Katil Netanyahu’nun yolsuzluk dosyaları 6 yıldır İsrail siyasetinin merkezinde yer alıyor

Netanyahu, yolsuzluk, rüşvet ve güveni kötüye kullanma iddialarıyla karşı karşıya olduğu ancak suçlamaları reddettiği davalar için İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’dan 30 Kasım’da af talebinde bulundu.
İlk soruşturmanın 10 sene önce başladığı, Netanyahu’nun 2020’de hakim karşısına çıktığı davalar, İsrail siyasetinde uzun yıllardır tartışmalara neden olan konuların başında geliyor.
Netanyahu’nun koalisyon ortakları davaların “yozlaşmış yargının mesnetsiz iddiaları” olduğunu öne sürerken muhalefet ise “yolsuzluğa bulaşmış bir başbakanın görevini sürdüremeyeceğini” savunuyor.
Netanyahu, üç ayrı davada yolsuzluk, rüşvet ve güveni kötüye kullanma suçlamalarında suçlu bulunması halinde hapis cezasına çarptırılması ve siyasetten men edilmesi, verilebilecek cezalar arasında gösteriliyor. Buna karşın Netanyahu, bu suçlamaların hiçbirini kabul etmiyor.
Soruşturmalar ve davanın başlangıcı
İsrail Başbakanı Netanyahu hakkında ilk soruşturma 2016’nın sonlarına doğru açıldı. Soruşturmaların genişletilmesi neticesinde, 2019’da Netanyahu’ya 3 ayrı suçlama yöneltildi.
Siyasi ve medyatik itibar karşılığında şampanya, puro, mücevher gibi lüks hediyeler almak, medya gruplarını ya da medya patronlarını kayırmak, büyük bir telekomünikasyon şirketi üzerinden çıkar sağlamak Netanyahu’ya yöneltilen suçlamalar arasındaydı.
İsrail Başsavcılığının, 21 Kasım 2019’da “1000”, “2000” ve “4000” dosya adıyla bilinen 3 ayrı yolsuzluk dosyası kapsamında “rüşvet, yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma” iddialarıyla dava açılmasını talep etmesi, Netanyahu’nun görevdeyken yargılanan ilk İsrail Başbakanı olmasının yolunu açtı.
Bu süreç neticesinde, İsrail Başbakanı Netanyahu 24 Mayıs 2020’de Kudüs Bölge Mahkemesinde ilk kez hakim karşısına çıktı.
“1000”, “2000” ve “4000” dosya adıyla bilinen davalar
Dava “1000”de Netanyahu’nun varlıklı işadamlarından sistematik bir şekilde lüks hediyeler aldığı ve bunun karşılığında onlara siyasi veya kişisel imtiyazlar sağlayarak çıkar elde etmelerine neden olduğu iddia ediliyor.
Söz konusu davada Hollywood yapımcısı Arnon Milchan, Avustralyalı milyarder James Packer ve Netanyahu’nun eşi Sara’nın isimleri yer alıyor.
Savcılık, Netanyahu’nun “hediye” adı altında toplam değeri yıllar içerisinde yüzbinlerce dolara ulaşan mücevherler, şampanyalar, purolar aldığı, bu hediyelerin Netanyahu’ya arkadaşlık ilişkisi değil çıkar beklentisiyle verildiği ve Başbakan’ın “güveni kötüye kullandığı” suçlamasını yöneltti.
Netanyahu’nun, medyayı yönlendirmesine ilişkin “2000” adıyla bilinen davada ise İsrail’in en önemli gazetelerinden Yedioth Ahronoth’un sahibi Arnon Mozes’e lehinde yayın karşılığında siyasi destek ve yasa çıkartma vaadinde bulunduğu iddia ediliyor.
Netanyahu’nun doğrudan “rüşvet” suçlamasıyla karşı karşıya olduğu dava ise “4000” adıyla biliniyor ve cezai açıdan Netanyahu’nun yargılandığı en ağır dosya olma özelliğini taşıyor.
Devlet politikalarıyla İsrailli telekomünikasyon şirketi Bezeq’e ekonomik avantaj sağlama karşılığında Walla haber platformunda Netanyahu ve eşi Sara hakkında olumlu haber yapıldığı gerekçesiyle açılan davada, Walla platformunun eski sahibi olan Bezeq patronu Shaul Elovitch lehine milyonlarca dolarlık yasal düzenlemelerin onaylanması suçlamasıyla karşı karşıya.
