Tunus açıklarında göçmen teknesi battı: 5 ölü, 28 kayıp

[Temsili Fotoğraf: AA Arşiv]
Tunus açıklarında İtalya’ya gitmek üzere yolan çıkan düzensiz göçmenleri taşıyan teknenin battığı bildirildi.
Tekne faciasında 5 Afrikalı göçmenin hayatını kaybettiği, 28 göçmenin ise kayıp olduğu aktarıldı.
Teknede kaç göçmenin bulunduğu henüz bilinmiyor.
Tunus Sosyal ve Ekonomik Haklar Forumu yetkilisi Romadan Ben Omar yaptığı açıklamada, sahil güvenliğin Tunus’un Sfax kenti açıklarında batan teknede bulunan 5 göçmeni kurtardığını aktararak, göçmenlerin psikolojik durumlarının kötü olduğunu belirtti.
Kaynak Link: NTV/TRT
Bu Haber ACM Cyprus Yeni Teknolojiler Çalışması Kapsamında, OpenAI – ChatGPT Tarafından Sizin İçin (Türkçe veya İngilizce) Yeniden Yazıldı. Okumak İçin Sayfaya Devam Edin.
Tunus’un açıklarında gerçekleşen göçmen teknesi faciasında, 5 kişi hayatını kaybetti ve 28 kişi kayboldu. Üzücü olay, mültecilerin deniz yoluyla ülkelerini bırakıp, hayallerine doğru yola çıkarken başlarına gelen en son kabuslardan biri oldu.
Haberlere göre, tekne üç gün önce Tunus sahilinden hareket etti ve İtalya’ya doğru yola çıktı. Ancak teknede bulunan yaklaşık 90 kişilik bir grup, denizde müthiş bir fırtınayla karşı karşıya kaldi. Tekne, şiddetli dalgalar altında ilerlerken su almaya başladı ve sonunda batma noktasına geldi. Rettungseinsatz sosyal medya hesabı, üzücü haberle ilgili şunları söyledi: “Tekne, Tripoli’nin yaklaşık 40 mil açığında batmış olarak bulundu. Parmakkapı yolu açık. Kayıp kişiler için deniz arama kurtarma çalışmaları sürüyor.”
Göçmenlerin bu noktada karşılaştığı ciddi sorunlar ise birçok ülkenin iç politikalarına bağlı. İtalya’nın şu anda, birçok Afrikalı mültecinin ülkeye girişini engelleyen özel bir politikası var ve Tunus da bu nedenle tam bir kaçış noktası haline geldi. Ancak bu durum, insanların daha tehlikeli koşullarda seyahat etmelerine neden oluyor ve birçok insan, insan tacirlerinin eline düşebiliyor.
Mülteci krizini dünya çapında çözmek zor olsa da, öte yandan daha fazla insanın bizim insanlığımız, empati yeteneğimiz ve vicdanımızla ilgili olduğuna şüphe yok. Bu talihsiz olay, sınırların güvensizliği ve ülkelerin mülteci krizine karşı nasıl müdahale etmesi gerektiği hakkında daha fazla tartışmayı gündeme getiriyor. Kendi hayatımızın ucunda olmayan bu gibi olaylara karşı, en azından insani yapabileceğimiz bir şey varsa yapmamız gerekiyor.