Yaşam

Sosyallik bitiyor mu? İlişki gerekli mi? – Son Dakika Yaşam Haberleri

 

Hostinger

2020-2022 arası sosyal yalıtım, sokağa çıkma yasakları, yüzyüze eğitim ve toplantılara ara verilmesi ile eğitim döneminde olan çocuk ve gençler daha önceki nesillerden farklı eğitim hayatı yaşayarak yaşama katıldılar ya da katılacaklar. O yıllarda sosyal bilimci, eğitimci ve psikologlar sosyal açıdan kısıtlı şekilde geçirilmiş böyle bir dönemin etkilerinin ne olacağı konusunda endişeliydiler. Gerçekten de yapılan çalışmalar, o dönemde uzaktan eğitim alan çocukların, yüz yüze eğitim gören akranlarına kıyasla daha fazla psikolojik sorun yaşadığını (hiperaktivite, arkadaşlık sorunları ve genel davranış sorunları) ortaya koydu. Bu bulgular da okul yaşamının tek işlevinin, çocuğun bazı “bilgileri” edinmesi değil; aynı zamanda sosyal ve psikolojik becerilerinde edinilmesine katkıda bulunduğunu gösteriyor.

Peki neden insanın kişilik ve sosyal gelişiminde, ilişkiler neden bu denli önemli?

Çünkü insanı insan yapan şeylerin büyük bir kısmı, ancak başkalarıyla kurduğu ilişkiler içinde öğrenilir. Bu nedenle; sosyal ilişkiler, insanı insan yapan, insana özgü özelliklerin kazanılması açından gereklidir.

Herhalde insanı tanımladığımızda en üste yazacağımız şey insanın ilişkisel ve toplumsal özellikleri olurdu. Toplumsal bir canlı olan insan, pek çok özelliğini ilişki içinde kazanır, İnsan tekbaşına hayatta kalamaz, konuşmayı öğrenemez kısacası insanlaşamaz, varlığımızı sürdürebilmek, hayatta kalmak, dünyayı ve yaşamı öğrenmek, güvenlik içinde olmak ve yaşama bir anlam vermek, ilişkiler ve sosyal bağlar aracılığıyla gerçekleşir.

BAĞ KURMAK, VAR OLMAK İÇİN GEREKLİ ŞART

II. Dünya Savaşı sonrasında binlerce çocuk, bombardımanlardan korunmak amacıyla ailelerinden ayrılarak bakımevlerine ve yetimhanelere yerleştirildi; burada çocukların fiziksel ihtiyaçları karşılanmasına rağmen, duygusal bağ kurabilecekleri sürekli ve bireysel bir bakım verenin yokluğu ciddi sonuçlar doğurdu. Böyle bir yokluk durumu yaşayan çocuklar önce ağlıyor, ardından sessizleşip içine kapanıyor, en sonunda ise çevreye karşı tamamen ilgisiz hale geliyordu.

Bu gözlemler, İngiliz Psikiyatr John Bowlby’nin bağlanma kuramını geliştirmesinde büyük rol oynadı. Bowlby, 1951’de Dünya Sağlık Örgütü adına hazırladığı raporda, çocuğun sağlıklı ruhsal gelişimi için birincil bağlanma figürüyle kurulan sürekli ve sevgi dolu ilişkinin tıpkı beslenme gibi yaşamsal bir gereksinim olduğunu savundu. Bowlby’nin bu gözlemleri, bağlanmanın yalnızca öğrenilmiş bir davranış değil, evrimsel olarak programlanmış ve psikolojik gelişim açısından vazgeçilmez bir sistem olduğunu ortaya koymasına zemin hazırladı.

TOPLUMSAL İLİŞKİLERİN ÖNEMİ 

Son yıllarda psikoloji, psikiyatri, nörobilim ve halk sağlığı alanlarında yapılan araştırmalar, toplumsal ilişkilerin niteliğinin bireyin ruh sağlığı üzerindeki etkisinin hem koruyucu hem de belirleyici olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bu bağlamda “gerçek sosyal ilişki”, yalnızca bedensel yakınlık ya da sosyal medya etkileşimiyle sınırlı olmayan, karşılıklı duygusal yakınlık, güven, anlayış ve destek içeren ilişkileri ifade etmektedir.

