Hayat bazen, hiç hesapta yokken karşımıza çıkan sürprizlerle test eder bizi. Kontrolümüz dışında gelişen bir olayda örneğin iş yaşamında yaşanan bir aksilikte ne yaparsınız? Kabul edip çözüm üretmeye mi yönelirsiniz, yoksa yaşadığınız duygulara kapılıp daha da zorlaştırır mısınız? Klinik Psikolog, Psikoterapist Dr. Yasemin Meriç Kazdal ntv.com.tr okurlarına özel yazdı.
Zihinsel ve duygusal iyi oluşumuz, başımıza gelen olaylardan çok onlara verdiğimiz tepkilerle şekillenir. Gerçekliği olduğu gibi görebilmek, direnmek yerine anlamaya çalışmak, hem yaşam kalitemizi artırır hem de psikolojik dayanıklılığımızı geliştirir.Psikolojik açıdan bakıldığında kabullenmek, bireyin kendisini, çevresindekileri ve yaşamını tüm gerçekliğiyle algılaması demektir. Yani olanı olduğu gibi görmek ve yaşananı inkâr etmeden karşılayabilmek.Kabullenmek; pasif bir boyun eğiş değildir. Aksine, bireyin direnci bırakarak yaşadığı durumu anlaması ve sağlıklı bir yanıt geliştirmesidir. Gerçekliğe karşı gösterilen bu içsel açıklık, zihinsel esneklikle birlikte hareket eder.KABULLENMENİN KAZANDIRDIKLARIİçsel denge ve psikolojik rahatlık getirir: Sorundan kaçmak yerine onunla yüzleşmek, çözüm üretmeyi kolaylaştırır ve uzun vadede stresi azaltır.Kendini kabul etmek, öz saygıyı güçlendirir: İnsan sadece başarılarıyla değil; eksiklikleri, hataları ve zorlandığı yanlarıyla da bütündür. Kabullenme, kişinin kendisine daha şefkatli yaklaşmasını sağlar.Gerçekçi bir bakış kazandırır: Kabullenme sayesinde birey mükemmeliyetçilikten uzaklaşır ve daha sağlıklı, uygulanabilir hedefler belirleyebilir.Zor durumları reddetmek, kaçmak ya da inatla karşı koymak, geçici bir koruma sağlayabilir. Ancak uzun vadede bu direnç içsel bir huzursuzluğa dönüşebilir. Kendi duygularımızı inkâr ettiğimizde, çözüm üretme kapasitemiz de zayıflar.Kabullenme ise zorluğun kendisiyle temasa geçme cesaretidir. Olayın duygusal yükünü anlamaya başlamak, zihni ve bedeni hafifletir. Stresle daha sağlıklı başa çıkmamıza ve yaşamla daha uyumlu bir ilişki kurmamıza yardımcı olur.PEKİ, KABULLENME NASIL GELİŞTİRİLİR?Kabullenme bir beceridir. Uygulanabilir, geliştirilebilir, derinleştirilebilir. Bu beceri geliştiğinde, birey hem stresle başa çıkma kapasitesini artırır hem de ilişkilerinde daha derin bir bağ kurabilir.İşte kabullenmeyi güçlendirecek bazı yollar:Empati kurmak : Başkasının bakış açısından görebilmek, anlamayı kolaylaştırır. Duyguları tanımak ve ifade etmek: Bastırmak yerine dile getirmek şifadır. Mükemmeliyetçilikten uzaklaşmak: Kusurlar insan olmanın bir parçasıdır. Mindfulness egzersizleriyle anda kalmak: Zihni şimdiye davet etmek, farkındalığı artırır. Sosyalleşmek: Başkalarının kabullenme süreçlerini duymak, yalnız olmadığımızı hatırlatır. Profesyonel destek almak : Bazen kabullenme yolculuğu bir uzman eşliğinde daha sağlıklı ilerler.Kabullenmek, yaşama teslim olmak değil; onunla daha bilinçli bir ilişki kurmaktır. Zorlayıcı duyguların içinde kaybolmak yerine, onlara alan açmak ve içsel bir yön bulmaktır.Eğer siz de hayatınızda bazı olayları kabullenmekte zorlanıyorsanız, bu süreci yalnız yürümek zorunda değilsiniz. Bir uzmandan alacağınız destekle, zihinsel direnci bırakmayı ve ruhsal esnekliği öğrenmeyi mümkün kılabilirsiniz.Çünkü bazen en büyük özgürlük, olanı olduğu gibi görebilmekle başlar.