Ramazan’da bu şikayeti olanlar dikkat
Ülkemizde ve dünyada her yaşta en sık görülen hastalıklardan birinin de reflü olduğunu belirten Gastroenterolog Uzm. Dr. Kemal Kul, hastalık hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Kemal Kul, “Reflü, mide asidinin mideden yemek borusuna doğru geri kaçışıdır. Hastalar genelde midede yanma, yediklerinin geri gelmesi ve ağza acı tat gelmesi şikayetiyle kliniğimize başvururlar ve bu reflü şikayetleri artarsa göğüs ağrısı gibi şikayetlere de sebebiyet verebilir. Hatta göğüs ağrısı şikayetlerinden dolayı reflü, kalp hastalıklarıyla karıştırılabilmektedir. Reflünün belirtilerinden bahsedecek olursak, en sık karşılaşılan midede yanma, ekşime, ağızda acı bir tat hissetme, göğüste ağrı ya da yediklerinin geri gelmesidir. Özellikle acı, baharatlı, yağlı gıdalar, çikolata, alkol tüketildiğinde şikayetler daha fazla artmaktadır. Mideden boğaza yayılan ve yemekten sonra yanma oluşması reflünün en sık görülen belirtisidir. Reflü ülkemizde ve dünyada en sık karşılaşılan hastalıklardan biri muhtemelin yanı sıra yetişkinlerde görülebildiği gibi bebeklerde de sık görülmektedir. Reflü ile ilgili belirtileri ciddiye alarak hastalık ilerlemeden kontrol yaptırmakta fayda var” dedi.
“Kilo kontrolümüzü sağlamak da çok önemlidir”
Reflü şikayeti yaşayan kişilerin dikkat etmesi gerekenlerden bahseden Dr. Kemal Kul, “Yaşam tarzımızda yapacağımız bazı değişikliklerle reflü şikayetlerimizi azaltabiliriz. Baharatlı, acı, ekşi, yağlı yiyecekler reflüyü arttırdığı için uzak durmalıyız. Kahve, sigara, alkol gibi ürünlerden olabildiğince kaçınmalıyız. Gazlı içecekler tüketmemeliyiz. Çikolata da içinde bulunan maddeler nedeniyle reflü şikayetlerini arttırmaktadır. Bu tarz yiyeceklerden uzak durarak reflü şikayetlerini azaltabildiğimiz gibi yediğimizde midemize dokunan ürünlere de dikkat etmeliyiz. Bunun dışında kilo kontrolümüzü sağlamak da çok önemlidir. Reflüde doktorunuzun tanı koyarken elde edilen veriler sonucunda gerekli diyet programlarını uygulamanız tedavi sürecini olumlu yönde etkilemektedir. Gece yenen yemekler midede daha fazla yanmaya sebep olurken Ramazanın da gelmesiyle reflü şikayetleri artmaktadır. Bu şikayetleri azaltmak için, yukarıda bahsettiğimiz tavsiyelerin dışında iftarda ve sahurda küçük porsiyonlar şeklinde beslenin. Özellikle sahurda kızartma gibi ağır yiyeceklerden uzan durun. Bol su tüketin. Protein zengini gıdalar tüketmeye özen gösterin. Çok fazla yemek yemekten kaçının” şeklinde bilgi verdi.
Kaynak Link: BRTK/NTV/CNN
Bu Haber ACM Cyprus Yeni Teknolojiler Çalışması Kapsamında, OpenAI – ChatGPT Tarafından Sizin İçin (Türkçe veya İngilizce) Yeniden Yazıldı. Okumak İçin Sayfaya Devam Edin.
Ramazan ayı, Müslüman dünyasının en kutsal dönemi olarak bilinir. Bu ayda oruç tutmak, gün boyunca yemek ve içmekten uzak durmak, ibadet etmek ve manevi duyguları güçlendirmek için bir fırsat sunar. Ancak, bazı insanlar için Ramazan ayı bir dizi zorluk ve sıkıntı ile doludur. Bu yazımızda, Ramazan’ın şikayet nedenlerinden biri olan açlık, susuzluk ve yorgunluğun nasıl atlatılacağına dair bazı öneriler sunacağız.
Açlık
Ramazan ayı boyunca, gün boyunca hiçbir şey yiyememek, içememek oldukça zor olsa da, bu dönemin kendine özgü birçok faydası olduğunu bilmek gerekmektedir. Bu süre boyunca vücut, özellikle sindirim sistemleri dinlenir ve toksinlerden arınır. Bununla birlikte, açlık hissinin kontrol edilememesi, insanların büyük bir stres ve rahatsızlık yaşamasına neden olur.
Bunun önüne geçmek için, oruç tutmadan önce uzun süreli açlığa alışmak için bazı hazırlıklar yapmanız gerekir. Özellikle kahvaltıda protein, karbonhidrat ve lif açısından zengin besinler tüketmek, özellikle tok kalmak için faydalı olacaktır. Ayrıca oruç açma saatlerinde su tüketimi de açlık hissinizi azaltarak, sizi susuzluktan koruyacaktır. Ancak, oruç açma saatlerinde aşırı derecede yeme-içme de vücut sağlığı açısından zararlı olabilir.
Susuzluk
Ramazan ayı boyunca susuzluk hissi, oruç tutanlar için en büyük sorunlardan biridir. Sıcak yaz aylarında yaşanan bu sorun, bileklerde şişme, baş ağrıları, halsizlik ve tansiyon problemleri gibi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle, su tüketimini azaltmak için bazı uygulamaları hayatınıza sokmanız gerekmektedir.
Oruç tutanlar için günün en önemli öğünleri sahur ve iftar saatleridir. Bu saatlerde içilen yeterli miktarda su vücudun susuz kalmasını engelleyecektir. Ayrıca, Ramazan ayında susuzluktan korunmak için, susuz kalma süresini en aza indirmek için sıcak ve nemli havaların olmadığı zamanlarda işlerinizi halletmeniz önerilir.
Yorgunluk
Ramazan ayı boyunca, gün içinde yiyecek ve içecek tüketemediğimizden, yorgunluk ve bitkinlik de sıkça hissedilir. Yorgunluk hissini azaltmak için, gün içinde dinlenme ve uyku düzeninize dikkat etmeniz gerekir. Ayrıca, susuz kalmaktan kaynaklı yorgunluğu engellemek için oruç tuttuğunuz günlerde mümkünse fazla aktivite yapmamaya özen gösterin.
Sonuç olarak, Ramazan ayı boyunca yaşanan açlık, susuzluk ve yorgunluk gibi şikayetleri hafifletmek için bazı önlemler almak mümkündür. Düzenli beslenme, yeterli su tüketimi ve doğru dinlenme ve uyku düzeni şikayetleri gidermenin en etkili yolları olacaktır. Bu sayede, Ramazan ayının manevi yönlerini keşfederken, sağlığınızı da koruyacaksınız.
Geleceği Yeniden Şekillendirebilmek İçin Yorumlarınızı Bekliyoruz.
