Laptop mikrofonlarında büyük tehlike: Kapalıyken bile dinlenebiliyor – Son Dakika Dünya Haberleri

Florida Üniversitesi araştırmacıları, milyonlarca dijital mikrofonun istemeden elektromanyetik radyasyon yayarak, konuşmaların iki metreye kadar mesafeden ve hatta beton duvarların arkasından bile dinlenebildiğini ortaya koydu.
Günümüzün dijital mikrofonları (PDM – pulse-density modulation), ses dalgalarını doğrudan dijital sinyallere dönüştüren minik bilgisayarlar gibi çalışıyor. Ancak bu dijital sinyaller, elektromanyetik dalgalar oluşturarak mikrofon kablolarını istem dışı antenlere dönüştürüyor ve konuşmalarınızı çevredeki standart radyo alıcılarıyla yüksek doğrulukla yeniden oluşturabiliyor.
Araştırma ekibi, çeşitli popüler mikrofon markalarında yaptıkları testlerde, sesli rakamları yüzde 98’in üzerinde tanıma ve konuşmacı kimliğini yüzde 97’nin üzerinde belirleme başarısı elde etti. Üstelik bu dinleme, kullanıcılar mikrofonlarını kapattığını düşünürken bile gerçekleşebiliyor.
Deneylerde, anteni 15 santimetrelik alçıpan bir duvarın ardına yerleştiren ekip, konuşulan rakamları yüzde 95,5 doğrulukla tanıdı, hata oranları ise sadece yüzde 6,5 civarındaydı.
Spotify, YouTube ve Amazon Music gibi platformların ise mikrofonları otomatik olarak açtığı, bazen kullanıcı ayarları sessizde olsa bile mikrofonların aktif kalmaya devam ettiği tespit edildi. Bu durum, gizli dinleme için sürekli fırsat yaratıyor.
BASİT EKİPMANLARLA GELİŞMİŞ CASUSLUK
Çalışmanın en ürkütücü yanı ise bu dinlemenin çok pahalı veya karmaşık ekipman gerektirmemesi. Araştırmacılar, bakır folyo bant ve temel amplifikatörlerden oluşan basit antenlerle yüzde 94’ün üzerinde bir doğruluk oranıyla konuşmaları yakalamayı başardı.
Florida Üniversitesi Bilgisayar ve Bilgi Bilimi Profesörü Sara Rampazzi, “FM radyo alıcısı ve basit bir bakır antenle bu mikrofonları dinleyebilirsiniz. Maliyeti yüz doların altında olabilir” açıklamasında bulundu.
SAVUNMA ÇABALARI YETERSİZ
Mevcut koruma yöntemleri, sinyal filtreleme ve gürültü azaltma gibi teknikler bazen elektromanyetik sinyalleri daha kolay yakalanabilir hale getiriyor. Tek umut verici yöntem ise “spread-spectrum clocking” adı verilen donanım tabanlı bir çözüm.
Bu yöntem uygulandığında, saldırıların başarı oranı yüzde 70’lerden yüzde 5’in altına inebiliyor. Ancak bu çözüm, mikrofon üreticilerinin ürün tasarımlarını tamamen değiştirmesini gerektiriyor.
Bu açıklık, sadece bireysel gizlilik sorunları yaratmakla kalmıyor; iş toplantılarından devlet kurumlarına kadar pek çok alanda kritik bilgilerin fiziksel veya yazılım temelli hiçbir saldırı olmadan, sadece mikrofonların fiziksel çalışma prensipleri kullanılarak ele geçirilmesine olanak tanıyor.
Araştırmacılar bulgularını ilgili firmalarla paylaştı. Bazı üreticiler sorunu kabul ederken, bir firma ürünlerinin endüstri standartlarına uygun olduğunu belirtti.