Netanyahu’nun Bezeq lehine milyonlarca dolarlık düzenlemeyi onayladığı, bunun karşılığında Walla haber platformunun Netanyahu ailesini olumlu gösteren ve aleyhte haberlere yer vermeyen bir yayın politikası benimsediği öne sürülen davada, savcılığın, haber müdahalelerine ilişkin elektronik postalar ve mesaj trafiği delilleri dikkati çekiyor.
Uzun süren yargılama
Söz konusu davalar, soruşturma süreciyle birlikte İsrail siyasetini yaklaşık 10 yıldır meşgul ediyor.
Netanyahu’nun odakta olduğu soruşturma sürecinin ardından 2020’de dava görülmeye başladıktan sonra Kovid-19 salgını ve İsrail’in 8 Ekim 2023’ten itibaren başta Gazze olmak üzere bölge ülkelerine yönelik saldırgan politikalar benimseyerek bir savaş sürecine girmesi davanın uzamasındaki en büyük etkenler olarak gösteriliyor.
Bu süre zarfında İsrail Başbakanı Netanyahu’nun, defalarca sağlık ve güvenlik gerekçeleriyle duruşmaların ertelenmesi talebinde bulunması da davanın uzamasına yol açtı.
Netanyahu, 8 Ekim 2023’te İsrail’in başta Gazze, Lübnan, Suriye, Yemen ve İran’a düzenlediği saldırılar boyunca yolsuzluk davalarına sanık sıfatıyla katılmasının Başbakanlık faaliyetlerini sekteye uğrattığından şikayet etti. Netanyahu, son beş yıl içinde 58 defa mahkemede duruşmalara katıldı.
İsrail Başbakanı Netanyahu, 30 Kasım’da yolsuzluk davalarından affı konusunda fikir değiştirdiğini belirterek yaklaşık 6 yıldır yargılandığı davalardan affı için İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’a başvuruda bulundu.
İsrail’in yolsuzluk davalarıyla vakit kaybettiğini savunan Netanyahu, davalarının sonlanmasıyla İsrail’de yeni bir dönemin başlayabileceğini ileri sürdü.
İsrail’de Netanyahu’nun af talebi siyaseti yeniden böldü
Netanyahu’nun Cumhurbaşkanı Herzog’tan af dilemesinin ardından İsrail siyasetinde yeni bir tartışma başladı. Netanyahu’nun iktidarındaki koalisyon ortakları, Herzog’tan af sürecini işletmesini talep etti.
Buna karşın yargılama süreci bitmeden ve hüküm verilmeden affın mümkün olmadığını vurgulayan muhalefet, af karşılığında Netanyahu’nun siyaset yasağını kabul etmesi gerektiğinde ağız birliği yaptı.
Cumhurbaşkanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, af talebinin Adalet Bakanlığı bünyesindeki af birimine gönderildiğini bu birimin de tüm ilgili kurumlarla görüşeceğini paylaştı.
Adalet Bakanlığı’ndaki kurumun Cumhurbaşkanlığı Hukuk Müşavirliği’ne görüşünü bildireceği, Hukuk Müşavirliği’nin de görüşünü Cumhurbaşkanı’na sunacağı aktarıldı.
Cumhurbaşkanlığı, “bu talebin olağanüstü olduğu, önemli sonuçlar taşıdığının farkında olunduğu, tüm ilgili görüşleri topladıktan sonra Cumhurbaşkanı’nın konuyu samimiyet ve sorumluluk içinde değerlendireceğini” vurguladı.
Trump, Netanyahu’nun affedilmesi için Herzog’a mektup göndermişti
Daha önce Netanyahu’nun affedilmesi gerektiği yönünde ifadeler kullanan ABD Başkanı Donald Trump, Netanyahu’yu affetmesi için Herzog’a mektup göndermişti.
Herzog’un ofisinden yapılan yazılı açıklamada, bir kişinin affını istemek için Cumhurbaşkanlığına resmi talepte bulunması gerektiği vurgulanmıştı.
ABD Başkanı Donald Trump, Gazze’deki ateşkesin ardından geldiği 13 Ekim’de İsrail Meclisi’nde yaptığı konuşmasında da Cumhurbaşkanı Herzog’a seslenerek, Netanyahu’nun affedilmesi çağrısında bulunmuştu.




