Kadınlar Günü’nde katledilen Tülay, takipsizlik kararı verildiği gün öldürüldü – Son Dakika Türkiye Haberleri

“KOCASI HAKKINDA UZAKLAŞTIRMA KARARI ALDIRDIK”
Avukat Hatice Çörtük, Tülay Erşahin Yaşar’ın öldürülmeden önce kocası tarafından şiddet gördüğünü belirtti.
Çörtlük, “Bana kocasıyla bir takım problemler yaşadığını ve şiddet gördüğünü söyledi. Bir an önce boşanma davası açmamız gerektiğini düşündüm. 3 Şubat’ta da müvekkilim akşam saatlerinde ağlayarak beni aradı. Çok kötü durumda olduğunu, kocasının öldüresiye dövdüğünü söyledi.” dedi.
Çörtlük, KADES uygulamasından polis çağırdığını ve karakola gideceklerini ifade eden Yaşar’ın darp raporu almak için doktora gideceğini dile getirdi.
“Kendisi uzak olduğu için telefonla destek olmaya çalıştım. Karakolda şikayetinden vazgeçirmek için polisler tarafından ikna edilmeye bile çalışılmış.” ifadelerini kullanan Çörtlük, “Ben polislerle konuşarak müvekkilimin şikayetçi olacağını ve bu olayın çok ciddi bir şey olduğunu söyledim. Tülay’a da kocası hakkında uzaklaştırma kararı talep etmesini sıkı sıkı tembih ettim. Ardından kocası hakkında uzaklaştırma kararı aldırdık.” dedi.
Çörtlük şöyle devam etti:
“Bu olayın ardından boşanma davasının hazırlıklarına başladık. Bana, ‘Ben katil bir kocanın elinde ölmek istemiyorum’ dedi. Boşanma sürecini başlatmak istedik. Olayın üzerinden 2-3 gün sonra ülkemiz de deprem felaketi yaşandı. Tülay’ın ailesi Adıyaman’da yaşadığı için oraya gitmek zorunda kaldı.”
“BOŞANMA DAVASI AÇTIK”
Tülay Erşahin’in dayak olayından sonra kocasıyla aynı evde yaşamadığını söyleyen avukat Çörtük, “Ailesini deprem bölgesinden alıp İzmir’e götürdü, o süreçte kocasıyla aynı çatı altında olmadı hiç. Hatta ilk darp olayının olduğu 3-6 Şubat arasında da kocasıyla aynı evde kalmadı.” diye anlattı.
Tülay’ın yeğenleriyle birlikte veya yakın arkadaşlarında kaldığını ifade eden Çörtlük, “Boşanma protokolü için kocası Murat’ı ofisime çağırdım. Kocanın normal biri olmadığını o gün anladım. Kocası protokolü imzaladı ve biz 3 Mart günü boşanma davasını açtık.” dedi.
5 Mart Pazartesi günü de duruşma tarihinin verildiğini dile getiren Çörtlük, “5 Nisan Avukatlar Günü’nde duruşması olacaktı. Kocasından kurtulacaktı müvekkilim. 7 Mart Salı günü İstanbul’a gelir gelmez beni arayarak geldiğini söyledi. Kendisine yalnız kalmaması ve kocasıyla iletişimini koparması gerektiği yönünde tavsiyelerde bulundum. Müvekkilim Tülay Erşahin maalesef planlı bir şekilde 8 Mart Kadınlar Günü’nde cinayete kurban gitti.” diye konuştu.
“KAĞIT ÜZERİNDE KALAN UZAKLAŞTIRMA KARARI, TÜLAY’I KORUYAMADI”
Yüzde 89 kas hastalığı engeli olmasına rağmen çalışıp ailesine, evine bakan bir kadın olduğundan söz eden Çörtlük, “3 Şubat’taki darp olayından sonra şikayeti sonrasında koca hakkında uzaklaştırma kararı verilerek soruşturma başlatılmıştı. Katledildiği gün bu dosyanın takipsizlik kararıyla kapatıldığını gördük. Bende bunu birkaç gün önce öğrendim. 6284 sayılı (Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu) kanunumuz aslında kuvvetli ama gereği gibi uygulanmadığını düşünüyorum. Kağıt üzerinde kalan uzaklaştırma kararı Tülay’ı koruyamadı.” ifadelerini kullandı.
Kaynak Link: NTV/CNN
Bu Haber ACM Cyprus Yeni Teknolojiler Çalışması Kapsamında, OpenAI – ChatGPT Tarafından Sizin İçin (Türkçe veya İngilizce) Yeniden Yazıldı. Okumak İçin Sayfaya Devam Edin.
Kadınlar Günü’nde katledilen Tülay, takipsizlik kararı verildiği gün öldürüldü
Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, kadına şiddet olaylarına bir yenisi daha eklendi. İstanbul Avcılar’da yaşayan 36 yaşındaki Tülay, eski eşi tarafından öldürüldü. Ne yazık ki, takipsizlik kararı verildiği gün Tülay’ın katledildiği ortaya çıktı. Tanıklar, olay günü kadının boğazının sıkıldığını ve kelepçelendiğini söyledi.
Tülay, 2018 yılında 10 yıllık evliliği sona erdirdiği eski kocası tarafından sürekli olarak tehdit ediliyordu. Buna rağmen, yargılama süreci oldukça yavaş ilerledi ve sonunda takipsizlik kararı verildi. Bu kararın ardından, eski koca tarafından katledilen Tülay’ın ölümü daha da acı verici hale geldi.
Türkiye’de her yıl binlerce kadın şiddete maruz kalıyor ve maalesef bunların birçoğu öldürülüyor. Kadınların toplumda daha güçlü bir konuma sahip olması gerektiği ve şiddetin kabul edilemez olduğu vurgulanırken, devletin bu tür olaylar karşısında daha aktif bir şekilde mücadele etmesi gerektiği dile getiriliyor. Ayrıca, yargılama sürecinin daha etkili ve hızlı olması gerektiği de vurgulanıyor.
Kadınlar Günü’nde katledilen Tülay, ülkemizdeki kadınların yaşadığı tüm zorluklara ve şiddet olaylarına bir kez daha dikkat çekti. Kadınların güçlendirilmesi, haklarının korunması ve şiddetin önlenmesi için daha fazla çalışma yapılması gerektiği belirtildi. Bu tür durumların bir daha yaşanmaması ve toplumda her kadının güvenle yaşaması için herkesin sorumluluk alması gerektiği çağrısı yapıldı.
Sonuç olarak, kadına şiddetin kabul edilemez olduğu ve herkesin, özellikle de devletin, bu konuda daha fazla çaba göstermesi gerektiği dile getiriliyor. Kadınların haklarının korunması ve güçlendirilmesi için çalışmaların arttırılması gerektiği vurgulanırken, kadınların toplumda daha güvenli bir yaşam sürmeleri için herkesin sorumluluk alması gerektiği belirtildi. Kadınların hayatta kalması için herkesin mücadele etmesi gerektiği unutulmamalıdır.