi, histeroskopi ya da robotik cerrahi gibi farklı yöntemler var ve bunlar kist ve miyomların çıkarılmasından jinekolojik kanserlere kadar çoğu jinekolojik hastalığı tedavi etmek için kullanılabiliyor” şeklinde konuştu.

“HASTALARIN AMELİYAT KORKUSUNU AŞMASINA DA YARDIM EDİYOR”

Kapalı ameliyatların kadın doğum ile ilgili ekstrem hastalıklar haricinde bütün durumlarda kullanılabileceğini belirten Dr. Öğr. Ü. Yeşiladalı, konuyla ilgili şöyle konuştu:

“Kapalı yöntemlerin kullanımı cerrahlar açısından açık yöntemlere oranla daha zordur ve daha uzun bir eğitim süreci gerektirir. Ancak gerek hekimlerin konuyla ilgili eğitim almaları gerekse hastaya sağladığı kazanımlarla birlikte yaygınlığı arttı. Yakın zamanda Amerika’da rahim alma ameliyatının yaklaşık 5 bin 500 kişi üzerinde kapalı yöntem ile yapıldığı bir çalışmada; kapalı yöntemle rahimleri alınan hastalar aynı gün taburcu edilmiş ve komplikasyon oranlarına bakılmış. Bu ameliyatı normalde açık yöntem ile yaptığımız zaman hastanın 2-3 gece hastanede yatması gerekebiliyor. Çalışma kapsamında kapalı yöntemle ameliyat edilen hastalar aynı gün taburcu edilmiş, hiçbir şekilde komplikasyon oranlarında artma olmadığı hatta bazı komplikasyon oranlarında azalma olduğu görülmüş. Böylece rahim alma ameliyatında bile kapalı yöntemin tercih edilip, hastaların aynı gün taburcu olmasıyla komplikasyonlarda artma değil hatta enfeksiyon gibi bazı komplikasyonlarda azalma olabileceğini görmüş olduk.”

“HASTAYI YAKLAŞIK 2 SAAT SONRA TABURCU EDEBİLİYORUZ”

Kapalı ameliyatın hastalar açısından her durumda çok daha verimli olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Ü. Yeşiladalı, “Bu ameliyatlar küçük deliklerden yapıldığı için iyileşmesi gereken bir cilt dokusu olmuyor. Küçük kesinin getirdiği hızlı iyileşme süreci ile hasta ertesi gün günlük fonksiyonlarını yerine getirecek noktaya geliyor. Daha az kanama ve daha az enfeksiyon oranının yanında çok daha az enfeksiyon süresi de hasta için önem taşıyor. Estetik olarak da herhangi bir iz kalmıyor. Miyom çıkarma, kist ameliyatları, rahim alma ameliyatları, polip gibi rahim içi patolojilerin alınması kapalı yöntem ile çok daha kolay gerçekleştirilebiliyor. Sonuçta her yaş grubunda ve tüm jinekolojik sorunlarda kullanılabiliyor. Bu noktada önemli olan hastaların kapalı yöntemler konusunda uzmanlaşmış merkezleri seçmeleridir” ifadelerini kullandı.

“YAKIN GELECEKTE AÇIK AMELİYATLAR TARİHE KARIŞABİLİR”

Açık ameliyatların zamanla daha da azalacağını kaydeden Dr. Öğr. Ü. Yeşiladalı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ameliyatların yüzde 90’dan fazlasını artık kapalı yöntemle yapmaya başladık. Önümüzdeki 10 ve 20 yılda özellikle robotik cerrahide yaşanan gelişmelerle muhtemelen kapalı cerrahi standart hale gelecek. Yakın gelecekte, çok spesifik vakalar dışında açık ameliyatların neredeyse tamamen ortadan kalkacağına inanıyorum. Günümüzde bile batına 1 santimetrelik delikten girerek 10-12 santimetre büyüklüğündeki miyomları parçalayarak çıkaracak teknolojiye sahibiz. Durum şu an bile bu haldeyken gelecekte açık ameliyatların büyük oranda tarihe karışacağını söyleyebiliriz.”

 

 

 

Pools Plus Cyprus


Kaynak Link: BRTK/NTV/CNN

Bu Haber ACM Cyprus Yeni Teknolojiler Çalışması Kapsamında, OpenAI – ChatGPT Tarafından Sizin İçin (Türkçe veya İngilizce) Yeniden Yazıldı. Okumak İçin Sayfaya Devam Edin.

Yapay Zeka Yorumluyor

Son yıllarda kadınların ortak sorunlarından biri olan kadın hastalıkları için uygulanan iyileştirici cerrahi müdahalelerde, yatışsız kapalı cerrahi uygulamaları artmaya başladı. Teknolojik gelişmelerin bir sonucu olan bu yöntemde, hastalar hastanede yatmak zorunda kalmadan, uygun vakalarda ve uzman hekimler tarafından, kapalı bir cerrahi yöntemi kullanılarak tedavi edilebiliyorlar.

Kadın hastalıkları arasında, rahim ve yumurtalıkların çeşitli nedenlerle çıkartılması veya onarılması gerektiğinde uygulanan operasyonlar yüksek riskli ve uzun süreli yatış gerektiren işlemler olarak bilinir. Ancak, günümüzde yatışsız kapalı cerrahi, bu işlemlerin daha güvenli, daha hızlı ve daha az invaziv biçimde yapılmasını sağlıyor.

Yatışsız kapalı cerrahi işlemleri, öncelikle kamera yardımıyla yapılan endoskopik yöntemle ve minimal kesilerle gerçekleştirilir. Bu yöntemler sayesinde, hastaların sadece lokal anestezi altında, aynı gün taburcu edilerek, normal hayatlarına geri dönmeleri çok daha kolaydır. Bu nedenle, işlem sonrası ağrı, morluk ve enfeksiyon riski de azalmaktadır.

Ayrıca, yatışsız kapalı cerrahi işlemlerinde, hastaların iyileşme süreci de oldukça hızlıdır. Klasik cerrahi işlemlerde, normal bir iyileşme süreci için en az 1 ay beklemek gerekebilirken, bu yeni yöntem sayesinde iyileşme süresi 1 haftaya kadar düşürülebilmektedir. Bu da, işe geri dönme ve günlük aktivitelere kısa sürede geri dönme gibi avantajlar sağlamaktadır.

Yatışsız kapalı cerrahinin kullanımının artması, kadınların tedaviye olan güvenini artırmakta ve daha az stresli bir cerrahi deneyim yaşamalarını sağlamaktadır. Bunun yanı sıra, bu yöntem, önceden hamile kalmak isteyen kadınların rahminde lezyon, miyom veya başka herhangi bir sorun varsa, klasik cerrahi yöntemlerden daha az zarar vermektedir. Bu nedenle, yatışsız kapalı cerrahi kadın hastalıkları için ciddi bir alternatif haline gelmiştir.

Sonuç olarak, yatışsız kapalı cerrahi kadın hastalıkları için güvenli ve etkili bir alternatif yöntem olarak giderek daha fazla benimsenmektedir. Bu yöntem, daha hızlı iyileşme süreci, daha az invaziv cerrahi işlem ve minimal komplikasyon riski gibi birçok avantaj sunuyor. Bu nedenle, kadınlar arasında yatışsız kapalı cerrahinin kullanımı giderek artıyor.

ACM Cyprus

Geleceği Yeniden Şekillendirebilmek İçin Yorumlarınızı Bekliyoruz.

Pools Plus Cyprus

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Stallion Gayrimenkul Yatırım Danışmanlığı
Başa dön tuşu