Piyasalarda belirsizlik: Çıpa mı, fırtına mı?

Piyasalarda ve özellikle Borsa İstanbul’da dalgalı seyir devam ediyor. Ekonomik gündem ile siyaset arasında denge kurmaya çalışılıyor. Enflasyondaki düşüş eğilimine paralel olarak TCMB’den gelen faiz indirimleri fiyatlanırken siyasi gelişmeler öne çıkıyor. Siyasetin izin verdiği ölçüde yön bulmaya çalışan bir piyasa görünümü hâkim. Piyasalarda olumlu veya olumsuz fiyatlamalara genellikle esas teşkil edecek bir tema, bir çıpa olur. CHP Kurultayı ile İstanbul İl Kongresi’ne ilişkin mahkemeler ve YSK’dan haber akışları ekonomik gündemin önüne geçti. Bu yönde piyasa açısından iyimser algılanacak haberler geldiğinde TCMB faiz indirim süreci fiyatlama konusu olup olumlu bir süreç başlıyor. Tam piyasalar kendine bir istikamet belirleyip yön bulmuşken sürpriz bir mahkeme kararıyla bu defa olumsuz fiyatlama sürecine giriliyor. Bu çerçevede çıpa arayışının devam ettiğini söylemek mümkün. Amiyane tabirle, teşbihte hata olmaz ise “mayın tarlasında yürümek” gibi adeta.
BORSA BAROMETRE GÖREVİ GÖRÜYOR
Bu sürecin BIST100 Endeksi’ne yansımaları ise destek noktalarında alımların geldiği, ancak direnç seviyelerinin geçilmekte zorlanıldığı bir piyasa görünümü şeklinde oluyor. Bu yapı bir süre daha korunacak gibi görünüyor. BIST100 Endeksi’nin pahalı mı, yoksa ucuz mu olduğu, teknik verilerin neyi işaret ettiği gibi analizler bu aşamada çok belirleyici değil. Piyasa kendi gündemine dönebilse temel ve teknik analizlerin ağırlığı artacak. Henüz o noktada değiliz. Borsa en kötüyü gördü mü, göremedi mi aşamasını henüz geçemedik. Çünkü borsa aynı zamanda barometredir. Genel seyir hakkında bir ölçü verir. Bu noktada yatırım kararı vermek de zor. Borsaya yerli ve yabancı yatırımcının mesafeli duruşunun altında bu gerçeklik var.
GÜVENLİ LİMANLAR ÖNE ÇIKIYOR
Yatırımcı bu ortamda güvenli limanlara yöneliyor. Faiz, döviz, altın ve son zamanlarda gümüş gibi yatırım araçları daha çok sorulur oldu. Yılbaşından bu yana yatırım araçları getirilerine bakıldığında; BIST100 Endeksi yüzde 14, gram/TL altın yüzde 68, ons altın yüzde 43, döviz sepeti yüzde 25 kazançlar sağlamış. Ağustos itibariyle enflasyonun yüzde 21.5 olduğunu dikkate alırsak olay zaten kendini gösteriyor. Borsanın primsiz olduğu muhakkak ancak ucuzluğu biraz tartışmaya açık bir konu. BIST100 Endeksi, TL bazlı grafiklerde zirveler test edilse de dolar ve TÜFE bazlı grafiklerde 10-15 yıl önceki seviyelerinde. Özellikle enflasyon muhasebesi konusu bilanço kârlarını törpülediği için ucuzluk konusu göreceli bir durum. Borsada güçlü trendler güçlü beklentiler ile olur. Piyasalar ekonomik gündeme dönebilirse bu beklentileri oluşturabilir. Bu aşamada Borsa İstanbul’da temkinli görünüm korunuyor.
YABANCIDAN ALIM GELDİ
TCMB tarafından açıklanan yabancı işlemleri ve parasal istatistikler yakından izleniyor. 19 Eylül ile biten haftada; yabancı yatırımcılar hisse senetlerinde 407 milyon dolar, tahvil bonoda ise 178 milyon dolarlık alım yaptılar. Hisse senetlerindeki alım son ayların en yüksek rakamlarından biri. 15 Eylül CHP Kurultayı’nın mahkeme tarafından ertelenmesi kararı sonrası borsada sert yükseliş görülmüştü. Bu açıdan yabancıların hisse senetleri ve tahvilde alım tarafında olması olağan bir sonuç. Ancak siyasi haberlerdeki yön değişikliğine paralel olarak yabancı işlemlerinin de yön değiştirmesi beklenen bir gelişme olacak.
Aynı hafta TCMB brüt rezervleri ve yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatında yükselişi devam etti. TCMB brüt rezervleri 992 milyon dolar yükselişle 178 milyar dolara, yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı ise 2.1 milyar dolar artışla 203 milyar dolara ulaşmış durumda. Dövize ilgi devam ediyor. Dövize olan ilgiyi sadece banka mevduatı üzerinden takip etmek eksik olabilir. Aynı zamanda döviz fonlarını da takip etmek yararlı olacak.
