ODTÜ’lü öğrencilerin tasarladığı mobil uygulamalar doğa sevgisi aşılayacak
Doğa Koruma Merkezi (DKM) ve ODTÜ işbirliğinde hayata geçirilen proje, 12 Ekim 2023’te üniversite doğasının öğrencilere anlatıldığı sunum ve ODTÜ kampüsünde yapılan doğa yürüyüşü ile başladı. Projeyle Endüstriyel Tasarım Bölümü 3. sınıf öğrencilerinin, kampüs doğasıyla ilgili bir konu hakkında mobil uygulama geliştirmeleri ve bununla belirledikleri bir gruba farkındalık kazandırmaları hedeflendi.
ODTÜ kampüsündeki bitki ve hayvan çeşitliliğinin hem öğrencilere hem de ziyarete gelen misafirlere daha iyi anlatılması, öğrencilere küçük yaşta doğa eğitimi verilmesi ve doğayla daha fazla etkileşim halinde olunmasını sağlayan yöntemler gibi başlıklar içeren proje, hazırlanan 21 uygulamanın geçen ay jüriye sunulmasıyla tamamlandı.
Projenin detaylarını paylaşan DKM Kıdemli Doğa Eğitimi Uzmanı Tuğba Can, ilk olarak ODTÜ’de yaptıkları yürüyüşte kampüsteki bozkır, ormanlık ve sulak alan ekosistemlerine dair öğrencilere bilgiler verdiklerini anlattı.
Öğrencilerin aynı proje kapsamında farklı tasarımlar ortaya çıkardığını belirten Can, “Tek bir amaç vardı, ODTÜ’nün doğasını korumak. Kimisi bitki türleri üzerine odaklanırken kimisi de kampüste öğrenciler stres yaşadığından ve doğa da strese iyi bir çözüm olduğundan yoga ve farkındalık ile ilgili çalışma yürüttü. Kimi de bilgisayar oyunlarına meraklı olduğundan bu oyunlar aracılığıyla doğanın öğrenilmesine, farkındalık kazanılmasına yönlendi.” diye konuştu.
Kentleşme baskısı altındaki ODTÜ kampüsünde sürdürülen tür koruma faaliyetlerinin, üniversite ve sivil toplum kuruluşu ortaklığında yürütülen çalışmalarla desteklendiğine değinen Can, dolayısıyla “vatandaş bilimi” denilen ve vatandaşların, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarıyla bir arada olduğu doğa koruma projelerinin önemine dikkati çekti.
“Diğer üniversitelere yayılabilir”
ODTÜ Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahar Şener-Pedgley öğrencilerin, normalde sıklıkla değinilmeyen bir konu çerçevesinde çalışma yapmalarını sağlamak amacıyla yola çıktıklarını söyledi.
Şener-Pedgley, şöyle devam etti:
“Projenin başından beri DKM ile dirsek teması içinde olduk, projeyi birlikte kurguladık. 21 grup, 21 tasarımla projeyi sonlandırdı. Aslında hepsi doğa temalı olmakla birlikte çok farklı konulara değindiler, örneğin türleri tanımlama temasıyla çocuklar kampüse geldiklerinde hem keyifli vakit geçirecek hem türleri öğrenecek. Şu anda gelinen noktada projeler tamamlandı ve hepsi etkileşimli mobil uygulamalar şeklinde projeleri sonlandırdı. Hep birlikte değerlendirdik.”
Projenin DKM işbirliğinde zenginleştirilerek Türkiye’deki diğer üniversitelere yayılması fikrine sıcak baktıklarını dile getiren Şener-Pedgley, bu sayede hem doğa bilinci ve sevgisi kazandıran hem de doğa bilgisini artıran bir projeye imza atacaklarını ifade etti.
Projede yer alan bazı uygulamalar
Arkadaşlarıyla Wanderer’s Journal (Gezginin Günlüğü) isimli mobil uygulama tasarlayan ODTÜ Endüstriyel Tasarım Bölümü 3. sınıf öğrencisi Sudenaz Bir, şu bilgileri verdi:
“İlk önce ODTÜ haritası var uygulamamızda. Bu haritanın içinde belli başlı bölgeler var. Çocuklar bu bölgeleri seçiyorlar ve daha sonra buradaki biyoçeşitliliği görüyorlar. İçindeki oyunlardan öğrendikleri bilgileri günlüklerine aktarıyorlar. Bu süreçte, ODTÜ Koleji ve ODTÜ Anaokulu ile çeşitli görüşmeler düzenledik ve uygulamamızı öğrencilere denettik. Aldığımız geri dönüşlerde uygulamamızın birinci ve ikinci sınıfların müfredatına uygun olduğunu öğrendik.”
ODTÜ Endüstriyel Tasarım Bölümü 3. sınıf öğrencisi Mehmet Emin Gül, grubuyla birlikte geliştirdikleri “naturabitra” adını taşıyan uygulama sayesinde ODTÜ’nün doğasını insanlara en faydalı şekilde anlatmayı amaçladıklarını vurguladı.
Türklerin göçebe kültüründen etkilenerek gelenek ve doğa ikilisini nasıl bir araya getirebileceklerine dair fikir alışverişi yaptıklarından bahseden Gül, şunları kaydetti:
“Uygulama içinde mesela en ikonik etkinliklerimizden biri Hıdırellez. Hıdırellez zamanında insanlar gelip uygulamayı açtıkları zaman ne yapacaklarını görebiliyorlar, fotoğraf çekiyorlar, fotoğraflarını yüklüyorlar hatta arkadaşlarının da fotoğraflarını yüklüyorlar. Bu şekilde her dönem sonunda farklı fotoğraflarla birlikte insanlara nasıl etkinlikler geçirdiklerini anlatıyoruz. Etkinliklerimizden bir tanesi de bir ağaç kütüğünü tanıtma amaçlı. Ağaç kütüğü bulmalarını istiyoruz ve burada nasıl ayırt edebileceklerini ve nasıl bulacaklarını anlatıyoruz. İnsanlar eğilip fotoğrafları çekiyorlar, sisteme yüklüyorlar. Aynı zamanda bilim insanlarına hangi bitkinin nerede olduğuna dair bilgi de sağlamış oluyoruz.”
Uygulamayla birlikte doğayla temas artacak
Endüstriyel Tasarım Bölümü 3. sınıf öğrencisi Yağmur Ece Arslan, “Bio Wander” (Biyo Gezinti) adını verdikleri uygulamayla kampüste her gün kullandıkları güzergahlardan yararlanarak, diğer kullanıcıların bu rotaları kişiselleştirmesini ve bu sayede doğaya daha fazla maruz kalmalarını sağlayan bir navigasyon sistemi oluşturduklarını anlattı.
Uygulamada 2 senaryo üzerinden yola çıktıklarını bildiren Arslan, ilk senaryoda, bir noktadan bir diğer noktaya gitmek isteyen kullanıcı için algoritmanın da desteğiyle doğaya daha fazla maruz kalabileceği rotalar, ikinci senaryoda ise kullanıcı tarafından merak edilen veya görmek istenilen bir tür varsa, o türe rastlama olasılığının yüksek olduğu bir güzergah oluşturulduğu bilgisini paylaştı.