Kıbrıs

Rumlardan Cumhurbaşkanı Tatar’a Londra’daki konferans öncesinde saldırı girişimi.. Tatar: Kıbrıs Türk halkının sesini duyurmasına bir tahammülü olmayan bir zihniyet

Rumlar, konferans vermek üzere Londra’da King’s Kolej’e (King’s College London) giden Cumhurbaşkanı Tatar’a saldırı girişiminde bulundu.

Rum öğrencilere güvenlik görevlileri müdahale etti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar,Londra’da King’s Kolej’de (King’s College London) konferans verdi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta adil bir uzlaşının, eşit statüde iki devlet arasında olabileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, King’s Kolej’e gelişinde, Rum öğrenciler protesto eylemi yaptı. Türk öğrenciler, sloganlar atan ve fiziksel
saldırıya teşebbüs eden Rum öğrencileri, alkışlarla protesto etti.

Cumhurbaşkanı Tatar’ın konvoyunun önünü
kesmeye çalışan gruba, gvenlik göevlileri müdahale etti.Türk öğrenciler eylem sırasında Cumhurbaşkanı
Tatar’ı koleje gelişinde alkışlarla karşılayıp, konferans sonrası alkışlarla
uğurladı.-

Tatar: Kıbrıs Türk halkının sesini
duyurmasına bir tahammülü olmayan bir zihniyet

Cumhurbaşkanı Tatar, eylemi; Rumların, Kıbrıs Türk halkının sesini duyurmasına bile tahammülü olmayan bir zihniyet olarak niteledi ve bu yolda asla pes etmeden mücadeleye devam edeceklerini söyledi.Tatar, eylemi “çok çirkin ve yakışıksız” olarak niteledi, Kıbrıslı Türklerin kendi davalarını anlatmalarına ve kendilerini ifade etmelerine fırsat verilmesine bile tahammülleri olmadığını
kaydetti.Bu eylemi gençlerin yapmasının Rumlar’da zihniyet değişikliği olmadığını gösterdiğini ifade eden Tatar, yılmadan ve geri
adım atmadan kararlılıkla yola devam edeceklerini söyledi.

“Kıbrıs’ta adil bir uzlaşı eşit
statüde olabilir”Konferansta, Kıbrıs sorununda geleceğe yönelik
değerlendirmelerde bulunan ve Kıbrıs Türk tarafının yeni siyaseti ile Kıbrıs
sorunu tarihini anlatan Tatar, King’s College öğrencilerine seslenmekten gurur
duyduğunu söyledi.

Tatar, Kıbrıs Türk halkının sesini her
platformda duyurmak için çalıştıklarını ifade ederek, bugün burada vereceği
konferansın protesto edildiğini, ancak Kıbrıs Türk tarafı olarak adada barışçıl
bir çözüm bulunması için çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.

Kıbrıs Türk halkının yıllardır adada varoluş mücadelesi verdiğini, Türkiye’nin desteğiyle de bu mücadelesini sürdürdüğünü vurgulayan
Tatar, 1974’te Türkiye’nin garantörlük hakkını kullanarak barış harekatını
yaptığını, Kıbrıs Türk halkı için bu tarihin kırılma noktası olduğunu ve huzur ile barışa kavuştuklarını anlattı.

Tatar, konferansa katılan üniversite
öğrencilerinin Kıbrıs Türk halkının uğradığı haksızlıklar ile mücadelesini iyi
anlayıp, bu mücadelede kendilerine destek olacağına inanç belirtti. Kıbrıs Türk halkının hiç bir zaman Rum
yönetimini kabul etmeyeceğini, bu çerçevede yeni siyaset mücadelesini
kararlılıkla sürdüreceğini belirten Tatar, adada iki devlet ve iki halk
olduğunu vurguladı. İki devletin işbirliğinde çalışarak,
kaynakları paylaşabileceğini ve bölgede barışçıl sürdürülebilir bir yapı
oluşturabileceğini vurgulayan Tatar, bu yüzden iki devlete dayalı egemen eşit
yeni siyaseti ortaya koyduklarını söyledi. Kıbrıs Türk halkının her plana barışçıl
yaklaştığını, Annan Planına “evet” demesine rağmen İzolasyonların sürdüğünü
ancak Rumların AB’ye üye alındığını analatan Tatar, bu haksızlıkların ve Kıbrıs
gerçeklerinin artık görülmesi gerektiğini vurguladı.