BORSA DİRENÇLERE TAKILDI
BORSADA çıkış denemeleri satışla karşılaştı. Geri çekilmelerde ilk destekler 11.130 ve 11.000 seviyelerinde bulunuyor. 11.000 üzerinde kalınması çıkış hareketinin gücünü koruması açısından önemli olacak. Bu seviyenin altına sonraki destekler 10.750 ve 10.500 seviyelerinde. Yukarı yönlü hareketlenmelerde ise 11.500-11.540 ve 11.600 önemli direnç bölgesi durumunda. Çıkışın devamından söz etmek için 11.600 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Güç kaybeden endekste destek noktalarında tepki alımları görülse de satış baskısı korunabilir.
ENFLASYON BEKLENİYOR
TCMB faiz kararlarıyla ilintili olduğu için piyasalar son dönemde enflasyon verilerine daha duyarlı hale geldi. 3 Ekim’de eylül ayına ait enflasyon verileri açıklanacak. TCMB’nin son toplantıya ait toplantı özetindeki, “Eylül’de enflasyon ana eğilimi bir miktar yükselebilir” ifadesi dikkat çekmişti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten ise, “Enflasyon beklentilerindeki düşüş eylül ayında da devam ediyor. Mali disiplin ve yapısal reformlar dezenflasyon sürecini desteklemeyi sürdürüyor” açıklaması geldi. Piyasa beklentisi (TÜFE) eylül ayı için hafif yükselişle yüzde 2 gibi oluşmuş durumda. Ağustos enflasyonu yüzde 2.04 olarak açıklanmıştı. Beklentilerde bir miktar yükseliş görülse de yüzde 2 seviyelerinde gelecek bir enflasyon oranı piyasaları çok rahatsız etmez ve TCMB faiz kararlarında radikal bir değişikliğe neden olmaz.
ABD’DE BÜYÜME BEKLENTİLERİ AŞTI
Dış piyasalarda iyimserlik korunmakla birlikte biraz zayıflama söz konusu. Fed faiz indirim sürecinin devam edeceği beklentisi olumlu havanın kaynağı durumunda. Fed Başkanı Powell ve Fed üyelerinden faiz politikasına ilişkin gelen temkinli açıklamalara ABD büyüme verileri de eklendi. Faiz indirimi için net görüş vermeyen Powell’ın hisse senedi fiyatlarının “oldukça yüksek değerli” göründüğü açıklaması önemliydi. Bu açıklama sonrası ABD borsalarına kâr satışları geldi. ABD 2. çeyrekte yüzde 3.8 ile beklentilerin üzerinde büyüdü. Beklenti yüzde 3.3 idi. Bu durum Trump’ın getirdiği gümrük tarifelerinin ABD ekonomisi üzerindeki etkilerini tekrar tartışmaya açabilir. Büyüme verisi sonrası Fed faiz indirim beklentileri güç kaybına uğradığı için ABD doları değerlendi, Euro zayıfladı. ABD tahvil faizlerinde hafif yükseliş gözlendi. İngiltere merkezli Barclays Bank, “ABD ekonomisinin toparlanması nedeniyle doların direnci devam eder” görüşünde. Ayrıca haftalık işsizlik başvurularının beklentilerin altında kalması da kayda değer görüldü.
METAL EMTİALAR DİKKAT ÇEKİYOR
Bu gelişmelere bağlı olarak rekor denemelerinin ardından altın fiyatlarında hafif kâr satışları görülse de derinlik kazanmadı ve çıkış trendi devam etti. ABD ve diğer borsalarda görülen kâr satışlarına rağmen çıkış hareketi sürüyor. Diğer yandan dolardaki değerlenmeye rağmen gümüş ve bazı sanayi emtialarındaki ise yükselişi bir ölçüde ABD ekonomisindeki büyüme ile izah etmek mümkün. Özellikle kıymetli madenler ve metal emtialarındaki hareketlilik dikkat çekti. Petrol fiyatlarında ise çıkış görüldü. Petrolde ABD ham petrol stoklarındaki düşüş ve Rusya-Ukrayna savaşı fiyatlaması etkili. Endonezya’da madenlerdeki üretim kaybı nedeniyle bakır fiyatlarında yükseliş ivme kaybetmeye başladı.
Diğer yandan bir süredir unutulmaya yüz tutan Trump tarifeleri tekrar hatırlandı. ABD Başkanı Trump’dan ithal ilaç ve kamyonlara ilişkin yeni gümrük tarifeleri geldi. Trump, ABD’nin
1 Ekim’den itibaren ülkeye giren “herhangi bir markalı veya patentli ilaç ürününe” yüzde 100 gümrük vergisi uygulayacağını duyurdu. Ayrıca, 1 Ekim’den itibaren ithal edilen ağır kamyonlara yüzde 25 gümrük vergisi uygulanacağını söyledi. Son gelişmelerin piyasa parametrelerine yansımalarına bakıldığında; ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4.19, Euro/dolar paritesi 1.1700, dolar endeksi 98.16, altının ons fiyatı 3.772 dolar, gümüş 46.18 dolar, brent petrol 68.97 seviyelerinde seyrediyor. Önemli veri akışı olarak 3 Ekim’de açıklanacak ABD tarım dışı istihdamı yakından takip edilecek. Bu dönemde Fed faiz politikası açısından enflasyon ve istihdam verilerine duyarlılık oldukça yüksek.

 
 



