Uluslararası Adalet Divanı’nın danışma görüşü tarihi bir karar olacak

Yüksel, Güney Afrika’nın, İsrail aleyhine UAD’de açtığı “soykırım davasını” takip eden TBMM Hukuk Heyetindeki Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Emrah Karayel, Anayasa Komisyonu Üyesi ve AK Parti Denizli Milletvekili Cahit Özkan ile Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
Türkiye ve Norveç’in eş sunucusu olduğu BM Genel Kurulu’nun 19 Aralık 2024’teki kararı uyarınca İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında BM ve diğer uluslararası kuruluşlara karşı yükümlülükleri konusunda UAD’den danışma görüşü talep edildiğini hatırlatan Yüksel, Divan’ın 22 Ekim’de görüşünü açıklayacağını belirtti.
BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) faaliyetlerinin kısıtlanmasının, danışma görüşünün odağında yer alacağını aktaran Yüksel, UAD’nin, Filistin topraklarında yürütülen insani yardım faaliyetlerinin engellenmesini değerlendireceğini vurguladı.
UNRWA’nın yalnızca bir yardım kurumu değil Filistinlilerin eğitim, sağlık ve barınma hakkına erişimini sağlayan yaşamsal bir kurum olduğunu belirten Yüksel, UNRWA’nın faaliyetlerinin engellenmesinin sivillere yönelik sistematik bir saldırı anlamına geleceğine dikkati çekti.
UAD’nin danışma görüşünün, UNRWA’nın meşru varlığını ve faaliyetlerini uluslararası hukuk zemininde yeniden teyit edeceğini anlatan Yüksel, aynı zamanda bu görüşle, UNRWA’nın kısıtlanması ve yerini alan gayri meşru yapılar aracılığıyla yürütülen yardım kisvesi altındaki saldırıların ağır biçimde eleştirileceğini değerlendirdiklerini belirtti.
Yüksel, Gazze’de kalıcı barışın ve insani düzenin yeniden tesis edilmesinin UNRWA’nın bağımsız şekilde ve tam kapasiteyle sahaya dönmesiyle mümkün olacağına işaret etti.
Danışma görüşü kapsamında Türkiye’nin 27 Şubat’ta UAD’ye yazılı beyanda bulunduğunu, 30 Nisan’da da sözlü sunum yaptığını anımsatan Yüksel, TBMM Hukuk Heyeti olarak süreci yakından takip ettiklerini söyleyerek, “Danışma görüşü yalnızca İsrail’in uluslararası hukuka aykırı eylemlerine dair tespit olmayacaktır. Aynı zamanda BM’nin Filistin’deki en kritik kurumu olan UNRWA’nın dokunulmazlığını, tarafsızlığını ve insani görevini yeniden teyit edecek tarihi bir karar olacaktır” diye konuştu.
“Türkiye insanlığın ortak vicdanını temsil eden bir adalet sesi olmuştur”
BM Ayrıcalık ve Muafiyetler Sözleşmesi uyarınca BM personeline yönelik saldırıların devlet sorumluluğu doğurduğunu ifade eden Yüksel, Türkiye’nin, İsrail’in UNRWA personeline yönelik saldırılarının ağır uluslararası hukuk ihlali olduğunu beyan ettiğini bildirdi.
Yüksel, “Türkiye, Divan’dan çıkacak görüşün UNRWA’nın faaliyetlerinin yeniden tam yetkiyle başlamasına hukuki zemin oluşturacağına inanmaktadır” dedi.
Türkiye’nin uluslararası mahkemeler önünde Filistin’in haklı davasını savunduğunu ifade eden Yüksel, UAD’de İsrail aleyhine açılan “soykırım davası”na da müdahillik başvurusu yapıldığını hatırlattı.
Cezasızlık algısına son verilmesi gerektiğini vurgulayan Yüksel, “soykırım davası”nda da İsrail’in sorumlu olduğunun tespit edileceğini söyledi.
Gazze’deki ateşkes anlaşmasının insanlığın vicdanında yeniden umut ışığı yaktığını dile getiren Yüksel, UAD’nin vereceği danışma görüşünün de süreci destekler özellikte olacağını aktardı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi’nin, sürecin kritik dönüm noktaları arasında yer aldığını dile getiren Yüksel, Erdoğan’ın Filistin konusunda aktif politika izlediğini söyledi.
Soykırım yapan İsrail’in gereken cezayı alacağını belirten Yüksel, şunları kaydetti:
“İnsani yardımların kesintisiz ulaştırılması ve ateşkesin tam olarak uygulanması için tüm kanalları açık tutuyor ve sahadaki gelişmeleri takip ediyoruz. Türkiye yalnızca bir siyasi aktör değildir, insanlığın ortak vicdanını temsil eden bir adalet sesi olmuştur. UAD’nin vereceği danışma görüşü de bu vicdanın uluslararası hukukta yankı bulacağı tarihi bir dönüm noktası olacaktır. Filistin halkı büyük bedeller ödemesine rağmen teslim olmamış, direniş iradesini korumuştur. Türkiye, dün olduğu gibi bugün de adaletin, barışın ve insan onurunun yanında olmaya devam edecektir. TBMM Hukuk Heyeti olarak UAD sürecini yakından izliyor, UNRWA’nın yeniden faaliyete geçmesi, insani yardımların kesintisiz ulaştırılması ve kalıcı barışın tesis edilmesi için Dışişleri ve Adalet Bakanlıklarımızla birlikte diplomatik ve hukuki çabalarımızı sürdürüyoruz.”