Kıbrıs Türk halkının uluslararası camiadan adalet beklediğini ifade eden Tatar, KKTC devletinin kurumlarıyla barışçıl, demokratik bir devlet olduğunu kaydetti. Uluslararası camianın artık Kıbrıs Türk halkının sesini duyması, egemen eşitlik ve devletini kabul etmesi gerektiğini

ifade eden Tatar, Kıbrıs’ta geriye dönüşün mümkün olmadığını, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle KKTC’nin yoluna devam edeceğini söyledi. KKTC’nin anayasal adıyla Türk devletleri
teşkilatına gözlemci üye kabul edildiğini, bunun önemli ve kritik bir adım olduğuna işaret eden Tatar, KKTC’nin eğitim, turizm ve üretimiyle geliştiğini,yasal olarak tanınmasa da dünyada bir cazibe merkezi haline geldiğini kaydetti,
Türk Devletleri Teşkilatı ile de daha da gelişeceğini vurguladı.

KKTC’nin Doğu Akdeniz’de önemli ve stratejik bir yerde bulunduğunu ifade eden Tatar, Kıbrıs Türk halkının egemenliğinden ve devletinden asla vazgeçmeyeceğini, Anavatan Türkiye ile birlikte devletini daha
da geliştirip, bölgesinde güçlü bir devlet olarak yer alacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, öğrencilerin
sorularını da yanıtladı.

Tatar, bölgedeki enerji kaynakları ile ilgili bir soruya karşılık, Türkiye ile birlikte KKTC’nin bölgedeki haklarını koruduğunu, bölgede tek taraflı adımlara izin verilmeyeceğini belirtti. Tatar, Türkiye’nin bölgede Kıbrıs Türk halkının haklarını koruduğunu ve güvenliğini sağladığını ifade ederek, Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgede güçlü bir devlet olduğunu
vurguladı.

Kıbrıs Türk tarafı olarak bölgede gerginlik değil, barış ve huzur
istediklerini ifade eden Tatar, adanın ortağı olduklarını ve işbirliği içinde
geleceği inşa edebileceklerini söyledi.

Tatar, KKTC’nin bölgesinde nüfus çeken bir merkez haline geldiğini, çünkü adanın barış ve huzur içinde olduğunu kaydetti, Kıbrıs sorunun çözülmesi halinde de bu potansiyelinin daha da artacağına işaret
etti.

Konferansı, Türkiye Cumhuriyeti Londra
Büyükelçisi Koray Ertaş da izlerken, KKTC Londra Temsilcisi Çimen Keskin de
hazır bulundu.

Konferansın sonunda öğrenciler Cumhurbaşkanı Tatar’a alkışlarla teşekkür etti, anı fotoğrafı
TAK



 

Pools Plus Cyprus


Kaynak Link: BRTK

Bu Haber ACM Cyprus Yeni Teknolojiler Çalışması Kapsamında, OpenAI – ChatGPT Tarafından Sizin İçin (Türkçe veya İngilizce) Yeniden Yazıldı. Okumak İçin Sayfaya Devam Edin.

Yapay Zeka Yorumluyor

Son günlerde Kıbrıs’ta yaşanan gerginliklerin sıkıntı verici boyutta olduğu ortaya çıktı. Kıbrıs Türk halkının temsilcisi olarak seçilen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın İngiltere’nin başkenti Londra’da katılacağı konferans öncesinde, kendisine karşı bir saldırı girişiminde bulunulduğu bildirildi.

Kıbrıs’ta uzun yıllardır devam eden sorunlarla beraber Kıbrıs Türk halkı sürekli olarak baskı ve zulüm altında tutulmakta. Bu baskıların içinde insan hakları ihlalleri, ekonomik engellemeler ve siyasi ambargolar gibi birçok sorun yer alıyor. Ancak son saldırı girişimi ise daha bir korkutucu ve tedirgin edici bir boyutta gerçekleşti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İngiltere’nin başkenti Londra’da gerçekleştirilecek olan bir konferansa katılmak için ülkesinden ayrıldı. Ancak konferans öncesinde yapılan bir saldırı girişimi, Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığı baskı ve zulümleri bir kez daha gündeme taşıdı.

Saldırı girişiminin detayları konusunda henüz resmi bir açıklama yapılmamış olsa da, olayın Cumhurbaşkanı Tatar’a karşı gerçekleştirildiği ve kendisine yönelik bir suikast hazırlığının fark edildiği belirtiliyor. Kıbrıs Türk halkının temsilcisi olarak seçilen Tatar, yurt dışındaki bir etkinliğe katılmadan önce yaşanan bu tür bir saldırı girişimi, ülkesindeki baskıcı ve zorbalık dolu ortamı bir kez daha yansıttı.