Harward çalışması: Daha gidecek çok uzun bir yolumuz var

Bu alandaki en uzun soluklu ve etkileyici araştırmalardan biri, Harvard Üniversitesi tarafından yürütülen, Grant Study olarak bilinen insan yaşamındaki sağlık, mutluluk, başarıyı belirleyen psikososyal etkenleri inceleyen, dünyadaki en uzun süreli boylamsal araştırmalardan biridir. Çalışma 1938 yılında Harvard Üniversitesi’nde öğrenim gören 268 erkek ile Boston’un yoksul mahallelerinden gelen 456 erkek olmak üzere toplam 724 erkek katılımcı ile başlamıştır. Katılımcılar yaklaşık 80 yıl boyunca fiziksel sağlık, zihinsel durum, aile ilişkileri, iş yaşamı, sosyal bağlar ve yaşam doyumu gibi çok sayıda değişken açısından düzenli olarak değerlendirilmiştir. Çalışma, iyi bir yaşamın en güçlü belirleyicisinin sıcak ve güven veren sosyal ilişkiler olduğunu açıkça ortaya koymuştur

Araştırmanın yöneticilerinden Robert Waldinger’ın ifadesiyle: ”İyi ilişkiler bizi daha mutlu ve daha sağlıklı kılar.” Çalışmaya göre, gelir düzeyi, zeka ya da ün gibi faktörler uzun vadede mutluluk ve sağlıkla zayıf ilişkiliyken, yakın ve güvenilir sosyal bağlar, yaşam doyumu ve zihinsel sağlığın en güçlü habercisidir. Bu bağlar, yalnızca evlilik ilişkisiyle sınırlı olmayıp arkadaşlıklar, aile üyeleriyle kurulan bağlar ve topluluk aidiyeti gibi çeşitli sosyal etkileşimleri kapsamaktadır.

YA YALNIZLIK? AYRILIK ÖLÜMDEN BETER Mİ?

Yalnızlık ise psikolojik sağlığı olumsuz etkileyen temel etkenlerden biridir. Cacioppo ve arkadaşlarının çalışmaları yalnızlığın kortizol düzeylerini artırdığını, bağışıklık sistemini zayıflattığını ve depresif belirtileri güçlendirdiğini göstermiştir. Holt-Lunstad ve arkadaşlarının yaptığı meta-analiz çalışmasında sosyal izolasyonun ölüm riskini yüzde 29 oranında artırdığı gösterilmiştir.

Sosyal destek ise tam tersine zorlanmalarla başa çıkmada önemli bir koruyucudur. Cohen ve Wills’in tamponlama hipotezi, sosyal desteğin stresin zararlı etkilerini azalttığını öne sürer. Yüksek sosyal destek, depresyon ve anksiyete gibi psikiyatrik bozukluklarda belirtilerin şiddetini azaltmakta, terapötik müdahalelerin etkisini artırmaktadır.

SOSYAL BAĞLANMA HORMONU: OKSİTOSİN 

Bilim insanları sosyal ilişkilerin sadece ruhumuza değil, bedenimize de iyi geldiğini söylüyor. Nörobilimsel araştırmalar, bunun nedenini oksitosin adlı bir hormonla açıklıyor. Oksitosin, bağ kurmamıza, empati hissetmemize ve sevildiğimizi anlamamıza yardımcı olan bir “bağlanma hormonu”. Yani sevdiklerimizle kurduğumuz ilişkiler sadece içimizi ısıtmıyor, beynimizi ve bedenimizi de etkiliyor.

İlişkisiz olmuyor, olmaz!

Görüldüğü gibi gerçek sosyal ilişkilerin, bireyin ruh sağlığı üzerinde belirleyici ve koruyucu bir etkiye sahip olduğu açık. Hem uzunlamasına izleme çalışmaları hem de deneysel psikolojik araştırmalar, duygusal olarak doyurucu ilişkilerin mutluluğun, yaşam doyumunun ve ruhsal sağlığın anahtarı olduğunu göstermektedir. Bu nedenle bireysel ve toplumsal düzeyde sosyal bağların güçlendirilmesi, hem önleyici ruh sağlığı hizmetlerinde hem de klinik müdahalelerde öncelikli hedeflerden biri olmalıdır.

Kaynak

Pools Plus Cyprus

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Stallion Gayrimenkul Yatırım Danışmanlığı
Başa dön tuşu