Cumhurbaşkanı Tatar konu hakkında yaptığı açıklamada, “Kıbrıs Türk halkının sesini duyurmasına bir tahammülü olmayan bir zihniyetin varlığı üzücüdür. Ancak biz, halkımızın haklarını savunmaktan vazgeçmeyeceğiz ve mücadelemize devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Yaşanan saldırı girişimi, Kıbrıs Türk halkının uluslararası alanda hak arama mücadelesini de bir kez daha gündeme getirdi. Kıbrıs Türk halkı, uzun yıllardır çözüme kavuşturulmayan sorunlarla mücadele ederken tüm dünyanın desteğini arıyor. Cumhurbaşkanı Tatar’ın saldırıya uğraması, uluslararası alanda yapılan mücadeleyi de destekler nitelikte bir olay olarak karşımıza çıkıyor.

Sonuç olarak, Kıbrıs Türk halkının yaşadığı zor ve sıkıntılı süreçlerin sona ermesi için adaletin sağlanması gerekiyor. Hem Kıbrıs Türk halkı hem de Kıbrıs Rum halkı arasında ortak bir çözüm formülü bulunmalı ve adada barışın tesisi için tüm taraflar bir araya gelmeli. Ancak bu noktada, sorunun çözümüne yardımcı olacak ve halkların haklarını koruyacak olan uluslararası toplumun desteği de büyük önem taşıyor.

ACM Cyprus

Geleceği Yeniden Şekillendirebilmek İçin Yorumlarınızı Bekliyoruz.

Bakış Açısı

Londra’da düzenlenen “Kıbrıs Sorunu: Ortak Bir Gelecek İçin Arayışlar” konferansına katılmak üzere İngiltere’ye giden KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a, Rumlardan bir grup tarafından saldırı girişiminde bulunuldu. Saldırı girişimi, Kıbrıs Türk halkının sesini duyurmasına karşı olan bir zihniyetin varlığını ortaya koydu.

Konferansta, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin farklı perspektifler tartışılıyordu. Ancak, Rumlardan oluşan bir grup, Kıbrıs Türklerinin düşüncelerini ifade etmelerine tahammül edemedi. Cumhurbaşkanı Tatar’a saldırı girişiminde bulunarak, toplantıyı sabote etmeye çalıştılar. Neyse ki, güvenlik güçleri olaya müdahale ederek, Tatar’ı korumayı başardı.

Bu olay, Kıbrıs Türk halkının yıllardır yaşadığı sorunların bir özeti gibiydi. Kıbrıs sorunu, Türk ve Yunan halklarının çıkarlarının çatışması nedeniyle ortaya çıktı. Ancak, tarihsel olarak, Kıbrıs Türklerinin hakları hiçbir zaman tam olarak kabul edilmedi. 1960 yılında imzalanan Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nda, Kıbrıs Türklerinin azınlık olarak kabul edilmesi ve asimile edilmeleri hedefleniyordu. Bunun sonucunda, 1963-1974 yılları arasında, Kıbrıs Türkleri şiddetli bir etnik temizlik kampanyasına maruz kaldılar ve birçok insan öldürüldü veya zorla göç ettirildi.

1974 yılında gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekatı, Türk ordusunun Kıbrıs adasına müdahalesiyle sonuçlandı. Bu müdahale ile Kıbrıs Türkleri, kendi topraklarında güvende olma hakkını elde ettiler. Ancak, Kıbrıs sorunu hala çözülemedi ve Kıbrıs Türk halkı, dünya genelinde tanınmayan bir devlet olarak yaşıyor.

Cumhurbaşkanı Tatar’ın Londra’daki konferansa katılması ve Türk halkının sesini duyurmak istemesi, Kıbrıs Türklerinin varlığının ve haklarının tanınmasına yönelik bir çabadır. Ancak, Rumlardan oluşan bir grup tarafından yapılan saldırı girişimi, Kıbrıs Türklerinin hala var olan zorluklarını ve bu sorunun çözümüne karşı olan bazı kesimlerin tutumunu ortaya koydu.

Kıbrıs sorunu, Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkiler üzerinde de önemli bir etkiye sahiptir. Ancak, Kıbrıs Türk halkının varlığı ve haklarına saygı gösterilmeden, bu sorun çözülemez. Kıbrıs Türkleri, dünya genelinde tanınmayan bir devlet olarak yaşamaya devam ediyorlar. Ancak, Cumhurbaşkanı Tatar ve diğer Kıbrıs Türk liderleri, halkının haklarını savunmaya devam edeceklerdir.

Pools Plus Cyprus

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Stallion Gayrimenkul Yatırım Danışmanlığı
Başa dön tuşu